Bir başabaş kurtulsam
Bir başabaş kurtulsam
Abdurrahman bin Avf hazretleri anlatır:
Ömer bir gece bir tulumu su ile doldurup, arkasına almış, Medine-i münevvere köylerine giderken yorulmuş gördüm. Dedim ki, ey emir-el müminin, yorulmuşsunuz! Bana ver, biraz da ben götüreyim. Buyurdu ki, eğer bugün sen benim tulumumun yükünü götürür isen, yarın benim günahımın yükünü kim götürür.
Senin ne yükün var ki, sen Resulullahın yolu üzerine yürüyorsun dedim. Buyurdu ki, Resulullahın dostu o zaman olurum ki, bu hilafetten başabaş kurtulayım. [Yani zararsız olarak kurtulur isem, Resulullahın dostu olurum.] Dünyadan göç etmezden evvel böyle buyururdu. (M.Ç.Güzin)
Ömer bir gece bir tulumu su ile doldurup, arkasına almış, Medine-i münevvere köylerine giderken yorulmuş gördüm. Dedim ki, ey emir-el müminin, yorulmuşsunuz! Bana ver, biraz da ben götüreyim. Buyurdu ki, eğer bugün sen benim tulumumun yükünü götürür isen, yarın benim günahımın yükünü kim götürür.
Senin ne yükün var ki, sen Resulullahın yolu üzerine yürüyorsun dedim. Buyurdu ki, Resulullahın dostu o zaman olurum ki, bu hilafetten başabaş kurtulayım. [Yani zararsız olarak kurtulur isem, Resulullahın dostu olurum.] Dünyadan göç etmezden evvel böyle buyururdu. (M.Ç.Güzin)