Gaybı kim bilir?
Gaybı kim bilir?
Sual: (Yalnız Kur’an) diyerek Peygamber
efendimizin gaybdan haber verdiği mucizeleri inkâr eden bir yazar diyor ki:
(Peygamber, gaybdan haber verdi) demek çok yanlıştır. Peygamberler arasında
ayrım yapılmaz. Hiçbir Peygamber gaybı asla bilmez. Şu âyetler, peygamberlerin
gaybı bilmeyeceğine delildir:
(Allah gaybı kimseye bildirmez.) [Cin 26]
(De ki: Ben gaybı da bilmem.) [Enam 50, Hud 31]
(De ki: Eğer ben gaybı bilseydim daha çok hayır yapmak isterdim.) [Araf
188]
(Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır.) [Enam 59]
Müslüman olduğunu söyleyen bir kimse, Peygamber efendimizin gaybdan bildirdiği
mucizeleri nasıl inkâr edebilir?
CEVAP
(Yalnız Kur’an) diyenler gibi, misyonerler, Ondokuzcular,
Vehhâbîler, Hansçılar, hep aynı şeyi söylerler. Ya o konudaki başka âyetleri
gizlerler veya âyetin bir kısmını alırlar. Mesela Cin sûresindeki 26. âyeti
yazıp devamındaki 27. âyeti gizliyorlar. O iki âyetin tamamı şöyledir:
(Allah, gaybı herkese bildirmez, ancak dilediği Resul müstesna. Çünkü her
peygamberin önünden ve ardından gözcüler [melekler] salar.) [Cin
26, 27] (Beydâvî)
Bu âyette, dilediği peygambere gaybı bildirdiği pek açıktır. Şu âyetlerde de
bazı peygamberlere gayb bildirildiği beyan ediliyor:
(Allah, müminleri bulunduğu şu durumda bırakmaz, temizi pisten ayırır. Allah
size gaybı da bildirmez. Ama Allah, resullerden dilediğini seçip, ona gaybı
bildirir. Artık Allah’a ve resullerine inanın, eğer iman eder, müttaki
olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.) [Âl-i İmran 179]
(O, gaybın bilgilerini [vahiy ile bildirilen gizli şeyleri] esirgemez.)[Tekvir
24]
Bu âyet-i kerimeler nasıl inkâr edilir? (Peygamber gaybdan haber veremez) demek
kasıtlıdır. (Yalnız Kur’an) diyen mezhepsizlerin, Kur’an-ı
kerime inanır gibi görünmeleri, bâtıl davaları içindir.
Ledün ilmine sahip, Allah’ın kendisine gaybları bildirdiği bir zata, Hazret-i
Musa gittiği zaman, (Rabbimizin sana öğrettiği doğruyu bulmama yardım
edecek, hayra götürecek bir ilmi bana da öğretmen için, sana tâbi olmak
istiyorum) demiştir. (Kehf 66) [O zat, büyüdüğü zaman kâfir olacağını
bildiği için günahsız çocuğu öldürüyor. (Kehf 74) Hâlbuki bir
kimsenin, büyüdüğü zaman kâfir mi, mümin mi olacağını kim bilebilir? Allahü
teâlânın bildirdiği kimseler elbette bilir. Bu sapıklar, Allahü teâlânın
kudretine inanamıyorlar. Mucizeyi de, kerameti de yaratan Allahü teâlâdır.]
Resulullah efendimize ise, birçok gayblar bildirilmişti. Hadis-i şeriflerde
buyuruluyor ki:
(Saflarınızı tamamlayın. Çünkü sizi elbette arkamdan da görüyorum.) [Müslim]
(Rükû ve secdeleri düzgün yapın, Allah’a yemin ederim ki, sizin rükû ve
secde yaptığınızı arkamdan görüyorum.) [Buhârî, Müslim]
Gözde görmeyi yaratan Allahü teâlâ, diğer uzuvlarda da görmeyi yaratmaya
kadirdir. Resulullah’ın bu mucizesini inkâr eden, Allah’ın kudretini inkâr
etmiş olur. Resulullah’ın gündüz aydınlıkta nasıl görürse, gece karanlıkta da
aynen gördüğü Buhârî’deki hadis-i şerifte bildirilmiştir.
Bir gün Resulullah efendimizin devesi kayboldu. Münafıklar bunu fırsat bilip,
(Hani göklerden, Cennetten, Cehennemden bahsediyordu. Kaybolan devesinin yerini
bile bilmiyor) dediler. Münafıkların bu sözü Resulullah efendimize
ulaşınca, (Vallahi ben ancak Rabbimin bana bildirdiklerini bilirim. Şu
anda Rabbim, bana devemin nerede olduğunu bildirdi. Devem, şu anda falanca
yerdedir) buyurdu. Tarif edilen yere gidip deveyi bir ağaca bağlı
olarak buldular. (Mevahib-i ledünniyye)
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kalbleriniz temiz olsa idi, siz de benim duyduklarımı duyardınız.)[İ.
Ahmed, Taberânî] (Bu hadis-i şerifteki gibi kalbi temiz olan Hazret-i Ömer,
Medine’den İran’daki ordusunu görüp, komutanı Sariye’ye, “Dağa yanaş” demiştir.) [Ş.
Nübüvve]
Yine bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı gaybları haber veren keramet
ehli zatlar var idi. Ümmetimden de Ömer onlardandır.) [Buhârî, Müslim]
Hazret-i Ömer’inki gibi başka evliyadan da birçok keramet görülmüştür. Kur’an-ı
kerim bunu bildirmektedir. (Neml 38-40, Meryem 24, Âl-i
İmran 37, Kehf 17,18)
Şu hâlde, Allahü teâlâ, dilediğine gaybı bildirir ve o da gaybdan haber
verir. (Avarif-ül-mearif)
Resulullah efendimizin mucize olarak gelecekten haber verdiği (Bir
zaman gelecek) diye başlayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
(Bir zaman gelecek, insanlar, yalnız parayı düşünüp, helâli, haramı
düşünmeyecekler.) [Buhârî] (Günümüzde gaspın, hırsızlıkların ve haram
işlerin çoğaldığı görülmektedir.)
(Rüşvet, hediye adı altında verilecek, gözdağı için suçsuz kişiler
öldürülecek.) [İ. Gazâlî] (Günümüzde çok görülmektedir.)
(Âmirler, imamlar, namazı öldürecek, vaktinden sonraya bırakacaklar.) [Müslim]
(Çoğu da hiç kılmamakta, namazı öldürmektedir.)
(Benden sonra peygamber gelmeyeceği hâlde, peygamber olduğunu söyleyen
yalancılar çıkacaktır.) [Mişkat] (Peygamberim diyen birçok yalancı
çıkmıştır. Ondokuzcuların liderleri Resulüm diyor. Amerika’daki raporlu biri
de, “Ben de Resulüm” diyor.)
(Sünnetimi öldürerek dini bozmaya çalışan kimseler çıkacak.)[Deylemî]
(“Yalnız Kur'an” diyenler sünneti öldürüyorlar, dini bozuyorlar.)
(Allah’ın kitabının dışında uyacağımız bir şey yok diyenler çıkacaktır.) [Ebu
Davud] (Mezhepsizler, “Yalnız Kur'an” diyorlar.)
(Sünnet, bid’at gibi çirkin görülecek, bid’at da sünnet gibi rağbet görecek.
Sünnete uyan garip olacak, yalnız kalacak, bid’ate uyan, çok yardımcı
bulacaktır.) [Şir’a şerhi] (Bid’atlerin çoğalması bunu açıkça
gösteriyor.)
(Kur’an, dünyalık için okunacaktır.) [Ebu Davud] (Para için Kur’an
okuyan hocalar çoğaldı. Mezarlıkların başında hatim satanlar az değil.)
(Camilerde binden fazla kişi namaz kılacak, içlerinde bir mümin
bulunmayacak.) [Deylemî] (Camiden çıkanlara Ehl-i sünnet itikadı ne
diye sorulsa kaçı bilebilir ki?)
(Âlimler fitne unsuru olacak, camiler ve hâfızlar çoğalacak, ama hakiki âlim
hiç bulunmayacak.) [Ebu Nuaym] (TV’de her gün dini bozmaya çalışanlar
fitne çıkarmıyor mu?)
(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [İ.
Asakir] (“Yalnız Kur'an” diyenler, mezhep imamlarımıza, âlimlere saldırmıyor
mu?)
(Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.)[Taberânî]
(Ayakkabıdan kurban olacağını söyleyenler ve imanın altı şartından biri olan
kaderi inkâr edip milleti sapıttıranlar çıkmadı mı?)
(Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva
verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [Buhârî] (Tam
günümüzü anlatmıyor mu bu hadis-i şerif?)
(Din adamları, halkın istediği yönde fetva verecek, helâle haram, harama
helâl diyecekler, dini ticarete, menfaate alet edecekler.)[Deylemî] (Bu da
günümüzü anlatıyor.)
(Hacca, hükümdarlar [devlet başkanları] gezi için,
zenginler ticaret, fakirler dilenmek, din görevlileri de gösteriş için gidecekler.)[Hatîb]
(Dine inanmadıkları hâlde, bazı siyasilerin ve bazı ünlülerin hacca gittiğini
görüyoruz.)
(Kişi dinini ve dünyasını ancak parayla ayakta tutabilecek, altını
gümüşü [parası pulu] olmayan rahat edemeyecek.) [Taberânî]
(Bu da pek açık.)
(Kişinin bütün kaygısı midesi olacak, şerefi mal, kıblesi kadın, dini para
olacak.) [Sülemî] (Maalesef her yerde görülüyor.)
(Her asır, öncekinden daha kötü olacak, böylece Kıyamete kadar hep
bozulacak.) [Hadîka] (Her gün bir yerde olaylar oluyor.)
(İstanbul fethedilecektir. Bunların kumandanı ne güzel emir, askerleri ne
güzel askerdir.) [Hâkim, İ. Ahmed, İ. Süyûtî] (Evet, İstanbul
fethedildi.)
(Ey dağ, sallanma, üstünde bir peygamber, bir sıddık, iki de şehit var.) [Buhârî]
(Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman’ın şehit olacağını haber vermişti. Aynen
bildirildiği gibi oldu.)
(Ya Osman, halife olacaksın, hilafet gömleğini çıkarmak isteyecekler, sakın
çıkarma! O gün oruçlu olacak, benim yanımda iftar edeceksin.) (Aynen
bildirildiği gibi oldu.) [Hâkim]
(Erkekler azalacak, kadınlar çoğalacak.) [Buhârî] (Bu da görülmeye
başlandı.)
(Anarşi ve ölüm çoğalacak.) [İbni Mâce] (Aynen öyle oluyor.)
(Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, Kıyamet kopmayacak.) [Hatîb]
(Eşcinsellerin, lezbiyenlerin çoğaldığını işitiyoruz.)
(Lutilik mubah sayılmadıkça Kıyamet kopmayacak.) [Deylemî] (Alenen
bu iş yapılıyor. Hattâ evlenmeleri için kanun bile çıkarılan ülkeler var.)
(Deprem, fitne, katillik artmadıkça, Kıyamet kopmayacak.) [Buhârî]
(Aynen öyle oluyor.)
(Kardeşler farklı dinden olmadıkça Kıyamet kopmayacak.)[Deylemî] (İki
kardeşten biri dindar, öteki ateist olabiliyor.)
(Kötüler dünyaya hâkim olmadıkça Kıyamet kopmayacak.)[Tirmizî] (Dünyaya
şer güçlerin hâkim olduğu inkâr edilemez.)
(Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça Kıyamet kopmayacak.)[Müslim] (O
günler de gelecek demek ki.)
(Allah’a inanan Müslüman kaldığı müddetçe Kıyamet kopmayacak.) [Müslim]
(Hâlâ Allah diyen Müslüman olduğuna göre, Kıyametin kopması yakın olamaz.)
(Kişi, yol kenarında kadınla beraber olacak.) [Hâkim] (O yöne gidiş
görülmektedir.)
(Konuşan hayvanlar olacak.) [Tirmizî] (O günler de görülecek demek
ki.)
(Kıyamet alametidir ki, erkek evde yokken kadının yaptıklarını ayakkabısı
haber verecektir.) [İ. Ahmed] (Bunu tevil etmeye, ayakkabının içine
böcek konacak demeye gerek yoktur. Gerçekten öyle olacak ki Peygamber efendimiz
bunları bildirmiştir.)
Kıyametin büyük alametlerini de bildirmiştir:
(Mehdi gelecek.) [Ebu Nuaym]
(Deccal gelecek.) [İ. E. Şeybe]
(İsa gökten inecek, duman çıkacak, Kâbe yıkılacak.) [Buhârî]
(Dabbet-ül-arz çıkacak.) [Tirmizî]
(Yecüc ve Mecüc çıkacak.) [İbni Cerir]
(Ateş çıkacak, Güneş batıdan doğacak.) [Müslim]
Bunların hepsi gaybdan bildirilmiştir. Allahü teâlâ, Resulüne bildiriyor,
Resulü de bize bildiriyor. (Resulü gaybdan bildiremez) demek ne kadar çirkin
bir sözdür. (Yalnız Kur'an) diyen mezhepsizlerin
yalanlarına kanmamalıdır.