Ev sahibi, misafire karşı nasıl hareket etmeli? Misafire ikram şart mı?
Misafire nasıl davranmalı
CEVAP
Evet şarttır. Ev sahibinin gözetmesi gereken hususlardan bazıları:
1- Misafir gelince, rızkımız azalır sanmamalıdır! Bu, şeytandan
gelen bir düşüncedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan, [hayra harcatmayıp] fakir olursunuz diye korkutur,
cimriliği [ve hayra harcamamayı] telkin eder. Allah ise, [hayra
harcayana] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.) [Bekara 268]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(İblis, en azgın militanlarını malını hayra sarf edenlere gönderir.) [Taberani]
Mümin, iyi kimsedir. Bir hadis-i şerif meali:
(Müminlerin imanca en olgunu, ahlakça yüksek olanıdır. Herkes bunun yanına
rahatça gelebilir, geleni gideni çok olur, başkaları ile ülfet eder, hem de
kendisi ile ülfet edilir. Ülfet edemeyende [geçimsiz olanda] hayır
yoktur.) [Taberani]
Misafire yedirmekle, sadaka vermekle, insanın eli daralmaz. Peygamber
efendimiz, yemin ederek, (Sadaka vermekle mal azalmaz) buyurdu.
(Tirmizi)
Cimrilik çok kötüdür. Misafir kabul edip cimrilikten kurtulmaya çalışmalıdır!
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Zekâtını veren, misafirlerini ağırlayan, darda olanlara yardım eden kimse,
cimri sayılmaz.) [Taberani]
(Ancak şerli, kötü kimseler, misafir kabul etmez.) [Beyheki]
2- Misafir bereket getirir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misafir rızkı ile gelir, ev halkının günahlarının affına sebep olur.) [İ.Sünni]
(Misafir, bin bereket ve bin rahmetle gelir.) [Nisâb-ül ahbâr]
3- Hak teâlânın bir hediyesi olan misafire ikram etmeli. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Allah’a ve kıyamete inanan, misafirine ikram eylesin!) [Buhari]
İmam-ı Evzâi, (Misafire ikram, ona karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır)
buyurdu. Misafire ikram çok sevaptır. Misafiri nimet ve ganimet bilmeli.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ hayır murat ettiğine hediye olarak misafir gönderir.) [E.
Nuaym]
Her nimet bir külfet karşılığıdır! Külfetsiz nimet olmaz. Misafirin sıkıntısı
olabilir. Yüksünmeden, yumuşaklıkla ve lütufla hizmet etmelidir!
4- Her zaman misafir gelmesini arzu etmeli. Peygamber
efendimiz, (Misafir istemeyende hayır yoktur) buyurdu.
(İ.Ahmed)
5- Misafir gelmezse üzülmeli. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misafir girmeyen eve, melekler de girmez.) [Şir’a]
(Misafirle yenilen yemekten sorgu-sual olmaz.) [Deylemi]
6- Külfete girmemeli, hazırda ne varsa onu vermeli, çeşitli ve
pahalı yemekler getirmemeli! Allahü teâlâ, külfete girenleri sevmez. Peygamber
efendimiz buyurdu ki:
(Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur. Misafirini
üzen Allahü teâlâyı üzmüş olur.) [İbni Lâl]
Hazret-i Ali, (Arkadaşın en kötüsü, külfete giren, kendisinin idare edilmesine
seni mecbur kılan, seni özür dileyici işlere itendir) buyuruyor. [Külfet;
Lüzumundan fazla ikram, zahmetli iş, sıkıntı.]
7- Misafire ikram ederken, herhangi bir menfaat düşünmemeli, sırf
Allah rızası için hizmet ve ikram etmelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Garip, yatacak yer bulamayan bir misafire yardım etmek, yemek yedirmek
müslümanlar üzerine borçtur.) [İ.Asakir]
İbrahim aleyhisselam, misafir olarak gelen mecusiye, (Müslüman olursan
sana çok ikramda bulunurum) buyurdu. Mecusi darılıp gitti. Allahü
teâlâ, Hazret-i İbrahim’e, (Neden onu misafir etmek için dinini
değiştirmeyi şart koştun? O beni tanımadığı halde, ben onun yetmiş yıldır
rızkını veriyorum) buyurdu. Hazret-i İbrahim, koşup mecusiyi
buldu. (Bana misafir ol) diye ricada bulundu. Mecusi hayret
etti. Hazret-i İbrahim, olayı anlattı. Mecusi, (Demek ki Allah, bana
karşılıksız nimet veriyor. O halde bana İslamiyet’i öğret, müslüman olayım) dedi.
Hazret-i İbrahim ona gerekli dini bilgileri öğretti. O da kelime-i şehadet
getirip müslüman oldu.
8- Misafirden hizmet beklememelidir! Peygamber efendimiz, (Misafirden
hizmet beklemek, aklın noksanlığına alamettir) buyurdu. (Deylemi)
9- Dini inanışı, siyasi görüşü farklı olsa da, misafiri üzecek
sözler söylememelidir!
10- Misafire hizmet edene büyük sevaplar vardır. Hazret-i Ömer,
misafirine bizzat kendisi hizmet ederdi. Hizmet edenler mevcut iken niçin
kendisinin hizmet ettiği sorulduğunda, (İçinde misafir bulunan evde,
melekler ayakta durur) hadis-i şerifini nakledip, (Melekler
ayakta dururken oturmaktan haya ederim) buyurdu.
Misafir rızkı ile gelir
Misafire ikram etmek, güzelce ağırlamak gerekir. Misafire yedirilecek şeylerden
korkmamalı, misafire ikram etmeyi ganimet bilmelidir! Atalarımız, (Misafir on
kısmetle gelir, birini yer, dokuzunu bırakır) demişlerdir. Hadis-i şeriflerde
de buyuruldu ki:
(Misafir rızkı ile gelir.) [Şir’a]
(Misafir girmeyen eve, melek girmez.) [Şir’a]
(Sofra misafirin önünde bulunduğu müddetçe, melekler ev sahibi için istigfar
ederler.) [Taberani]
(Kişi, dostlarla yediği yemekten hesaba çekilmez.) [İ.Gazali]
Evde bulunan şeyleri bolca ikram etmeli, misafire verilen çok yemeği israf
saymamalıdır. Allah için olan şey, çok olsa da israf olmaz. Allah için olmayan
şey, az olsa da israftır.
Misafire (ye) diye üçten fazla teklif etmemeli. Hele (Allah aşkına ye) diye
zorlamamalı. Böyle zorlamalar misafiri gücendirebilir. Misafiri gücendiren
Allahü teâlâyı gücendirir.
Hikmet ehlinden birini yemeğe davet ederler. O da, (Şu üç şartla kabul ederim
der:
1- Yediğimi zehir etmezseniz,
2- Sizin çok sevdiğiniz ama benim rahatsız olacağım birini yanıma
oturtmazsanız,
3- Kendimi zindanda yani mahkum gibi hissettirmezseniz.)
Teklife razı olurlar. Ev sahibi misafirin yanına küçük çocuğunu oturtur. Çocuk
zararlı şeyler yapar. Ev sahibi de yemesi için ısrar edince misafir, (Verdiğin
sözü bozdun. Üç şarta da uymadın, gidiyorum) der. Yine aynı zatı davet ederler.
Yine üç şart ileri sürer: (Tekellüf, zulüm ve hıyanet olmazsa kabul…) der.
Tekellüf: Evinde bulunmayan şeyi zahmet ve masrafa girerek
getirmek.
Hıyanet: Evinde olanı misafire ikramdan sakınmak.
Zulüm: Evde bulunan her şeyi misafire verip çoluk çocuğu aç
bırakmak.
Hazret-i Ali, yemeğe davet edilince (Üç şartla kabul ederim. Bir şey almak için
çarşıya gitmeyeceksiniz. Evinizde olanı da esirgemeyeceksiniz. Benim yüzümden
çoluk çocuğunuzu da aç bırakmayacaksınız) buyurdu.
Yemeği acele hazırlayıp getirmelidir! Misafirleri bekletmek uygun olmaz.
Davetlilerin ekseriyeti gelmişse, bir iki kişi beklenilmeden yemeğe başlanır.
Gelmeyen fakir ise veya kalbi kırılacak biri ise beklenebilir. Yalnız beş şeyde
acele etmek sünnettir. Bunlardan biri, misafire yemek hazırlamakta acele
etmektir.
Sofraya et ve tatlı da getirmelidir! Çünkü yemeklerin iyisini yedirmek, Allahü
teâlânın rızasını celbeder. Yemekte iyi su bulundurulmalıdır! (Serin su
içmek, Allahü teâlâya şükrü gerektirir) buyurulmuştur. Sofrada sirkeli
salata bulundurulması iyidir. Çünkü sirke ve yeşillik hadis-i şerifle
övülmüştür. Yeşil sebzelerin bulunduğu sofrada melekler hazır olur.
Yemeklerin iyisini önce getirmelidir! Arzu edenler bunlardan çokça yer. Diğer
yemeklere lüzum kalmaz. Halbuki midesine düşkün olanlar çok yiyebilmek için,
önce diğerlerinin, sonra da nefis yemeklerin sofraya konmasıyla lüzumundan
fazla yemek yemiş olurlar. En iyisi bütün yemekleri ortaya koymalı, herkes arzu
ettiğini yiyebilmelidir.
Misafir, güler yüz, tatlı dil, hoş sohbet ister. Bunlar yapılınca memnun olur.
Misafiri kapıya kadar uğurlamalıdır! Hadis-i şerifte (Misafiri 7 adım
geçirene, Cehennemin 7 kapısı kapanır. 8 adım geçirene, 8 Cennet kapısı açılır
ve dilediği kapıdan girer) buyuruldu. (Şir’a)
Misafiri uğurlarken, (Memnun ettiniz, şeref verdiniz, her zaman bekleriz) gibi
güzel sözler söyleyip, uğurlamalı, onun da dua etmesini ganimet bilmelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Misafirin duası makbuldür.) [Beyheki]
Misafirin de giderken veya yemekten sonra (Evinizde oruçlular iftar
etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin!) gibi dua etmesi sünnettir.
(Tirmizi)
Sual: Bir çeşit yemek yemenin sünnet ve sıhhat için daha iyi olduğu
söyleniyor. Misafirlere çeşitli yemek vermek israf olur mu?
CEVAP
Misafirlere çeşitli yemekler ikram etmek israf olmaz. Misafirperver, mürüvvet
sahibi bir zat, sofraya getireceği yemek çeşitlerini yazar misafirlere arz
ederdi. Bir âlim buyuruyor ki: Misafirler için sofrada çeşitli yemekler
bulundurmak çok hoş olur. Çünkü her insanın tabiatı da farklıdır. Bunun gibi,
Allahü teâlânın, insanların istek ve arzularına göre Cennette vereceği
nimetlerden onu şöyle:
1- Manzara hayranları için (Altlarından nehirler akan
Cennetler) [Talak 11]
2- Giyimi, kuşamı sevenler için (Cennetteki elbiseleri
ipektir.) [Hac 23]
3- Ziyneti sevenler için (Orada, altın bilezikler
takarlar.) [Kehf 31]
4- Et gibi yiyecekleri sevenler için (İstedikleri cinsten
kuş etleri) [Vakıa 21]
5- İçecekleri, sütleri, temiz şerbetleri sevenler için (Cennette
temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap
ırmakları, süzme bal ırmakları vardır.) [Muhammed suresi 15]
(Tertemiz şarap içerler) [İnsan 21]
Kur'an-ı kerimde, Cennet ehline verilecek Şeraben tahura diye
buyurulan "Temiz şarap" tan maksat, temiz bir içecektir. Türkçe
şurup, meşrubat denebilir. Alkollü olan şarap ile bir alakası yoktur. Kur'an-ı
kerimde alkollü içki haramdır. (Maide 90) Arapça şarap, içilen
şeylere denir.
Cehennemdeki zakkum ile dünyadaki zakkum ağacının da bir benzerliği yoktur.
Sadece isimleri aynıdır. Cennetteki altın, gümüş, süt, su gibi şeylerin
dünyadakilerle yalnız isim benzerliği vardır.
6- Hizmet edilmekten hoşlananlar için (Çeşitli hizmetçiler
onların etrafında divan dururlar.) [Tur 24]
7- Mağfireti sevenler için (Sizi, mağfiret etmek için
çağırıyor) [İbrahim 10]
8- Meyveleri sevenler için (Canlarının istediği meyveler
vardır.) [Mürselat 42]
9- Allahü teâlânın rızasını isteyenler için (Allah’ın
rızası ise en büyüktür.) [Tevbe 72]
10- Arzusu Allahü teâlâyı görmek olanlar için (Güzel amel
işleyen müminlere Cennet ve bir de fazlası [Allah’ın cemalini
görmek] var.) (Yunus 26) [Şir’a]
Sual: Misafirlikte yenilen yemekten misafire mi, ev sahibine mi
hesap yoktur?
CEVAP
Her ikisine de hesap yoktur.
Sual: Dinimizde eve gelen misafirlere,
her gün ziyafet vermek şart mıdır?
Cevap: Gelen misafire ziyafet konusunda Mâ-lâ-büdde kitabında
buyuruluyor ki: “Gelen misafire üç gün ziyafet vermek, müekked sünnettir.
Sonraki günlerde ise müstehabdır.”
Misafire hizmet etmek
Sual: Eve yatılı misafir geldiği zaman, bu misafire hizmet konusunda dinimiz
ne tavsiye etmektedir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Süleyman bin Cezâ hazretleri,
Eyyühel Veled kitabında buyuruyor ki:
“Evine gelip-geçici salih bir misafir gelirse, onun hizmetini iyice yap! Hemen
yemeğini ver, belki acıkmıştır. Yanında fazla da oturma, belki yorgundur.
Yatmadan önce, kıbleyi, helayı, seccadeyi ona göster. Abdest suyunu, abdest
havlusunu ve diğer ihtiyaçlarını temin eyle! Sabah olunca, sabah namazına
kaldır ve cemaat hâlinde beraberce sabah namazını kılınız! Erkence yemeğini
hazırla, gideceği yol belki uzundur. Giderken de, kendisine bir din kitabı
hediye eyle!”
Sual: Eve gelen misafirlere, su ve benzeri şeyler
ikram ederken, misafirler arasında bir sıra takip etmek gerekir mi?
Cevap: Birkaç kişiye su verirken, önce âlimlere, sonra yaşlılara,
en son çocuklara verilir. Yerken, yürürken, otururken de, bu sıra gözetilir.
Hizmet eden, su içecekse, ikram ettikten sonra içmelidir. Yanında oturanlara
bir şey verirken de, kendi sağında olandan başlanır. Sonra, onun sağındakine
olarak devam edilir. Sağdakinin izni ile önce soldakine verilebilir. Hadis-i
şerifte;
(Günahı çok olan, çok su dağıtsın!) buyuruldu.