Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?
Fitre vermek
CEVAP
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı,
parası bulunan Müslümanın fitre vermesi vacib olur. Nisaba malik değilse fitre
vermesi vacib olmaz, fakat vermesi iyidir. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse,
Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.) [Ebu Davud] (Tezkiye, temize
çıkarma, temizleme demektir.)
(Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.) [Ebu
Hafs]
(Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hâsıl olan günahları
temizler.) [Beyheki]
Diğer üç mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fitre vermesi farzdır. Hadis-i
şerifte, (Sadaka-i fıtrı, küçük büyük, zengin fakir herkesin vermesi
gerekir) buyuruldu. (Ebu Davud)
Dinen zengin olmayan herkes, fitre, zekât alabilir. İhtiyacı olan eşya ve
borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın,
fitre vermesi vacib olur. Fitre, zekât alması, haram olur. Fitre nisabına
katılacak malın ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış
olması da gerekmez. Hastalık gibi herhangi bir özürden dolayı oruç tutamayan
kimsenin de, zenginse fitre vermesi gerekir.
Ticaret için olmayan malların zekâtı verilmez. Gelirleri nisaba dahil edilir.
Nisaba malik olmayan herkes fakir sayılır, zekât alabilir. Nisaba malikse fitre
vermesi vacip olur. Asgari maaş alan bir kimse, borçları çıktıktan sonra,
nisaba malik ise, zengin sayılır, fitre vermesi gerekir. [Nisap, 96 gr altın
veya bu değerde para, ticaret malı demektir.]
Sadaka-i fıtr, Ramazan-ı şerifte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da
vermek caizse de bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevabdır.
Şâfiî’de Ramazandan önce verilmez. Bayramdan sonraya da bırakılmaz.
Ana babaya, dedeye, büyükanneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire fitre
verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi
akrabaya, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa
verilebilir. Eğer salih iseler, yakın akrabaya vermek, daha çok sevab olur.
İmameyn’e göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fitre verebilir. (Mevkûfat)
Sadaka-i fıtrın miktarı her yıl değişmez. Bir kişinin fitresi olarak her gün
için değil, bir ay için yarım sa’ buğday veya un, yahut bir sa’ arpa, hurma
veya kuru üzüm verilir. Yarım sa ölçek, ihtiyatlı olarak 1750 gramdır. 1750
gram buğday veya un yahut 3500 gram arpa, kuru
üzüm veya hurma verilir. Ya bu ürünlerden birini veya
tutarını vermek gerekir. Her sene, (Bu yıl fitre kaç lira?) diye sormaya lüzum
yoktur.
Fıtrayı, çoğunluğun sözüne uyarak, altın veya gümüş vermelidir. Bunları vermek
güç olursa, başka maldan veya kâğıt para vermeyip, yarım sâ’, yani [1750 gram]
buğday veya un vermelidir. Buğday, un vermek de güç olursa, bunların kıymeti
kadar, ekmek veya mısır verilebilir.
Bir kimse, yanında kalan ana babasının ve âkıl bâliğ olan oğlunun fitresini,
onlardan habersiz verse, sonradan bildirmek şartıyla caiz olur.
Başkalarınınkini, onlar ver demeden veremez. Seferi yani yolcu olan kimsenin
de, nisaba malikse fitre vermesi gerekir.
Sual: Fitre ne zaman vacip olur?
CEVAP
Kurban bayramının üçüncü günü nisaba malik olan zengindir. Nisap, zekât nisabı
gibidir. Kurbanda farklılık şöyledir:
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı,
parası bulunan her hür Müslümanın, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, tan
yeri aydınlanırken, (Fitre) vermesi vacip olur. Daha önce ve daha sonra vacip
olmaz. Fitre ve kurban nisabı hesabına katılacak malın ticaret için olması şart
olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da lazım değildir. Bayramın birinci
günü sabah namazı girdiği anda, nisap miktarı kadar mala malik olmak şarttır.
Sual: Fitre kimlere verilir, kimlere verilmez, zekâtın hükümleri
fitrede de geçerli mi?
CEVAP
Evet. Yani zekâttaki gibi.
Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire fitre
verilmez. Fakir olmak şartı ile kardeşe, geline, damada, kayınvalideye,
kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa, üvey babaya, üvey anneye fitre
verilir. Hala, amca, dayı, teyze, kardeş, kardeş çocuğu gibi akrabaya fitre
vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı
fitre verebilir. (Mevkufat)
Sual: Fitredeki vekalet, zekâttaki gibi mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Zekât gibi, fitreyi de hediye diye vermek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Hurma ile iftar eden fitresini hurmadan mı verir?
CEVAP
Hayır. Senenin ekserisinde yediği şeyden verir.
Sual: Telefonda vekalet olur mu?
CEVAP
Olur. E-maille de olur.
Sual: 4 kişinin adam başı 1750 gram un vererek toplam 7 kilogram
ile bir kişiye vekalet vererek fitresini ödemesi doğru mu?
CEVAP
Doğru.
Sual: Bir kişiye verip (ya da daha sonra vermek üzere anlaşıp) bu
parayla payıma düşen miktarda un alarak dilediğine dilediğin kadar adıma fitre
olarak vermeye seni vekil tayin ettim dersek o da kabul ettim dese bu şekilde
verilen fitre caiz midir?
CEVAP
O adam da un alıp verirse mesele yok. Daha kolay yol: 15- 20 kişinin vekaleti
alınıp, alınan para ile bir çeyrek altın alınıp fakire verilirse bu iş
halledilmiş olur.
Sual: Teyzeye halaya amcaya dayıya fitre ve zekât verilir mi?
CEVAP
Verilir.
Sual: Fitre sadece fakirlere mi verilir?
CEVAP
Evet.
Sual: Fakirler için arkadaşımdan vekil olarak fitre nasıl alabilirim?
CEVAP
Zenginlerin vekili de olabilirsin, fakirlerin de. Bir fakirden vekalet alırsın.
Yani fitremi almak ve dilediğin yere harcamak üzere seni vekil ettim der, sen
de herkesten fitre alıp dilediğin yere verirsin.
Sual: Eşimin ve akıl baliğ olmamış çocuklarımın onlardan habersiz
ve vekaletsiz fitrelerini verebilir miyim?
CEVAP
Eşiniz ve çocuklarınıza bakmak mecburiyetinde olduğunuz için habersiz
verebilirsiniz.
Sual: Ağabeyimin ve evli kız kardeşimin fitresini onlardan habersiz
verebilir miyim?
CEVAP
Veremezsiniz. Bir kimse, kendi malından, başkası için fitre verince, o önceden
emretmiş ise, caiz olur. Emri ile vermemiş ise, sonradan razı olsa da, caiz
olmaz. Onların malı veya parası ile vermiş ise, razı olunca caiz olur. Yahut
onların sizi, (Sadaka-i fıtramı vermek üzere seni vekil ettim) demeleri
gerekir.
Sual: Beş kişinin fitrelerini vermek üzere vekilim. Fitreleri toplu
olarak mı yoksa herbiri için ayrı ayrı mı vermeliyim?
CEVAP
Hepsini birden verebilirsiniz.
Sual: Şafii mezhebinde olan kimse ne kadar ve nasıl fitre vermesi
gerekir?
CEVAP
1680 gram buğday, pirinç, hurma, nohut, peynir verilebilir. Bunların yerine
kağıt para verilemediği gibi altın ve gümüş de verilemez. Ayrıca sekiz sınıfa
verilmesi gerekir. Üç sınıfa verilmesini caiz gören âlimler de varsa da bu üç
sınıfı bulmak çok güçtür, yok gibidir. Onun için Hanefi mezhebi taklit edilerek
vermelidir.
Sual: Geçmiş senelerde verilmeyen fitreler verilir mi? Verilirse
nasıl verilir?
CEVAP
Verilir. Kaza edilmiş olur. Aynen altın olarak verilir.
Sual: Seferde olduğum için oruç tutamadım. Fitre vermem gerekir mi?
CEVAP
Bir özrü sebebi ile oruç tutmayanın da, sadaka-i fıtr vermesi gerekir.
Sual: Doğmamış anne karnındaki çocuğun fitresini vermek gerekir mi?
CEVAP
Verilmez.
Sual: Nisap miktarı param var fakat 1 sene dolmadı, fitre vermem
gerekiyor mu?
CEVAP
Fıtra için bir sene gerekmez. O an nisaba malikseniz vereceksiniz.
Sual: Ramazan ayında bayram namazından önce verilmesi gereken
fitreyi, caiz olmayan kişilere verdiğini bayramdan sonra öğrenen bir kişinin ne
yapması gerekir?
CEVAP
Yeniden bir fakire verir.
Sual: Zekâtım fitrelerimizle birlikte bir çeyrek altın tutuyor. Bir
çeyrek altını hem zekâtım için hem de fitrelerim için verebilir miyim?
CEVAP
Evet verilir.
Sual: Fitreyi fazla vermek iyi olur mu?
CEVAP
Elbette.
Sual: Fitreyi yıllarca kağıt parayla veren kimsenin, altınla devir
yapması lazım mı?
CEVAP
Devir yapmak iyi olur.
Sual: Zekât ve fitre aynı kişiye verilebilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Fakir kardeşe fitre verilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kız kardeşime fitre verebilir miyim?
CEVAP
Fitrenizi zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarına vermenizde mahzur
yoktur.
Başkasının fitresini vermek
Sual: Bir kimse, yanında kalan ana babasının ve âkıl bâliğ olan
oğlunun fitresini, onlardan habersiz verse, caiz olur mu?
CEVAP
Sonradan bildirmek şartıyla caiz olur.
Delinin fitresi
Sual: Delinin, fitre vermesi gerekir mi?
CEVAP
Evet, malı varsa fitresi kendi malından verilir. Velisi vermezse, deli
iyileşirse, eski fitrelerini de kendisi verir. İyileşmezse, zaten sorumlu
olmaz. (Dürr-ül-muhtar)
Yolcu fitre verir mi?
Sual: Seferi yani yolcu olan kimsenin, nisaba malikse fitre vermesi
gerekir mi?
CEVAP
Evet, gerekir.
Çocuğun fitresi
Sual: Küçük çocuk ve deli zengin ise, fitreleri kendi mallarından
verilebilir mi?
CEVAP
Küçük çocuğun ve delinin malları varsa, yani zenginse, bunların fitreleri kendi
mallarından verilir. Velileri vermezse, çocuk büyüyünce, deli iyileşince, eski
fitrelerini de kendileri verir. Deli iyileşmezse zaten sorumlu olmaz. (S.
Ebediyye)
Fıtrayı kâğıt parayla vermek
Sual: S. Ebediyye’de, Cevhere kitabından
alınarak, (Sadaka-i fıtr olarak, arpa, buğday yerine kıymetleri kadar altın,
gümüş veya fülus, yani bakır, bronz para [kâğıt para] ve her çeşit mal
verilebilir) deniliyor. İhtiyaç hâlinde, fıtrayı bu kavle göre, kâğıt para
olarak vermekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Fıtrayı, çoğunluğun sözüne uyarak, altın veya gümüş vermelidir. Bunları vermek
güç olursa, başka maldan veya kâğıt para vermeyip, yarım sâ’, yani [1750 gram]
buğday veya un vermelidir. Buğday, un vermek de güç olursa, bunların kıymeti
kadar, ekmek veya mısır verilebilir.
Fitrenin vacib olması
Sual: S. Ebediyye’de, (Bayramın birinci günü sabah namazı
girdiği anda, nisap miktarı kadar mala malik olmak şarttır. O andan sonra
nisaba kavuşanın, dünyaya veya imana gelenin fıtra vermesi vacib olmaz) deniyor.
Bayramın birinci günü öğleden sonra, nisaba malik olana da fıtra vermek vacib
olur mu?
CEVAP
Vacib olmaz. (İbni Âbidin)
Vacib olmasa da, fıtra az olduğu için herkesin vermesi iyi olur. Diğer üç
mezhepte, bir günlük yiyeceği olanın fitre vermesi farzdır. Bir hadis-i şerif
meali de şöyledir:
(Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse,
Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.) [Ebu Davud]
Fıtra verirken
Sual: S. Ebediyye’de okuduğumuza göre, yemin kefareti için, (On fakire
her gün bir fıtra değerinde başka mal vermek de olur) deniyor. Kefaret orucunu
tutamayan hastalar için de, (Bir günün kefareti için, altmış fakire bir gün
veya bir fakire altmış gün bir fıtra değerinde başka mal vermek de olur)
deniyor. Başka mal denince, din kitabı vermek daha uygun oluyor. İlmihâlde,
(Sadaka-i fıtır verirken, bir fıtra değeri kadar altın, gümüş veya fülüs [kâğıt
para] ve her çeşit mal verilebilir) diyor. Her çeşit malın içine din kitabı da
girdiğini anlıyoruz. Fıtra yerine din kitabı verebilir miyiz?
CEVAP
Evet, muteber bir din kitabı mesela İslam Ahlakı kitabı da
verilebilir. Ancak, fıtrayı, çoğunluğun sözüne uyarak, altın veya gümüş
vermelidir. Bunları vermek güç olursa, başka maldan veya kâğıt para vermeyip,
yarım sâ’, yani [1750 gram] buğday veya un vermelidir. Buğday, un vermek de güç
olursa, bunların kıymeti kadar, ekmek veya mısır verilebilir.
Sadaka-ı fıtır vermek
Sual: Ramazan ayında verilen sadaka-ı fıtrı, zengin olanların mutlaka vermesi
gerekir mi?
Cevap: Sadaka-ı fıtır hakkında Redd-ül-muhtârda deniyor ki:
“İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı,
parası bulunan her Müslümanın, Ramazan Bayramı'nın birinci günü sabahı, tan
yeri aydınlanırken, fıtra vermesi vacib olur. Daha önce ve daha sonra vacib
olmaz. Fıtra ve kurban nisabı hesabına katılacak malın ticaret için olması şart
olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da lazım değildir. Bayramın birinci
günü sabah namazı girdiği anda, nisap miktarı kadar mala malik olmak şarttır. O
andan sonra nisaba kavuşanın, dünyaya veya imana gelenin fıtra vermesi vacib
olmaz. Misafir olanın da fıtra vermesi lazımdır. Ramazan-ı şerifte veya
Ramazandan önce ve bayramdan sonra vermesi de caizdir. Hatta bir kimse, fıtra
veya zekât, kefaret veya nezir ettiği, adadığı şeyi vermeden ölürse ve
verilmesini vasiyet etmedi ise, vârislerinden birinin, ölenin değil, kendi
malından, bunları fakirlere vermesi caiz olur. Fakat vâris, bunları vermeye mecbur
değildir. Eğer ölen kimse, hayatta iken vasiyet etmiş ise, bıraktığı malın üçte
birinden verilmesi lazım olur. Mal bırakmadı ise, vasiyeti yapılmaz.”
Sual: Fıtrayı, bayram namazından önce mi vermek gerekir?
Cevap: Hanefi mezhebinde bayram namazından önce verilince, sevabı daha
çok olur. Şafii mezhebinde Ramazandan önce, Maliki ve Hanbeli mezhebinde ise
bayramdan önce verilemez.
Sual: Bir kimse, fıtrasını bölerek birkaç fakire
verebilir mi?
Cevap: Bir kişinin fıtrası, bir fakire veya birkaç fakire verilebildiği
gibi, bir fakire birkaç kişinin fıtrası da verilebilir.
Sual: Küçük çocuğun ve delinin malı varsa, fıtrası, bu
mallardan mı verilir?
Cevap: Küçük çocuğun ve delinin malları varsa, bunların fıtraları da,
mallarından verilir. Velileri vermezse, çocuk büyüyünce, deli iyi olunca, eski
fıtralarını da kendileri verir.
Sual: Ergenliğe ulaşmamış küçük çocukların fıtralarını,
babaları mı verir?
Cevap: Baliğ olmayan çocukların malı yoksa, bunların fıtrasını
babaları, kendi fıtrası ile birlikte verir. Yani kendi zengin, nisaba malik ise
verir. Hanımı ve büyük çocukları için vermez. Fakat verirse sevap olur.
Sual: Bir kimse, kendi malından, başkasının fıtrasını
verebilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Redd-ül-muhtârda deniyor ki:
“Bir kimse, kendi malından, başkası için fıtra verince, o kimse önceden
emretmiş ise, caiz olur, emri ile vermemiş ise, sonradan razı olsa da, caiz
olmaz. Onun malı ile vermiş ise, razı olunca caiz olur.”
Sual: Bir baba, kendi çocuklarının fıtrasını, onlardan
vekalet almadan da verebilir mi?
Cevap: Bir kimse, nafakasını verdiği kimselerin, çocuklarının
fıtralarını, onların emri ve vekaleti olmadan verebilir.
Sual: Bir kimseye, fıtra ve kurban vacip olduktan sonra,
elindeki mal yok olsa, bu kimse sorumluluktan kurtulur mu?
Cevap: Bir kimsenin nisaba malik olduktan, fıtra ve kurban vacip
olduktan ve hac farz olduktan sonra mal elinden çıkarsa, af olmazlar. Halbuki,
zekât ve uşur, malın elden çıkması ile affolur. Fakat, bunların elden
çıkarılması ile bunlar da affolmaz..
Sual: Dinimizin bildirdiği bir özür sebebiyle oruç
tutamayanların da, sadaka-ı fıtır vermesi gerekir mi?
Cevap: Özrü sebebi ile oruç tutmayanların da, sadaka-ı fıtır
vermesi lazımdır.
Sual: Fıtra için buğday ve un vermekte zorlanan bir
kimse, bunların yerine ekmek de verebilir mi?
Cevap: Bir kimseye, fıtra için, buğday, un vermek de güç olursa,
bunların kıymeti kadar, ekmek veya mısır verebilir. Ekmek ve mısır verirken,
ağırlığa değil, parasına, kıymetine bakılır.
Sadaka-i fıtır miktarları
Sual: Her sene fıtra kaç liradan olacak diye beklenmektedir. Bu konuda
İslâmiyetin bildirdiği belli bir ölçü yok mudur?
Cevap: Fıtra miktarları her sene değişmez. İslâmiyetin bildirdiği
ölçü; buğday ve undan 1750 gram, arpa, kuru üzüm ve hurmadan kişi başına 3500
gramdır. Her sene bu ölçüye göre verilir. Hanefi mezhebinde, buğday, arpa ve un
bol olduğu zamanlarda bunların kıymetini altın veya gümüş olarak vermek daha
iyidir. Kıtlık zamanında bunların kendilerini vermek daha sevaptır.
Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde, bir günlük yiyeceği
olanın fıtra vermesi farzdır ve buğdaydan, arpadan da, hep bir sâ' vermek
lazımdır. Şafii mezhebinde bir sâ' 1680 gramdır.
Sadaka-i fıtır az olduğu için, gümüş olarak verilir.
Cevherede; “Sadaka-i fıtır verirken, arpa, buğday yerine kıymetleri de
verilebilir” deniyor. Dürr-ül-muhtârda; “Kıymet olarak altın ve gümüş verilir”
denmektedir.
Bu sebeple, fıtrayı, çoğunluğun sözüne uyarak, altın veya
gümüş olarak vermelidir. Bunları vermek güç olursa, başka maldan veya kâğıt
para vermeyip, 1750 gram buğday veya un, 3500 gram arpa, kuru üzüm yahut hurma
vermelidir. Malikide ve Hanbelide hurma vermek, Şafiide buğday vermek, Hanefide
kıymeti çok olanı vermek efdaldir.
Fıtra miktarları, buğday, un, arpa, kuru üzüm ve hurma
fiyatlarına göre üç liradan üçyüz liraya kadar çıkabilir. Herkes kendi durumuna
göre, buğday, un, arpa, kuru üzüm ve hurmadan birini, bildirilen miktarda
bizzat kendisini veya kıymetini altın, gümüş olarak verebilir.
Sual: Bir kimse, hanımının ve evdekilerin fıtrasını,
onların izni olmadan da verebilir mi?
Cevap: Bir kimse, hanımının ve evinde olanların fıtralarını, izinleri
olmadan karıştırıp verebileceği gibi, toplamı kadar buğdayı veya değeri olan
altını, bir defada, bir veya birkaç fakire verebilir. Fakat ayrı ayrı
hazırlayıp, sonra karıştırması veya ayrı ayrı vermesi ihtiyatlı olur.
Sual: Dinimizin bildirdiği bir özür sebebiyle oruç
tutamayanların da, sadaka-ı fıtır vermesi gerekir mi?
Cevap: Özrü sebebi ile oruç tutmayanların da, sadaka-ı fıtır vermesi
lazımdır.