Amellerin en kıymetlisi nedir?
Amellerin en kıymetlisi
CEVAP
Zamana ve şahsın haline göre değişir. Nitekim hadis-i şerifte, (En
kıymetli amel, vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya iyilik etmek, sonra da
Allah yolunda cihaddır) buyurulduğu gibi, (Amellerin en iyisi
yemek yedirmektir), (Gece herkes uykuda iken namaz kılmaktır), (Selam vermeyi
yaymaktır), (Allahü teâlâyı anmaktır), (Elinden ve dilinden kimsenin
incinmemesidir), (Az da olsa devamlı olan ameldir) diye
bildirilmiştir. (Berika)
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını yaymaya çalışmalıdır. Fetava-yı
Hindiyye’de diyor ki:
(Hayrat, hasenat yapmak isteyen kimsenin, [hastane gibi] umuma yarayan bina
yapması, köle azat etmesinden daha efdaldir, daha iyidir. Din, fen, ahlak gibi
faydalı kitaplar neşretmek, her şeyden daha efdaldir. Fıkıh kitapları
hazırlamak, neşretmek, nafile ibadetler yapmaktan daha sevaptır.)
İslam’a hizmet ederken
Müslüman olarak yaşayan, İslam’a hizmet ederken sıkıntı çeken, eza ve
cefaya katlanan ve bu yolda saçı sakalı ağaran kimse Cennete gider. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Ayakları Allah yolunda tozlanana, Cehennem haramdır.) [Buhari]
(Saçını, sakalını müslüman olarak ağartan affolunur.) [Müj.
Mek.]
Müslümanın tek gayesi ahirete hazırlanmak olmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Kaygısı yalnız ahiret olanın diğer kaygılarına Allahü teâlâ kâfi gelir.
Kaygısı dünya olana ise, sahip çıkmaz.) [İbni Mace]
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Ahireti isteyene, Allahü teâlâ, keremi ile,
dünyasını da verir. Ahireti verip dünyayı almak delilik ve akılsızlıktır)
buyuruyor.
Allah rızası için çalışan, dünya nimetlerine de kavuşur. Ama dünya için
çalışan, ahiret nimetlerinden mahrum kalabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, ahiret için çalışana dünyayı verir, fakat dünya için çalışana,
ahireti vermez.) [Deylemi]
Ahiret için yatırım
Sual: Ahirete yatırım için, hangi cins hayır hasenata ağırlık vermeli?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında,
damla kadar bile değildir. Melun şeytan, müminleri aldatarak, farzları küçük
gösteriyor. Nafilelere yol gösteriyor. Zekât yerine nafile sadakaları güzel
gösteriyor. Halbuki, zekât niyeti ile fakire bir altın vermek, yüz bin altın
sadaka vermekten daha sevabdır. Çünkü zekât vermek, farzı yapmaktır. Zekât
niyeti olmadan verilenler ise, nafile ibadettir. (1/29)
Farzın önemi, hiçbir sünnetle, nafile ibadetle asla mukayese kabul etmez. Çünkü
Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir
günkü sevaba kavuşamaz.) [Tirmizi]
Dikkat edin, farz orucu kaza ediyor, oruç borcundan kurtuluyor; ama farzı
zamanında yapma sevabına kavuşamıyor. Hatta ömür boyu nafile oruç tutsa da, bir
farzı zamanında yapma sevabına kavuşamıyor. Farzın ne kadar önemli olduğunu bu
hadis-i şerif açıkça bildiriyor. O halde nafile değil de, farz olan bir ibadeti
tercih etmek gerekir. Mesela, dinin doğru olarak öğrenilmesine vesile olmak,
önemli bir farzı yerine getirmek olur. Bunun en kolay yolu da, sevdiklerimize,
yakınlarımıza, http://www.hakikatkitabevi.com adresindeki,
nakli esas alan, doğru kitaplardan hediye etmektir.