Beşir Bin Sa'd
Beşir Bin Sa'd
Hazret-i Ebû Bekir'e ilk bîât eden sahabî.
Beşir bin Sa'd Medîneli Müslümanlardan idi. İkinci Akabe Bîâtine katılmış, her türlü tehlikeye karşı, Resûlullahı koruyacağına dâir orada söz vermişti. Resûlullahın bütün savaşlarına katılmış, büyük fedâkarlıklar göstermişti.
Yedikçe artan hurma
Beşîr bin Sa'd'ın kızı anlatır:
- Hendek savaşının yapıldığı günlerdi. Eshâb-ı kirâmın yiyecek bulamadığı, başta Peygamber efendimiz olmak üzere açlıktan karınlarına taş bağladıkları zamandı. Annem, Amre binti Revâha beni çağırdı. Bir avuç hurma verdi.
- Kızım! Bunun babana ve dayın Abdullah bin Revâha'ya götür yesinler, dedi.
Ben de alıp götürdüm. Yolda Resûlullaha rastladım. Buyurduki:
- Kızım! Yanındaki nedir?
- Yâ Resûlallah! yanımdaki hurmadır, annem, babamla dayımın yemesi için gönderdi.
- Getir onu!
Ben de hurmaları iki avucuna döktüm, avuçlarını bile doldurmamıştı. Sonra bir bez getirilmesini emretti. Bez getirildi ve yere serildi. Resûlullah efendimiz bezin üzerinde hurmaları dağıttı. Sonra yanında bulunanlara
- Kumanyaya geliniz, diye Hendek halkına sesleniniz!
Orada bulunanlar ve Hendek halkı bezdeki hurmadan yedikleri hâlde hurmalar bitmedi.
Ebû Mes'ûd şöyle anlatır:
- Biz Sa'd bin Ubâde'nin meclisinde idik. Resûlullah efendimiz yanımıza geldi. Beşîr bin Sa'd kendisine suâl etti:
- Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ bize, sana salevât getirmenizi emretti. Acaba sana nasıl salevât getireceğiz?
Resûlullah efendimiz sükût edip cevap vermediler. Biz de,
- Keşke, Beşir sormamış olsaydı, diye temenni ettik.
Biraz sonra Resûlullah efendimiz Salli bârik duâlarını okuyarak böyle duâ etmemizi emrettiler.
Hizmet şerefini kazandık
Peygamber efendimiz âhırete teşrif edince Eshâb-ı kiram, Benî Said gölgeliğinde toplanmış, halifenin seçilmesi mes'elesi üzerinde duruyorlardı. Ensardan olan Müslümanlar, Sa'd bin Ubâdeyi halife seçmek istiyorlardı. Hazret-i Beşîr ayağa kalkıp:
- Ey Müslümanlar! Muhammed aleyhisselâm, Kureyş kabîlesindendir. Halîfenin de, Onun kabîlesinden olması dahâ uygundur. Yerinde bir iştir. Evet biz önce Müslüman olduk. Malımızla, canımızla, İslâma hizmet şerefini kazandık. Lâkin bunları Allah ve Onun Resûlünü sevdiğimiz için yaptık. Bu hizmetimiz için dünyâda bir karşılık beklemiyoruz, dedi.
Hazret-i Ebû Bekir ise halifelik için Hazret-i Ömer ve Ebû Ubeyde'den birinin seçilmesini tavsiye buyurmuş, fakat her ikisi de bundan kaçınmışlardı. Hatta Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebu Bekir'e bîât etmek isteyince, Beşir bin Sa'd daha süratli hareket ederek ondan önce Ebû Bekir'in elini tuttu. Biat etti.
Beşir bin Sa'd hazretleri, Hazret-i Ebû Bekir'in hilafeti zamanında Ayn-ül-Temr muharebesinde şehit düştü.
Beşir bin Sa'd Medîneli Müslümanlardan idi. İkinci Akabe Bîâtine katılmış, her türlü tehlikeye karşı, Resûlullahı koruyacağına dâir orada söz vermişti. Resûlullahın bütün savaşlarına katılmış, büyük fedâkarlıklar göstermişti.
Yedikçe artan hurma
Beşîr bin Sa'd'ın kızı anlatır:
- Hendek savaşının yapıldığı günlerdi. Eshâb-ı kirâmın yiyecek bulamadığı, başta Peygamber efendimiz olmak üzere açlıktan karınlarına taş bağladıkları zamandı. Annem, Amre binti Revâha beni çağırdı. Bir avuç hurma verdi.
- Kızım! Bunun babana ve dayın Abdullah bin Revâha'ya götür yesinler, dedi.
Ben de alıp götürdüm. Yolda Resûlullaha rastladım. Buyurduki:
- Kızım! Yanındaki nedir?
- Yâ Resûlallah! yanımdaki hurmadır, annem, babamla dayımın yemesi için gönderdi.
- Getir onu!
Ben de hurmaları iki avucuna döktüm, avuçlarını bile doldurmamıştı. Sonra bir bez getirilmesini emretti. Bez getirildi ve yere serildi. Resûlullah efendimiz bezin üzerinde hurmaları dağıttı. Sonra yanında bulunanlara
- Kumanyaya geliniz, diye Hendek halkına sesleniniz!
Orada bulunanlar ve Hendek halkı bezdeki hurmadan yedikleri hâlde hurmalar bitmedi.
Ebû Mes'ûd şöyle anlatır:
- Biz Sa'd bin Ubâde'nin meclisinde idik. Resûlullah efendimiz yanımıza geldi. Beşîr bin Sa'd kendisine suâl etti:
- Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ bize, sana salevât getirmenizi emretti. Acaba sana nasıl salevât getireceğiz?
Resûlullah efendimiz sükût edip cevap vermediler. Biz de,
- Keşke, Beşir sormamış olsaydı, diye temenni ettik.
Biraz sonra Resûlullah efendimiz Salli bârik duâlarını okuyarak böyle duâ etmemizi emrettiler.
Hizmet şerefini kazandık
Peygamber efendimiz âhırete teşrif edince Eshâb-ı kiram, Benî Said gölgeliğinde toplanmış, halifenin seçilmesi mes'elesi üzerinde duruyorlardı. Ensardan olan Müslümanlar, Sa'd bin Ubâdeyi halife seçmek istiyorlardı. Hazret-i Beşîr ayağa kalkıp:
- Ey Müslümanlar! Muhammed aleyhisselâm, Kureyş kabîlesindendir. Halîfenin de, Onun kabîlesinden olması dahâ uygundur. Yerinde bir iştir. Evet biz önce Müslüman olduk. Malımızla, canımızla, İslâma hizmet şerefini kazandık. Lâkin bunları Allah ve Onun Resûlünü sevdiğimiz için yaptık. Bu hizmetimiz için dünyâda bir karşılık beklemiyoruz, dedi.
Hazret-i Ebû Bekir ise halifelik için Hazret-i Ömer ve Ebû Ubeyde'den birinin seçilmesini tavsiye buyurmuş, fakat her ikisi de bundan kaçınmışlardı. Hatta Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebu Bekir'e bîât etmek isteyince, Beşir bin Sa'd daha süratli hareket ederek ondan önce Ebû Bekir'in elini tuttu. Biat etti.
Beşir bin Sa'd hazretleri, Hazret-i Ebû Bekir'in hilafeti zamanında Ayn-ül-Temr muharebesinde şehit düştü.