Kuds-i şerîfin önemi...
31/10/2023 Salı Köşe yazarı R.A
Dünkü makâlemizde, bir nebze Kuds-i
şerîfin faziletinden, Hazret-i Ömer Efendimiz zamanında fethedildiğinden bahsettik. İslâmiyetin
ilk yıllarında [Mekke-i mükerreme döneminde 13 sene,
Medîne-i münevvere devrinde de 16 ay], Müslümânların Kudüs’te bulunan
Mescid-i Aksâ’ya yönelerek namaz kıldıklarını, Peygamber
Efendimizin de (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc’a giderken Kudüs’ten göğe
yükseldiğini de ifâde ettik.
Emevî
Halîfesi Süleymân bin Abdülmelik ve diğer Emevî halîfeleri de, Kudüs’ün îmârı
için gayret gösterdiler. Altıncı Emevî Halîfesi El-Velid, Mescid-i Aksâ’yı
bugünkü hâline benzeyen şekliyle yeniden yaptırdı.
Abbâsîler zamanında
da, Kudüs’ün îmârına îtina gösterildi. Abbâsî halîfeleri El-Mansûr, El-Mehdî ve
El-Me’mûn Kudüs’ü ve Mescid-i Aksâ’yı tâmir ettiler. Abbâsîlerin
siyâsî otoritesi zayıflayınca, Kudüs önce Tûlûnoğulları, daha
sonra Eshâb-ı kirâm düşmânı Fâtımîlerin hâkimiyeti
altına girdi. Fâtımîler, Ehl-i sünnet Müslümânlara zulüm ve işkence yaptıkları
gibi Hıristiyân ve Yahûdîlere de işkence yaptılar. Hıristiyânların kiliselerini
ve Yahûdîlerin mâbedlerini yıktılar.
Selçûklular, Fâtımi
hâkimiyetine son verdikten sonra, Selçûklu komutanı Atsız, Kudüs’ü 1070
senesinde Fâtımîlerden aldı. Kudüs halkı Atsız’a
başkaldırınca, Atsız burayı tekrâr kuşatıp şehri ele geçirdi. Fakat Atsız
Selçûklu hükümdârı Tutuş tarafından îdâm edilerek, Kudüs
bir Türkmen zâbitinin oğlu olan Sukman’a teslîm edildi.
1096 senesinde Fâtimî Sultânı El-Müsta’lî, Kudüs’ü ele
geçirdiyse de, 15 Temmuz 1099’da Haçlılar istîlâ
ettiler. Kudüs’ü yakıp yıktılar. Pekçok Müslümânı kadın,
çocuk ve ihtiyâr demeden kılıçtan geçirdiler. Bu arada Mescid-i
Aksa’yı yağmalayıp, tepelerine haçlar diktiler. İçerisine heykeller koyarak
kiliseye çevirdiler.
Sultân
Salâhaddîn-i Eyyûbî, 1187 (H. 583) senesinde, Kudüs’ü Haçlılardan kurtarıp
Mescid-i Aksâ’dan haçları ve putları kaldırttı. Eski
hâline getirip yeni bir mihrâb yaptırdı. Salâhaddîn-i Eyyûbî, Kudüs halkına çok
iyi davrandı. Vergileri indirdiği gibi, Haçlıların kilise hâline çevirdikleri
câmileri eski durumlarına getirdi. Salâhaddîn Eyyûbî’den sonra Eyyûbîler
arasında siyâsî anlaşmazlıklar baş gösterdi. Hıristiyânlar, bu durumu fırsat
bildiler. Şâm ve Mısır Eyyûbîleri arasındaki anlaşmazlıkta, Şâm tarafını tercîh
ettiler. Bu sâyede, 1244 senesinde Kudüs, tekrâr Hıristiyânların eline geçti.
Mısır Eyyûbî Hükümdârı Es-Sâlih Necmeddîn, Hârezmlileri yardıma
çağırdı. Harezmliler, Sûriye’yi baştan başa geçerek
Kudüs’ü ele geçirdiler. Böylece Kudüs, Mısır Eyyûbîlerinin hâkimiyetine girdi. Bundan
sonra Kudüs, Müslümânlar elinde kaldı.
Fakat
daha sonra Moğolların istîlâsına uğrayan Kudüs, harâbe
hâline geldi. Mısır’da Eyyûbî Devletinin yerine
Memlûkler geçince, Moğolları geri püskürtüp Kudüs’ü de işgalden kurtardılar. Memlûkler
döneminde, Sultânın nâibi tarafından idâre edilen Kudüs, bir ilim ve irfân
merkezi hâline geldi. Memlûk Sultânları, Kudüs’ün îmârına
önem verdiler. Sultân Baybars, Mescid-i
Aksâ’yı tamîr ettirerek şehrin kuzey-batısında fakîrleri barındırmak üzere bir
hân yaptırdı. Sultân Nasîrüddîn Muhammed, Mescid-i Aksâ’nın arka kısmını mermer
ile kaplattı. [İnşâallah öbür hafta da, bu mevzûya devâm edelim.]