Herkes malına sahip çıkar
Herkes malına sahip çıkar
Sual: Bir ateist, (Tanrı beni yarattı diye niye ona tapınma, itaat etme zorunluluğum var? Eğer benim tapınmayı reddetme istek ve yeteneğim varsa, bunları kullanmaktan dolayı neden ceza görmem gerekiyor?) diyor. Allah'ın, kullarına emir ve yasaklar koyma hakkına sahip olması normal değil midir?
CEVAP
Emir ve yasak koyma işi, dünya işlerinde de vardır. Birkaç örnek verelim:
Bir ana babanın, çocuğuna, (Yapma, etme) diye onun zararına olacak şeyleri söylemesi yanlış bir şey midir? Ana baba, çocuğunun iyiliği için ona bazı yasaklar koyabilir, faydalı şeyleri de emreder. Bir doktor, hastasının iyiliği için ona bazı ilaçlar ve diyetler verebilir. Hastanın, (Madem benim yapmama yeteneğim var, o hâlde doktorun verdiği lüzumlu ilaçları kullanmam, faydalı diyetlerine uymam) demesi, ahmaklıktan başka nedir? İlaç kullanmazsa veya diyete uymazsa ölebilir.
Bir fabrika, bir alet, bir makine çıkarınca, onun için bir kullanma talimatı hazırlar. (Bu talimatlara uyulursa aletin veya makinenin ömrü şu kadar olur, şu kadar faydalı verimli olur) denir. Cihaz talimatına uygun kullanılmazsa elden kolayca çıkar. İnsan ise mükemmel bir makineden daha mükemmeldir. Üstelik canlıdır, şuurludur, akıllıdır. Elbette onun da, bir talimatı olması lazımdır. (Şunları yaparsan faydalı olur, şunları yaparsan zararlı olur) gibi bir talimatın olması elbette lüzumludur. Talimatsız cihazı çalıştırmak yanlış olduğu gibi, insan da yaratılış gayesine uygun hareket etmezse sonsuz zarara uğrar.
Bir doktor, hastasının, bir ana baba da çocuklarının iyiliği için bazı yasaklar koyup bazı iyi şeyleri emrettiği gibi, Allahü teâlâ da, kullarının iyilikleri için, bazı yasaklar koymuş, bazı iyi şeyleri emretmiştir. Yaratan O çünkü. O biliyor yarattığının özelliğini. Yani bunlar aynı zaman da, mükemmel bir yaratık olan insanın, kullanma talimatıdır. Hastanın doktora, çocuğun ana babasına itiraz etmesi normal olmadığı gibi, kulların da Allah'ın emir ve yasaklarına itiraz etmesi normal değildir.
Bizi yoktan yaratan Rabbimizin emirlerini yapmak zorundayız. (Yapmam) diyen şiddetli azaba düçar kalır. Yapan ise sonsuz nimete kavuşur.
CEVAP
Emir ve yasak koyma işi, dünya işlerinde de vardır. Birkaç örnek verelim:
Bir ana babanın, çocuğuna, (Yapma, etme) diye onun zararına olacak şeyleri söylemesi yanlış bir şey midir? Ana baba, çocuğunun iyiliği için ona bazı yasaklar koyabilir, faydalı şeyleri de emreder. Bir doktor, hastasının iyiliği için ona bazı ilaçlar ve diyetler verebilir. Hastanın, (Madem benim yapmama yeteneğim var, o hâlde doktorun verdiği lüzumlu ilaçları kullanmam, faydalı diyetlerine uymam) demesi, ahmaklıktan başka nedir? İlaç kullanmazsa veya diyete uymazsa ölebilir.
Bir fabrika, bir alet, bir makine çıkarınca, onun için bir kullanma talimatı hazırlar. (Bu talimatlara uyulursa aletin veya makinenin ömrü şu kadar olur, şu kadar faydalı verimli olur) denir. Cihaz talimatına uygun kullanılmazsa elden kolayca çıkar. İnsan ise mükemmel bir makineden daha mükemmeldir. Üstelik canlıdır, şuurludur, akıllıdır. Elbette onun da, bir talimatı olması lazımdır. (Şunları yaparsan faydalı olur, şunları yaparsan zararlı olur) gibi bir talimatın olması elbette lüzumludur. Talimatsız cihazı çalıştırmak yanlış olduğu gibi, insan da yaratılış gayesine uygun hareket etmezse sonsuz zarara uğrar.
Bir doktor, hastasının, bir ana baba da çocuklarının iyiliği için bazı yasaklar koyup bazı iyi şeyleri emrettiği gibi, Allahü teâlâ da, kullarının iyilikleri için, bazı yasaklar koymuş, bazı iyi şeyleri emretmiştir. Yaratan O çünkü. O biliyor yarattığının özelliğini. Yani bunlar aynı zaman da, mükemmel bir yaratık olan insanın, kullanma talimatıdır. Hastanın doktora, çocuğun ana babasına itiraz etmesi normal olmadığı gibi, kulların da Allah'ın emir ve yasaklarına itiraz etmesi normal değildir.
Bizi yoktan yaratan Rabbimizin emirlerini yapmak zorundayız. (Yapmam) diyen şiddetli azaba düçar kalır. Yapan ise sonsuz nimete kavuşur.