Namazın farzları nelerdir?
Namazın farzları
CEVAP
Namazın farzları 12’dir. Bunların altısı içinde, altısı dışındadır. Dışındaki
farzlara şart denir. Namazın içindeki farzlara rükün denir. [Bazı âlimler,
iftitah tekbirinin, namazın dışında olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre,
namazın şartları 7, rükünleri ise 5 olmaktadır.]
A- Namazın dışındaki farzlar:
1- Hadesten taharet:
Abdestsiz olanın abdest alması, cünüp veya hayzlı ve nifaslı olanın
gusletmesidir.
2- Necasetten taharet:
Namaz kılanın, vücudunu, elbisesini ve namaz kılacağı yeri, necasetten yani
dinimizde pis sayılan şeylerden temizlemesidir.
3- Setr-i avret:
Avret yerini örtmek demektir. Namaz kılarken açması veya her zaman başkasına
göstermesi ve başkasının da bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir.
Erkeğin avret yeri, göbeğinden dizi altına kadardır. Kadınların ise, yüz ve
ellerinden başka her yeri avrettir.
4- İstikbal-i kıble:
Namaz kılarken kıbleye dönmektir.
5- Vakit:
Namazı, vaktinde kılmaktır.
6- Niyet:
Namaza dururken kalb ile niyet etmektir. Yalnız ağız ile söylemeye niyet
denmez. Namaza niyet etmek demek, ismini, vaktini, kıbleyi, cemaatle
kılınıyorsa imama uymayı, kalbden geçirmek demektir. Niyet, başlama tekbiri
söylenirken yapılır.
B- Namazın içindeki farzlar:
1- İftitah tekbiri:
Namaza başlarken “Allahü ekber” demektir. Başka kelime söylemekle, tekbir
alınmış olmaz.
2- Kıyam:
Namazda ayakta durmaktır. Ayakta duramayan hasta, oturur. Oturarak kılamayan
yatarak ima ile kılar.
3- Kıraat:
Namazda, Kur'an-ı kerimden sure veya âyet okumaktır.
4- Rüku:
Ayakta okuma bittikten sonra, eğilip elleri dize koymaktır.
5- Secde:
Rükudan sonra yere kapanmaktır.
6- Kâde-i âhıre [son oturuş]:
Son rekatta Ettehıyyatüyü okuyacak kadar oturmaktır.
Sual: Abdestim yok zannı, fazla olmasına rağmen; yine de, namaz
kıldım. Daha sonra, abdestimin olduğunu kesin olarak hatırladım. Abdestli
olarak kıldığım bu namaz sahih oldu mu?
CEVAP
Abdestsiz olduğunu sanarak namaz kılıp, sonra abdestinin olduğunu hatırlayanın
namazını tekrar kılması gerekir. Kıbleyi tespit etmeden, vaktin girdiğini
bilmeden de, namaza durulmaz.
Namazda kalbden okumak
Sual: Namazda, dudaklarını hiç oynatmadan, kalbden okumak da caiz olur
mu?
CEVAP
Hayır, Hanefi’de caiz olmaz. Namazın farzlarından biri de, kıraattir. Kıraat,
kendisi işitecek kadar sesli okumaya denir. Kendi işitmezse, o kıraat olmaz.
Böyle kılınan namaz, sahih olmaz. Çok kimse, bunu bilmedikleri için, dillerini
oynatmadan, okuduklarını duymadan namaz kılıyorlar. Namazları sahih olmuyor.
Kıraat farzdır
Sual: Namazda kıraat farzını yerine getirmek için, Fatiha ile bir
zamm-ı sure mi okunur?
CEVAP
Hayır. Kıraat Kur’an okumak demektir. Fatiha veya zamm-ı sureden biri okununca,
kıraat farzı yerine gelmiş olur. Fatiha ve zamm-ı sure okumak vacibdir. Diğer
mezheplerdeyse, Fatiha okumak farz, zamm-ı sure okumak sünnettir.
Namazda okuyamayan
Sual: Hastalıktan veya ağza aldığı ilaçtan dolayı namazda sure ve dua
okuyamayan ne yapar?
CEVAP
Böyle sebeplerle okuyamayan, okumadan kılar. (Halebî-yi kebir)
İftitah tekbiri
Sual: İftitah tekbiri ne zaman söylenir? Eller kulağa kaldırılmadan
önce mi, yoksa kulağa kaldırdıktan sonra mı?
CEVAP
Namaza başlarken, eller tekbirden önce kaldırılır. Esah olan budur. Hidaye’de
de böyle bildirilmiştir. (F. Hindiyye)
Eller kulaklara kaldırıldıktan sonra tekbir alınır. (Dürr-ül-muhtar)
Eller tekbirden önce kaldırılır sözü, İmam-ı a’zam ve İmam-ı Muhammed’in
kavlidir. Bahr ve Nehr’de de, Hidaye’deki gibi bildirilmiştir. Evla olan, bu
kavildir. (Redd-ül-muhtar)
Bu ifadelerin açıklaması ise şöyledir:
Eller kulağa kaldırıldıktan sonra tekbir alınır. Yani eller, kulaktan
ayrılırken (Allahü ekber) demeye başlanıp, göbek altına
bağlanırken bitirilir. (S. Ebediyye)
Rükû ve secde farzdır
Sual: Rükûda ve secdede ne kadar durmak farzdır?
CEVAP
Rükû için belini eğmek, secde için alnını yere koymak farzdır. Buralarda bir
veya üç kere (Sübhânallah) diyecek kadar durmak vacibdir.
Gusül ve abdest
Sual: Abdest almak ve gusletmek, başlı başına birer farz mıdır?
CEVAP
İkisi de namazın şartıdır, yani namaza bağlı farzlardır. Namazın şartlarından
biri, hadesten taharettir. Bu da, cünüp olanın gusletmesi, abdesti olmayanın
abdest alması demektir. Namaz kılan ve kılmayan herkesin, bir namaz vaktini
cünüp geçirmesi, büyük günah olur. Cünüp olunca, hemen gusletmek iyi olursa da,
mesela öğle ezanından sonra cünüp olanın, öğle namazını kılmamışsa, ikindi
vaktine, öğleyi kılacak kadar zaman kalıncaya kadar, guslü geciktirmesi
caizdir. Daha fazla geciktirmesi haram olacağı için, hemen gusletmesi farz
olur.
Nafile namazda kıyam
Sual: Nafile namazlarda da kıyam farz mıdır?
CEVAP
Kıyam, farz ve vacib namazlarda ve bunları kaza ederken farzdır. Nafile
namazlarda farz değildir. Bunun için, beş vakit namazın sünnetleri de dâhil,
nafile namazları, ayakta kılmaya gücü yeterken, oturarak kılmak, her zaman ve
her yerde caizdir. (Nimet-i İslam)
Nafileleri özürsüz oturarak kılmak caizdir. Yalnız sabah namazının sünneti
ayakta kılınır. Nafileleri oturarak kılana, sevabın yarısı verilir. (Merak-ıl-felah)
Kazası olan kimse, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince, farz namazlarda
kıyam farz olduğu için oturarak kılamaz.
Namazda kıraat
Sual: Namazda kendi işitecek kadar sesli okumak farz mıdır?
CEVAP
Üç mezhepte, kendi işitecek kadar sesli okumak farzdır. Mâlikî’de, dilini
hareket ettirerek harfleri çıkarırsa, kendi işitmesi farz değil,
müstehabdır. (El-fıkhü alel mezahibil-erbea, İslam Ahlakı)
Kendi isteğiyle namazdan çıkmak
Sual: Sabah namazının farzını kılarken, güneşin doğmasından korkup,
Salli Barik’leri okumadan selam verenin namazı sahih olur mu?
CEVAP
Evet, sahih olur. Kendi isteğiyle namazdan çıkmak, İmam-ı a’zama göre farz,
İmameyn’e göre ise farz değildir. Bir kimse, namazın sonunda teşehhüd miktarı
oturduktan sonra, kasten namaza aykırı bir iş yapsa, mesela gülse, konuşsa,
yiyip içse, söz birliğiyle namazı tamam olur. Fakat elde olmadan abdesti
bozulsa İmameyn’e göre namaz tamam olmuş olur. İmam a’zama göre ise, hemen
abdest alıp kendi isteğiyle namazdan çıkması gerekir, aksi takdirde namazı
bâtıl olur.
Bir kimse, son oturuşta teşehhüd miktarı oturduktan sonra, namazdan çıkmadan
önce namaz vakti çıksa, mesela güneş doğsa veya başka bir namaz vakti girse,
İmameyn’e göre, namaz tamamdır. İmam-ı a’zama göre ise, namaza kendi isteğiyle
son vermediği için bozulmuş olur. Bu iki kavilden hangisinin müftabih olduğu
hususunda farklı kaviller vardır. (Halebî)
İhtiyaç olunca, İmameyn’in kavliyle amel edilirse, namaz sahih olur.
Namazda tertip farzdır
Sual: (Namazda tertip, yani sırayla kılmak farzdır. Unutulan bir
rükün sonradan yapılırsa secde-i sehv ile namaz kurtulur) deniyor. S.
Ebediyye’de, (Farz kılarken, son rekâtta oturmayıp ayağa kalkarsa,
secdeye inince hatırladı ise, farz namazı, nafile şekline döner) deniyor.
Farz olan son oturuş geciktirilerek yapılmıştır, farz gecikince niye namaz
nafile oluyor? Secde-i sehv yapılsa da yine farz yerine gelmez mi?
CEVAP
Secde-i sehvle yerine gelmez. Çünkü farz olan son oturuş terk edilmiş oluyor.
Farz terk edilince secde-i sehv kurtarmaz. Kılınan namaz nafile olur.
Sual: Namazda sıra ile kılmak yani tertip farz mıdır?
CEVAP
Evet farzdır. Secdeler önce yapılsa, rüku sonra yapılsa namaz sahih olmaz.
Oturma süresi
Sual: İlmihalde, (Son oturuşta Ettehıyyatü’yü okuyacak kadar oturmak
farzdır) deniyor. Kimi Ettehıyyatü'yü hızlı okur, kimi yavaş okur. Bunun bir
ölçüsü yok mudur?
CEVAP
Ölçüsü o kişinin kendi okuduğu süredir. Kaç dakikada okuyorsa o kadardır. Yahut
normal şartlarda bir kimse ne kadar zamanda okuyabiliyorsa, hızlı okumakla
yavaş okumanın ortalaması ne ise o esas alınır.
Kıraat unutulsa
Sual: Bir kimse, kıraati yani Fâtiha ile zamm-ı sûreyi unutup rükûa
gitse, secdeye giderken hatırlasa secde-i sehv ile kurtulur mu?
CEVAP
Kıraat farzdır. Secde-i sehv ile tamamlanmaz. Fâtiha veya zammı sûreden biri
unutulsa idi, secde-i sehv ile namaz tamamlanırdı. İkisi de okunmayınca farz
terk edilmiş olur. Secdeye giderken doğrulup Fâtiha ve zammı sûreyi okur, rükûu
tekrar yapar, namazda tertip, yani sıraya riayet etmek farz olduğu için, önce
yaptığı rükû geçersiz olur. Namaz sonunda da secde-i sehv yapar. (Hindiyye)
Secdeyi unutan
Sual: Namazda bir secdeyi unutan, namaz içinde hatırlarsa nasıl telafi
eder?
CEVAP
Secdeyi unutan kimse rükûda hatırlarsa, rükûdan hemen sonra secdeye gider, o
secdeyi yapıp tekrar kalkar, önceki rükûu iade eder. Sonra namaza devam eder.
Namaz sonunda secde-i sehv yapar.
Secdede iken hatırlarsa, celseye oturup secdeye gider, o secdeyi yaptıktan
sonra, o rekâtta yapacağı normal iki secdeyi iade eder.
Son oturuşta Ettehıyyatü'yü okurken hatırlarsa, unuttuğu secdeyi yapar ve
tekrar oturur. Ettehıyyatü’yü okur ve secde-i sehv yapar. Tekrar oturmazsa
namazı bozulur. (S. Ebediyye)
Hadesten taharet nedir?
Sual: Kitaplarda namazın farzları anlatılırken, hadesten taharetten
bahsediliyor. Bu ne demektir ve namazla ne ilgisi vardır?
Cevap: Namaz kılacak kimsenin, gusül gerektiren bir durum olmuş ise
gusül alması, abdesti yoksa abdest alması lazımdır ki buna hadesten
taharet denir. Taharet, temizlik demektir. Namazda,
bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olması farzdır. Hades ise,
abdestsiz, gusülsüz olmak demektir. Abdestte ve gusülde, yıkaması farz olan
yerde iğne ucu kadar ıslanmamış yer kalırsa, alınan abdest ve gusül sahih
olmaz. Deriye yapışmış mum, iç yağı, hamur, çamur, balık pulu, oje, yağlı boya
ve burnun dışında, gözün kenarında kalan kir, çapak altına su geçmez ise,
abdest ve gusül sahih olmaz. Gasl, yıkamak, su dökerek, üzerinden akıtmak
demektir. Abdest ve gusül aldıktan sonra, hiç olmazsa, yıkanan uzuvlardan iki
damla yere damlamalıdır. Suyu, uzuvlara yağ gibi sürmek kafi değildir. Kar ve
yaş bez, sünger sürmek, yıkamak olmaz.
Sual: Namazların son rekatında oturmanın hükmü nedir?
Cevap: Son rekatte, tehiyyat okuyacak kadar oturmak farzdır.
Dürr-ül-muhtârda; “Otururken, el parmakları ile işaret edilmez. Fetva da
böyledir” denmektedir