Kötüyü düzeltmek
Kötüyü düzeltmek
Sual: Tesettürlü, namazını kılan bir abla,
uygunsuz giyinen ve uygunsuz bir iş yapan başka bir kadını yola getirmek için,
onunla arkadaş oldu. (Eninde sonunda ben bunu doğru yola getireceğim) diye çok
gayret sarf etti. Bir müddet sonra bu ablayla karşılaştım, onun da öteki gibi
açıldığını gördüm. Elini verip kolunu alamayan kimsenin durumuna düştü. Bu olay
beni ürküttü. Peki, o zaman emr-i marufu nasıl yapacağız? Kendimizi tehlikeye
atarak mı?
CEVAP
Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye
onunla arkadaşlık edilirse, kendisinin bozulma ihtimali daha fazla olabilir.
Kötü arkadaşı düzeltmek için onunla düşüp kalkmaya çalışırsak, onun bir
eğrisini düzeltmeye çalışırken, o bizim on doğrumuzu bozar. (Kötünün bana ne
zararı dokunur?) demek çok yanlıştır. Çürük bir meyve, bir çuval meyvenin
çürümesine sebep olur. Bir çuval meyve bir çürüğü sağlam hale getiremez.
Yapmak, düzeltmek çok zor, yıkmak ise çok kolaydır. (Süleymaniye camisini iki
işçi yıkabilir, ama yapmak için bir Sultan Süleyman, bir de Mimar Sinan
lazımdır) demişlerdir. Yine bunun gibi, (Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı
çıkaramamış) denmiştir. Büyük bir taşı, dağın tepesinden aşağıya yuvarlamak çok
kolay, fakat aşağıdan yukarı çıkarmaksa çok zordur.
Kötü arkadaştan uzak durmaya çalışmalı. Onun için Peygamber efendimiz buyurdu
ki:
(Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir. Kiminle arkadaşlık ettiğinize
dikkat edin!) [Hâkim]
Yukarıda görüldüğü gibi, namaz kılan tesettürlü abla, kötü kimseyle arkadaşlık
etti ve bunun neticesinde de, onun bozuk yoluna, onun bozuk dinine girmiş oldu.
Kalb, kötü kimselerin yanında gaflete dalınca, şeytan da vesvese verir. Zamanla
o arkadaşa uymaya çalışır. Bunun için, arkadaşın ve çevrenin etkisi çok
büyüktür. Fâsık kadınla arkadaşlığın zararı daha büyük olur. Bir hadis-i
şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kötü kadının fücuru [kötülüğü] bin erkeğin fücuruna
bedel, bir saliha kadının iyiliği yetmiş sıddıkın iyiliğine bedeldir.) [Ebu
Nuaym, Ebu-ş-Şeyh]
Görüldüğü gibi kadınların iyisi çok iyi, kötüsü de çok kötü oluyor.
Kötülerinden uzak durmaya çalışmalı. Onu düzelteceğiz diye kendimizi
bozmamalıyız. Onun için, (Kötü bir kadın, doğru olan kırk erkeği yoldan
çıkarır) demişlerdir.
Böyle kimselere emr-i maruf yapmak için, onlarla düşüp kalkmak yanlış olur.
Uygun bir kitap vermeli, nasibi varsa okur, doğru yolu bulur. O, doğru yolu
bulamasa da, okumasa da, biz görevimizi yapmış oluruz.