Herkes eşit yaratılsaydı
Herkes eşit yaratılsaydı
CEVAP
Allahü teâlâ, dünya ve ahireti, sevgili kulu ve resulü Muhammed aleyhisselam
için yarattı. Diğer canlı ve cansız varlıkları da, insanoğlunun istifadesi için
yarattı. Dünya zevk için yaratılmadı. Ahiret ise, ebedi mükâfat ve ceza
yeridir. Dünya, ahiretin imtihan yeridir. Herkes her bakımdan eşit olsa,
imtihanın manası kalmaz, iyi ile kötü ayrılmazdı. Allah’ın emir ve yasaklarına
uymakla çeşitli sıkıntılar çekilecek, itaat edenle, isyan eden, birbirinden
ayrılacaktır.
İnsan cansız varlık gibi, ot veya hayvan gibi değil, kulluk ve imtihan için
yaratıldı. İnsan, ihtiyaçsız, sıkıntısız ve her bakımdan eksiksiz yaratılsaydı,
imtihan ve dünya manasız olurdu. İnsanların, hayvanların ve kâinattaki canlı,
cansız diğer yaratıkların hareketleri, akılları durdurucu sistemleri
incelenince, her şeye gücü yeten Rabbimizin dünyayı maksatsız yarattığı
düşünülemez.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İnsanlar, dünyada, birkaç gün dert çekmeselerdi, Cennetin, ebedi sıhhat ve
afiyet nimetlerinin sonsuz lezzetlerinin kıymetini bilmezlerdi. Açlık çekmeyen,
yemeğin lezzetini anlamaz. Acı çekmeyen rahatlığın kıymetini bilmez.
Herkes, her bakımdan eşit yaratılsaydı, büyük bir felaket olur, toplumlar
olmazdı. İnsanlar, boy, renk, şekil, akıl, zenginlik, sıhhat, kuvvet, güzellik,
ahlâk gibi her hususta eşit olunca, tornadan çıkmış gibi eşit, yani birbirinin
aynı olunca milyarlarca insanı birbirinden ayırmak mümkün olmaz. Karı koca
birbirini tanıyamaz, insan hanımı ile kızını ayırt edemez, hayat felç olur.
Sırf bu şekil benzerliği bakımından, binlerce problem ortaya çıkar. Diğer
sahadaki eşitlikler görülmeden, yaşanmadan hayat söner.
Herkes bilgi ve kültür bakımından da eşit olunca, gazeteye, kitaba, filme
ihtiyaç kalmaz. Güreş, koşu, yüzme gibi sporlar ve yarışlar olmaz; çünkü herkes
aynı kabiliyettedir.
İyinin kıymeti, kötü ile bilinir. Herkes iyi olunca, iyinin kıymeti kalmaz.
Çirkinlik olmayınca, güzellik anlaşılmaz. Hastalık olmayınca sağlığın kıymeti
bilinmez.
Bir kimse, okuyup her bakımdan mükemmel bir insan olmak ister. Herkes aynı
olursa, kim kimden üstün olacaktır? Âmirsiz, memursuz, işçisiz, patronsuz
toplum olmaz.
Her hususta eşitliğin zararları sayılamayacak kadar çoktur. Onun için Allahü
teâlâ, her şeyi hikmetli ve adaletli yaratmıştır. Adalet olunca işler düzgün
yürür. Mesela beş parmağın beşi de aynı olsaydı, başparmak diğerlerinin
arasında olsaydı, bugünkü kadar verimli iş yapılamaz, büyük eksiklik olurdu.
Adaletli yaratılmak, eşit yaratılmakla mukayese bile edilmez. Aynı ana babadan,
zekâları, kabiliyetleri farklı çocukların yaratılması, milyarlarca insanın
birbirine benzememesi, hatta parmak izlerinin farklı olması bile, Allahü
teâlânın kudretinin sonsuzluğunu göstermektedir. Onun kudreti sonsuz, şânı çok
yücedir.
Özel işe karışmak
Sual: Ateistler, (Bazı insanların cüce, sakat veya çirkin yaratılması
adaletsizliktir, her şey düzgün, eşit yaratılmalı idi) diyorlar. Bunlara nasıl
bir cevap verebiliriz?
CEVAP
Buna benzer bir sualin cevabı, önceki yazıda vardı. Bir âyet-i kerime meali
şöyledir:
(Dinlerine uymadıkça, Yahudilerle Hristiyanlar senden asla hoşnut
olmazlar.) [Bekara 120]
Bu ateistlere de, her konuda delil getirilse, ispat edilse, yine onların dinini
yani dinsizliklerini kabul etmedikçe Müslümanları sevmezler ve İslamiyet’i kötülemeye
devam ederler.
Bir yılanın, beni niye yılan yarattın, beni aslan yaratsaydın demeye hakkı olur
mu?
Aslan da, beni niye hayvan olarak yarattın, beni de insan yaratsaydın daha iyi
olmaz mı idi demeye hakkı var mı?
Bu her hayvan için böyledir. Domuz, karınca, akrep, sinek, hepsi benzer şeyler
söyleyebilir.
Fakirin beni niye zengin yaratmadın diyerek Allah’tan hesap sormaya kalkması
uygun olur mu?
Erkek, şimdi rağbet güzel ile zengine, beni niye kadın yaratmadın dese uygun
olur mu? Onu domuz veya köpek olarak da yaratabilirdi.
Kadın, ben güçlü bir pehlivan olmak isterdim, beni niye erkek yaratmadın dese
uygun olur mu?
Zenci, beni niye beyaz yaratmadın diyebilir mi?
Bunları çoğaltmak, hatta ne olursa tersini iddia etmek mümkündür. Bir çiftlik
sahibi, aynı cins hayvanları ayrı yere koysa veya her birine ayrı yer yapsa
yahut bazı cins hayvanları aynı ahıra koysa, buna kimin ne demeye hakkı vardır?
Yahut canı isteği zaman bir kuzu veya tavuk kesip yese, buna kim ne diyebilir?
Çünkü hayvanlar adamın malıdır, istediği şekilde besler, istediklerini kesip
yiyebilir. Kâinattaki her şey de Allahü teâlânın mülküdür, dilediği gibi
kullanabilir. Buna kimse karışamaz. Başka bir kimsenin malını kullansa o zaman
bir haksızlık mevzubahis olabilir. Hiç kimsenin özel işine karışılmaz.