Cennet'te üzüntü yok, ama pişmanlık var) deniyor. Bu ikisi, birbirine zıt değil mi?
Cennette üzüntü ve pişmanlık yoktur
CEVAP
Cennette hiçbir üzüntü, sıkıntı olmadığı gibi, Cehennem'dekilerin
pişmanlığı gibi bir pişmanlık da yoktur. Cennet'te monoton bir hayat da yoktur.
Hayal bile edilemeyecek nice nimetler olacak, bunlardan alınacak zevk de her an
artacaktır. Bunu, dünyadaki nimetlere benzeterek anlamak mümkün değildir.
Cehennem ehli, (Keşke biz de iman etseydik de Cennet'teki sonsuz nimetlere
kavuşsaydık) diye üzülürler. Cennet ehli ise, (Daha çok iyilik, ibadet etseydik
de, daha yüksek derecelere kavuşsaydık) temennisinde bulunur. (Ne kadar
gafletteymişiz ki, Allah'ı zikretmeden geçirdiğimiz anlar olmuş) derler. İki
hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cennet ehli hiçbir şeye pişmanlık duymaz. Yalnız, Allah'ı zikirsiz
geçirdikleri vakitler için pişman olurlar.) [Hâkim]
(Kıyamette, fâsık salih herkes pişman olur. Fâsık, fıskı [günahı] bırakıp
doğruluk ve takva üzere bulunmadığına, salih ise daha çok ibadet etmediğine
pişman olur.) [Feraid-ül fevaid]
Padişahın biri, gece bir yerden geçerken askerlerine, (Buradaki taşlardan alın)
der. Kimi emre uyar az veya çok taş alır, kimi taşın yükünü niye çekeyim diye
almaz. Ülkelerine gelince, aldığı taşlara bakarlar ki hepsi kıymetli taşlar.
Almayan pişman olduğu gibi, alanlar, niye daha çok almadım diye pişman olur.
Çok alan da, niye daha çok almadım diye pişman olur. Elbette çok alanla hiç
almayanın pişmanlığı aynı olmaz. Cennet'te gittikçe artan nimetlere kavuşan
insanın pişmanlığı da üzüntü meydana getirmez.
Cehennemi görmek
Sual: Öldükten sonraki dirilmeye, Cennete, Cehenneme inanmayan,
Müslümanlara gerici diyen dinsizlerin, Cehennemde nasıl azap çektiklerini
ahirette görme imkânı var mıdır?
CEVAP
Elbette vardır. Mutaffifin suresinde iman edenlerin, kâfirlerin çektikleri
azapları gülerek seyredeceklerini bildiren âyet-i kerimelerin tefsirinde
Hazret-i Kab buyuruyor ki:
(Cennetten, Cehennemi seyretme imkânı vardır. Bir mümin, Cehennemdeki
düşmanını görmek istese, [hemen önüne gelir, bir televizyon gibi] düşmanına
yapılan azapları görerek sevinir.)[Tibyan]
Cehennemdekileri gören üzülmez mi?
Sual: Bir hadis-i şerifte, (Cennetten, Cehennemi seyretme
imkânı vardır. Bir mümin, Cehennemdeki bir zalimi görmek istese, ona yapılan
azapları görerek sevinir) buyuruluyor. Cennette üzüntü olmadığı da
bildiriliyor. Bir kimse, Cehennemde azap gören zalim ana babasını veya çocuğunu
görse üzülmez mi?
CEVAP
Dünya haliyle ahiretinki farklıdır. Bilinmeyenler, bilinenlere kıyas
edilemez. Orada nefsimiz olmayacağı için nefisten gelen duygular da
olmayacaktır. Tevbe edilen günahlar affolup, ahirette o günahlar unutturulup,
hiç hatıra bile getirilmediği gibi, Cehenneme giden yakınlarımız da
unutturulur. Üzülecek bir durum meydana gelmez. Allahü teâlânın işinde
karışıklık olmaz. (Cennette üzüntü olmaz) buyurduğuna göre,
hiçbir şekilde üzüntü olmayacaktır.
Cennette sakal yoktur
Sual: Cennette saç ve sakal tıraşı var mı?
CEVAP
Cennette ibadet etmek olmadığı gibi, sıkıntı verecek herhangi bir iş de
yoktur. Orada herkes sakalsızdır. Sakal çıkmaz. Saçlar ise, kendi istediğimiz
şekilde olur.
Cennette herkes 33 yaşında olacaktır. Peygamber efendimiz, yaşlı bir
kadına, (Cennete kocakarı girmez) buyurunca, kadıncağız
ağlamaya başlar. Bunun üzerine, kadına, (Sen o zaman genç
olursun) buyurur. (Tirmizi)
Herkes genç olacak
Sual: Çocukken ölenler de, ihtiyar dedeler de, Cennette 33 yaşında
genç olacakmış. 33 yaş, pek genç sayılmaz. Niye 20 yaşında değil de 33 yaşında
oluyorlar?
CEVAP
Bizim peygamberimizin ümmetinden çok az kimse yüz yaşını geçebiliyor. Eski
ümmetler, bin yaşından fazla yaşıyorlardı. 33 yaş, onların yanında çok küçük
sayılırdı. 33 yaş, küçüklere büyük bir yaş gibi geliyorsa da, bizim gibi
yaşlılar için genç yaşıdır. Bir diğer husus da, orada herkes en güzel, en
yakışıklı olacaktır. Gerek yaş yönüyle, gerekse başka yönden, Cennette hiçbir
üzüntü ve sıkıntı olmayacaktır.
Cennete pişmanlık
Sual: (Cennete giren de pişman olacak) deniyor. Cennette üzüntü,
sıkıntı olmayacağına göre, niye pişman olacaklar?
CEVAP
Evet, Cennette üzüntü, sıkıntı asla olmayacak. Cennette peygamberle
evliyanın, âlimle de cahilin derecesi aynı olmaz. Şehitle şehit olmayanın
derecesi de aynı olmaz. Cennete giden, keşke biraz daha çok ibadet etseydim,
ilim sahibi veya şehit olsaydım da, şu arkadaşlarıma Cenab-ı Hakk'ın ihsan
ettiği nimetlere, köşklere ben de kavuşsaydım diyecek. Bu pişmanlık sadece bir
imrenmedir. İmrenmek üzüntüye sebep olacak bir durum değildir.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
Kıyamet günü, tehlike büyüktür. O öyle bir gündür ki, insanlar, başkalarından
hak almak, günahlarını başkasının sırtına yüklemek ister. Âhirette, bir
Müslümandan hakkını isteyen kula, Allahü teâlâ, (Başını kaldır
Cennetlere bak) buyurur. Hak sahibi bakıp der ki:
- Yâ Rabbi, gümüşten yapılmış şehirler, incilerle süslenmiş altından yapılmış
yüksek binalar ve köşkler görüyorum. Acaba bunlar hangi peygamberin veya hangi
sıddıkın yahut hangi şehidindir?
- Onun bedelini kim verirse ona veriyorum.
- Onun bedeli nedir?
- Müslüman kardeşini affetmektir.
- Yâ Rabbi, ben bu kardeşimi affettim, hakkımdan vazgeçtim.
Bunun üzerine Allahü teâlâ buyurur ki:
- Haydi, kardeşinin elinden tut, onu da Cennete götür! (Hâkim)