Namaz, İslamın ikinci şartıdır...
4/11/2018 Pazar Köşe yazarı S.K
Allahü tealanın en razı olduğu, beğendiği ibadet
olan namazlarımızı şartlarına ve edeplerine uygun olarak evvel
vaktinde kılmalıyız.
İslam dininde, imandan sonra en kıymetli ibadet namazdır.
Namaz, İslamın ikinci şartıdır. İslam âlimleri namaz ile ilgili müstakil
eserler yazmışlar. Ayrıca sohbetlerinde, yakınlarına ve sevdiklerine yazdıkları
mektuplarında namazın önemini, şartlarına ve adabına uygun olarak kılmak
gerektiğini her zaman anlatmışlar. İslam âlimlerinin büyüklerinden İmam-ı
Rabbani hazretleri (Mektubat) kitabının 1. cild, 266. mektubunda
özetle buyuruyor ki:
"İmanı, itikadı düzelttikten sonra, fıkıh ahkâmını,
[yani dinimizin emrettiği ve yasak ettiği işleri] öğrenmek, elbette
lazımdır. Farzları, vacipleri, helal ve haramları, sünnet ve mekruhları ve
şüphelileri lüzumu kadar öğrenmeli ve bu bilgi ile hareket etmelidir. Fıkıh
[ilmihal] kitaplarını öğrenmek, her Müslümana lazımdır. Allahü teâlânın
emirlerini yapmaya, O’nun beğendiği gibi yaşamaya çalışmalıdır. Onun en çok
beğendiği ve emrettiği şey, her gün beş vakit namaz kılmaktır. Namaz,
dinin direğidir. Namazın, öneminden ve nasıl kılınacağından birkaç şey
bildireceğim. Can kulağı ile dinleyiniz! Önce, sünnete [yani fıkıh
kitaplarında yazılana] tam uygun olarak, abdest almalıdır. Namaz, müminlerin
miracıdır. Farz namazları cemaat ile kılmaya çok dikkat etmeli, hatta birinci
tekbiri imam ile beraber almayı kaçırmamalıdır.
Namazları vaktinde kılmak [ve vaktinde kıldığını bilmek]
şarttır. Rüku’da ve secdelerde hareketsiz durmak lazımdır. Rükudan
kalkınca, öyle dik durmalıdır ki, kemikler yerlerine yerleşsin. Bundan
sonra, bir miktar, bu şekilde durmak farzdır veya vacip demişlerdir. İki secde
arasında oturmak da böyledir. Bunlara çok dikkat etmelidir. Secdeye
yatarken, önce dizler, sonra eller, daha sonra burun, en sonra da alın konur.
Dizlerden ve ellerden, evvela sağlar yere konur. Secdeden kalkarken, evvela
alın kaldırılmalıdır. Ayakta iken, secde yerine, rükuda iken ayaklara, secdede
burun ucuna ve otururken iki ellere veya kucağına bakılır. Bu söylediğimiz
yerlere bakıp da, gözler etrafa kaymaz ise, namaz, cemiyetle kılınabilir. Yani
kalp, dünya düşüncelerinden kurtulabilir. Huşu hasıl olur. El parmaklarını
rükuda açmak ve secdede birbirlerine yapıştırmak sünnettir. Parmakları açık
yahut bitişik bulundurmak sebepsiz, boş şeyler değildir..."
Hülasa, önce Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında
bildirdiklerine uygun olarak itikadımızı düzeltmeliyiz. Sonra farzları,
vacipleri, helal ve haramları, sünnet ve mekruhları ve şüphelileri
öğrenmeli ve Allahü tealanın en razı olduğu, beğendiği ibadet olan namazlarımızı
şartlarına ve edeplerine uygun olarak evvel vaktinde kılmalıyız.