"Onlar, kendilerine zulmediyorlar!.."
31/10/2018 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"İsteyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. İnkâr edenlere Cehennem ateşini hazırladık!"
Ali bin Sûdûn Yeşbegavî hazretleri Hanefi mezhebi fıkıh âlimi, edîb ve şâirdir. 810 (m. 1407)’de Kâhire'de doğdu. 868 (m. 1464)’de Şam'da vefât etti. Derslerinde buyurdu ki:
Kaza ve kader bilgileri çok nâzik, ince ve anlaması güçtür. Bunları konuşmak ve münâkaşa etmek, hadis-i şeriflerle yasak edilmiştir. Müslümanların vazîfesi, Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını öğrenmek ve bunlara uygun yaşamaktır. Allahü teâlâ insanların, hayır ve şer, bütün yapacaklarını ezelde biliyordu. Vakitleri gelince, bunların yaratılmasını irâde etmekte ve yaratmaktadır. Onun yaratmasına (takdîr) denir. Hâlık ve mûcid yalnız Odur. Ondan başka yaratıcı yoktur. Hiçbir insan, hiçbir şey yaratamaz.
(Mu'tezîle) ve (Kaderiyye) denilen câhil ve ahmak kimseler, kaza ve kadere inanmadılar. İnsan, dilediğini, kendi gücü ile yaratmaktadır dediler. Hayır ve şer her şeyin yaratılmasında, insanın irâdesinin ve ihtiyârının da tesîri vardır. İnsan bir şey yapmak ister, Allahü teâlâ da isterse, o şeyi yaratır. İnsanın irâdesine, dilemesine (kesb) denir. Demek ki, insanların yaptığı her hareket, her iş, insanın kesbi ve Allahü teâlânın yaratması iledir. Adam öldürene kıyâmette azâb yapılması, onu kesb ettiği içindir. (Cebriyye) denilen kimseler ise, insanın kesbini, irâdesini inkâr ettiler. İnsan istese de, istemese de, her hareketini, her işini Allah yaratır. İnsanın her işi, ağaç yapraklarının rüzgârdan sallanması gibidir dediler. Her şeyi Allah zorla yaptırıyor. İnsan hiçbir şey yapamaz zannettiler. Böyle söylemek küfürdür. Böyle inanan kâfir olur.
Bunlara göre, iyi iş yapanlara kıyâmette sevap verilir. Günah işleyenlere, azâb yapılmaz. Kâfirlere, âsilere, fâsıklara azap yapılmaz. Çünkü, bu günahları yapan hep Allahü teâlâdır. Bunlar, günah işlemeye mecbur olmuşlardır dediler. Bütün Peygamberler, böyle inananlara lânet etti. Elin, ayağın titremesi ile, irâde ederek hareket ettirilmesi, bir olur mu? (Hicr) sûresinin 92. ve 93'üncü âyetlerinde meâlen, (Allahü teâlâ onların yaptıklarının hepsini soracaktır) buyuruldu. (Vâkı'a) sûresinin 24'üncü âyetinde meâlen, (Yaptıklarının cezâsını çekeceklerdir) buyuruldu. (Kehf) sûresinin 29'uncu âyetinde meâlen, (İsteyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. İnkâr edenlere Cehennem ateşini hazırladık) buyuruldu. (Nahl) sûresinin 33'üncü âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, onlara zulmetmez. Onlar, kendilerine zulmediyorlar) buyuruldu.