CEVAP
Şunlara riayet eden erkek mutlu olur:
1- Eşine karşı her zaman, güzel huylu olmalı. Allahü teâlâ iyi huylu
olanları sever, huysuzları sevmez. Eşini incitmek haramdır. Ona karşı her
zaman, yumuşak davranmalı. Eve gelince selam verip hâl ve hatırını sormalı,
şakalaşmalı. Eşi ile oynamak sevaptır. Sıkıntısını, düşmanlarını, borçlarını
söyleyerek onu üzmemeli. Üzüntülü ise, onu çok sevdiğini, söyleyip halini
sormalı, tatlı şeyler söylemeli.
Bir hadis-i şerif meali:
(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, eşine karşı iyi ve faydalı
olandır.) [Nesai]
2- Yapması zor olan şeyleri bile inşallah yaparım diye söz vererek
gönlünü almalı. Çünkü o, kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı,
yemeklerini yapan, çocuklarını yetiştiren fedakâr eşidir.
3- Çocuk terbiyesinde, ona yardımcı olmalı. Bebek, gece gündüz
ağlayıp anasına hiç rahat vermeyen, onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O
halde, ona yardım edene, Allahü teâlâ yardım eder.
4- Ona, gücü yetiyorsa o şehirde âdet olan elbisenin, ziynetlerin en
kıymetlisini almalı. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya
göstermemeli. Helalinden en iyi gıdalar almalı. Yemeği yalnız yememeli. Çoluk
çocukla yemek sevaptır. Eve nafaka alırken kısmamalı, israf da etmemeli.
Çoluk çocuğa verilen paranın sevabı, sadaka sevabından daha çoktur. Nafaka
temin edemeyenin evlenmesi haramdır.
5- Eşi ile iyi geçinmeli. Onu azarlamamalı, yüksek sesle
konuşmamalı. Mala ve namusa hıyanet etmeyen kadınları dövmek değil, onları
hiçbir suretle üzmek caiz değildir. Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek
şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir. Kadınların kalbleri ince ve
nazik olduğundan, birbirlerini çekemeyenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhassa
yeni evliler, uyanık olmalı, ana, kız kardeş ve başka kadınların, eşini
çekiştirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler söylenmesine fırsat vermemeli.
Böyle sözlere uyarak eşini incitmekten sakınmalı. Anası ve kız kardeşleri
için eşinin söylediklerine karşı da uyanık olmalı. Anaya eziyet edilmesine
fırsat vermemeli. Anasına, kendisi, eşi ve çocukları, muhakkak saygı
göstermeli. Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere saygı, hizmet edilmesi
birinci vazife olmalı. Büyüklerin rızasını, duasını almaya çalışmalı, hayır
dualarını, büyük kazanç bilmeli.
6- Huysuzluğunu yumuşak karşılamalı. Onunla iyi geçinmeye çalışmalı.
Akıllı eşler, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alametidir.
Huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur.
Böylece çeşitli hastalıklar meydana gelir. Eşi hasta olan kimse, perişan
olmuş demektir. Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun
dertlerine çare aramakla geçer. Bütün bu sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep
olmuştur. Ne yazık ki bu pişmanlığının faydası olmaz. O halde; eşine yapacağı
huysuzluğun zararı kendine olur. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli
olmaya çalışmalı!
7- Huyu değişirse, suçu kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle
olmazdı, demeli.
8- O kızınca, susmalı. Böylece, pişman olup, özür dileyebilir. İyilikleri
görülünce Allah’a şükretmeli ve ona dua etmeli. Öyle davranmalı ki, eşim beni
çok seviyor intibaını vermeli.
9- Günah olmayan kusurlarını görmemeli. Günahlardan vazgeçmesini,
namaza, oruca ve gusle devam etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle anlatmalı.
Kıymetli şeyler alacağını söz vererek ibadetleri yaptırmalı, günahlarını
önlemeli. Ayıplarını, sırlarını, herkesten gizlemeli. Kur'an okumasını ve
ilmihalini öğretmeli. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalı.
10- Ona, hep hayır dua etmeli. Çünkü, o, evinin bekçisi, aşçısı,
terzisi, yoldaşı ve hayat arkadaşıdır.
Evlenene yardım
Sual: (Evlenenle, ev yaptırana, Allah yardım eder) diye bir
söz var. Fakirlikten evlenemeyen kimse, evlenmeye teşebbüs etse, Allah ona
yardım eder mi?
CEVAP
Eğer haramdan korunmak niyetiyle evleniyorsa, elbette Allahü teâlâ ona
yardım eder. Dört hadis-i şerif şöyledir:
(Haramdan korunmak için evlenene, Allah’ın yardımı hak olur.)[İbni Meniy]
(Evlenerek rızık arayın!) [Deylemî]
(Allahü teâlâ, evli bir ailenin şakalaşmasından hoşlanır ve bundan dolayı
ikisine de sevab yazar, rızıklarını da helâlinden artırır.) [İbni
Adiy]
(Bir aile, birbirine iyilik ve ikramda bulunduğunda, Allahü teâlâ onlara
bol rızık verir ve onları himayesine alır.) [İbni Asakir]
|