Allah var demek yeter mi?
Allah var demek yeter mi?
CEVAP
Allah’a inanan kimsenin, Allah’ın sıfatlarını da
bilmesi gerekir. Bilmezse veya yanlış bilirse, Allah’a inanmış sayılmaz. Allahü
teâlâya sıfatları ile inanan kimsenin, kendisine gereken ibadet bilgilerini
öğrenmesi farz olur. Fıkhı bırakıp da, Allah’ın varlığını ispat ile uğraşması
çok yanlıştır.
Fıkıh ilmi ise, nakli esas alan doğru bir ilmihâl
kitabından öğrenilir. Bir Müslümanın, imanını ehl-i sünnet itikadına göre
düzelttikten sonra, imanın gereği olan amellerini ilmihâle uygun yapması
gerekir. Ayrıca imanını tehlikeye düşürecek iş ve sözlerden de uzak durmalıdır.
Çünkü iman ne kadar kıymetli ise, zıddı olan küfür de o kadar kötüdür.
İman bilgilerini anlatan kelam ilmini akıl ve
nakil ile ispat edecek ve sapıklara, dinsizlere anlatacak kadar okumak farz-ı
ayn olup, bundan fazlasını öğrenmek ancak din âlimlerine gerekir. Başkalarına
caiz değildir. Başkaları bu ilimle meşgul olursa, bâtıl yollara kayar, zındık
olur.
İslam âlimleri buyuruyor ki:
İlmi kelam ile uğraşıp sapıtmak yanında, büyük
günah işlemek hafif kalır. Ehl-i sünnet itikadını iyi öğrenmeden önce, ilmi
kelam ile uğraşmanın zararı bilinseydi, kelam ilmi ile uğraşmaktan, aslandan
kaçar gibi kaçınılırdı. (İmam-ı Şafii)
Kelam ilmi ile uğraşan hep şüphe içindedir. (İmam-ı
Ahmed)
Resulullah, Fıkhı teşvik etti. Kelamı men etti. (Hadika)
Fıkhı öğrenmek her Müslümana farz-ı ayndır. (İbni
Âbidin)
Tasavvuf sayesinde iman sağlamlaşır, şüphe
getiren tesirlerle sarsılmaz. Akıl ile, delil ve ispat ile kuvvetlendirilen
iman böyle sağlam olmaz. (İmam-ı Rabbani)
İman bilgilerini, ihtiyaçtan fazla öğrenmek caiz
değildir, bid’atlerin yayılmasına sebep olur. (Hindiyye)
Bir kimse, Allah’a, ahiret gününe inansa,
Peygamberlerden sadece birine inanmasa kâfir olur. Çünkü Allahü teâlâ,
kendisine inanmaktan başka, bütün peygamberlere inanmak gerektiğini
bildirmiştir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Onlar, sana ve senden önce gönderilen kitaplara
ve peygamberlere ve ahiret gününe iman ederler.) [Bekara 4]
Amentü’deki 6 esastan birini inkâr eden kâfir
olur. Sadece Allah var demek kâfi değildir. Gayrimüslimlerden de Allah var
diyenler çoktur. Mümin olmaları için bütün Peygamberlere inanmaları gerekir.
Yahudiler ve Hristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfir
oldular. Bir Müslüman da, Amentü’de bildirilen 6 esastan birini, mesela kaderi
inkâr etse, kâfir olur, bütün iyi amelleri yok olur. İman esasları, Allahü
teâlânın kesin emridir, olmazsa olmazlardandır. Samimi olanlar, yani akıl,
ilim, insaf sahipleri için, Allahü teâlânın emrini, yani iman esaslarını kabul
etmekten daha makul, bir şey yoktur. Aksi, şeytanın, cahilliğin, inadın insanı
kâfirliğe götürdüğü bâtıl bir yoldur.
Sadece Allah var demek
Sual: Sadece
Allah'ın varlığını ispat etmeye çalışan insanlar ve kitaplar var. Kimileri bu
kitaplardan başka kitap okumuyor. Sadece Allah vardır demek ve Allah'ın
varlığını bilmek Müslüman olmak için yeterli midir?
CEVAP
Birçok gayrimüslim, kâinata bakarak bunun bir
yaratıcısı olduğunu rahatça anlayabiliyor, Allah vardır diyebiliyor. Böyle
demekle Müslüman olamaz. Müslüman olmak için Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak şarttır. Birini
bile kabul etmeyen Müslüman olamaz. Hep Allah'ın varlığını ispat eden kitaplar
okumak, hikmeti bilinmeyen bazı şeylerle karşılaşınca, bir şüphe hâsıl olmasına
sebep olur. Bu da insanı küfre sürükler. Bu işlerle uğraşan yazarlar, (İslam
düşüncesi, ilahi şuur, Allah'ın görüşü) gibi küfür sözleri söylemekten çekinmezler, çünkü
bunlar, akaid ve fıkıh bilmezler. Küfre düşmeleri çok kolay olur. Böyle
kitapları okuyan da, hangi sözlerle küfre düşüleceğini bilmez. Onun için fıkıh
ve akaid bilgisini de öğrenmek şarttır.
Allah’a inanan, itikadını Ehl-i sünnete göre
düzelttikten sonra, fıkhı iyi bilmelidir. Bilmezse ibadetlerini yanlış yapar,
ibadetleri boşa gitmekle kalmaz, bid’at işler. Yanlışları ve bid’atleri onu
küfre kadar sürükleyebilir.
Doğru Müslüman olmak için tasavvuf ilmini, ahlak
bilgilerini öğrenmek de şarttır. Fıkıh ilminden habersiz, ahlak ilmini bilmeyen
kimse, itikadı da Ehl-i sünnete uygun değilse, sabahtan akşama kadar, Allah
vardır, birdir diye bağırsa, 99 delille Allah'ın varlığını ispata kalksa, hiç
kıymeti olmaz.
İbni Sakka isimli bir âlim, Allah'ın varlığını
akılla ispata kalkardı. Akla çok önem verirdi. Allah’ın varlığını, birliğini 99
delil ile ispat ederdi. Zamanla aklının almadığı konular da çıktı, şüpheleri
arttı, bocalamaya başladı. Nizamiyye Medresesi’nde vaaz eden Yusuf-i Hemedani
hazretlerine bir şey sordu. O da (Otur, senin sözünden küfür kokusu geliyor)
buyurdu. İstanbul’a elçi olarak gidince, Hristiyan oldu. Hristiyan olduktan
sonra da, 100 delil ile Allah’ın 3 olduğunu ispata kalkıştı. (F.
Hadisiyye)
Günümüzde Allah'ın varlığını çeşitli delillerle
ispata kalkanlar, İbni Sakka’dan farksızdır. Hristiyanlığı hak din biliyorlar.
Papazları takva sahibi görüyorlar. Müslüman olmayan takva sahibi olur mu hiç?
Ehl-i kitabın hepsi kâfirdir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ehl-i kitab [Yahudi ve Hristiyan] veya müşrik olan
bütün kâfirler, Cehennemde ebedi kalırlar.) [Beyyine 6]