Neler kibre sebep olur ve kibirlide hangi kötü huylar bulunur?
Kibre sebep olanlar
CEVAP
Bu vasıfların biri veya birkaçına sahip olan kimse kibirlenebilir:
İlim: Genelde az çok ilmi olanlar, diğer insanları, hayvan gibi, ot
gibi görür. Kendini de, kuru fasulye gibi nimetten sayarak kibirlenir. İki
hadis-i şerif meali:
(Âlimim diyen cahildir.) [Taberani]
(Toplantılarda ilimle üstünlük taslayanın gideceği yer, Cehennemdir.) [İbni
Mace]
İbadet: Genelde ibadet edenler, yaptıkları ibadetlerin
noksanlıklarına, kabul olup olmadığına bakmadan, ibadet ettiği için büyüklenir.
Soy: Bize falancalar derler diyerek soyuyla övünür. Bir kimse
imansızsa, babası peygamber olsa da, ona faydası olmaz. Nuh aleyhisselamın oğlu
Kenan, Âdem aleyhisselamın oğlu Kabil, babaları peygamberken, cehennemlik oldu.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kişi, kötüyse, soyunun üstünlüğü, ahirette ona fayda vermez.) [Taberani]
(Soyuyla övünen, rahmet-i ilahiden uzaktır, Cehennem odunudur.) [Tirmizi]
Soyuyla üstünlük taslayan biri, “Ben falancanın oğlu filanım. Ya sen kimsin?”
dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki
(Hazret-i Musa’nın yanında iki kişi, soylarıyla övünmeye başladı. Biri
ecdadını 9 göbek geriye doğru saydı. Allahü teâlâ, Hazret-i Musa’ya, “Ona
söyle, iftihar ettiği 9 kişi Cehennemdedir. Kendi de onuncusudur” diye
vahyetmiştir.) [İ. Ahmed]
Güzellik: Genelde kadınlar, güzellikleriyle övünürler. Erkeklerden
yakışıklıyım diye gururlananlar olur. (O güzelliği ben, kendime kendim
vermedim) diyerek kibirden sakınmalıdır.
Kuvvet: Kimi güçlü kuvvetlidir, pehlivandır, sıktığı taşın suyunu
çıkarır. Sanki bu kuvveti, Allahü teâlâ değil de, kendisi kendine vermiş gibi,
kuvvetiyle büyüklük taslar.
Servet: Malının çokluğuyla övünenler de olur. Karun gibi nice
zenginler, mallarıyla birlikte helak olmuş, Cehenneme gitmiştir. Malla övünmek
de, cahilliktir.
Mevki: Kimi müdürdür, reistir, kraldır, makamıyla övünür. Firavun,
Nemrut gibi nice krallar, kibirleri yüzünden Cehenneme gittiler.
Yakınların çokluğu: Kimi de, yakınlarının, akrabalarının çokluğuyla
övünür, onlara güvenir. Benim arkam var der. Allahü teâlâyı bırakıp da, kendi
gibi acizlerle övünüp, onlara güvenenin hâli kötüdür.
Kibirlideki kötü huylardan bazıları:
Hıkd: Başkalarına karşı kin ve düşmanlık besler, onlardan nefret
eder.
Gazap: Olaylara tez sinirlenir, öfkesini yenemez, kalb kırar.
Haset: Sevmediği kimsede bulunan nimetleri kıskanır.
Riya: İbadetini göstererek sevgi toplamaya çalışır.
Hicr: Beğenmediği kimselere dargın durur, küser.
Şematet: Başkasına gelen belaya sevinir.
Gadr: Verdiği sözde durmaz.
Ucub: Yaptığı ibadetleri beğenir. İmam-ı Gazali hazretleri, Necm
suresinin, (Nefsinizi tezkiye etmeyin) meâlindeki 32. âyet-i
kerimesinin tefsirinde, (Bir iyilik yapınca, bunu ben yaptım deme, onu
iyilik sanma! Onu iyilik sanmak, kendini beğenmektir)buyurdu.
Hıyanet: Kendini emin, güvenilir tanıttıktan sonra, o emniyeti
bozucu iş yapar.
Suizan: Mümin kardeşinin kusurlarını araştırır, onun günah işlediğini
zanneder. Kendi ayıplarını görmeyip başkalarının kusurlarıyla meşgul olur.
İlim, insanı kibre sürükler mi?
Sual: Bir kimse, din ilimlerini öğrenip, insanlara üstünlük taslarsa, böyle bir
kimsenin tedavisi, bu hâlden kurtulması imkânsız mı olur?
Cevap: Bu konuda, Berika’dan alınarak İslâm Ahlâkı kitabında deniyor
ki:
“İlim kibre sebep olduğu gibi, kibrin ilacı da ilimdir. Kibre sebep olan ilmin
ilacı çok zordur. Çünkü ilim, çok kıymetli bir şeydir. Bunun için, ilim sahibi
kendini üstün ve şerefli sanır. Böyle kimsenin ilmine cehil demek daha doğru
olur. Hakiki ilim, insana aczini, kusurunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü
bildirir. Hâlıkına, yaratanına karşı korkusunu ve mahluklara karşı tevazusunu
arttırır. Kul haklarına ehemmiyet verir. Böyle ilmi öğretmek ve öğrenmek
farzdır. Buna İlm-i nâfi, faydalı ilim denir. Böyle ilim, ihlas ile
ibadet etmeye sebep olur. Kibre sebep olan ilmin ilacı iki şeyi bilmekle olur:
Birincisi, ilmin kıymetli, şerefli olması, salih, iyi niyete
bağlıdır. Cehaletten ve nefsinin hevasından kurtulmak için öğrenmek lazımdır.
İmam olmak, müftü olmak, din adamı tanınmak için öğrenmemek lazımdır.
İkincisi, ilmi ile amel etmek ve başkalarına öğretmek ve
bunları ihlas ile yapmak lazımdır. Amel ve ihlas ile olmayan ilim zararlıdır.
Hadîs-i şerifte;
(Allah için olmayan ilmin sahibi Cehennemde ateşler üzerine oturtulacaktır) buyuruldu.
Mal, mevki ve şöhret için ilim sahibi olmak böyledir.
Dünyalık ele geçirmek için ilim öğrenmek, dini dünyaya vesile etmek, altın
kaşıkla necaset yemeye benzer. Dini dünya kazancına alet edenler, din
hırsızlarıdır. Hadîs-i şerifte;
(Din bilgilerini dünyalık ele geçirmek için edinenler, Cennetin kokusunu
duymayacaklardır) buyuruldu.
Fen bilgilerini dünya menfaati için öğrenmek caizdir, hatta
lazımdır. Hadîs-i şerifte;
(Bu ümmetin âlimleri iki türlü olacaktır: Birincileri, ilimleri ile
insanlara faydalı olacaktır. Onlardan bir karşılık beklemeyeceklerdir. Böyle
olan insana denizdeki balıklar ve yeryüzündeki hayvanlar ve havadaki kuşlar dua
edeceklerdir. İlmi başkalarına faydalı olmayan, ilmini dünyalık ele geçirmek
için kullananlara kıyamette Cehennem ateşinden yular vurulacaktır)buyuruldu.”