Ehl-i sünnet vel-cemaat demek, Resulullahın ve eshab-ı kiramın gittikleri doğru yolda bulunan âlimler demektir...
Devamını oku...
Mecelle’nin 29. maddesinde (Ehven-i şerreyn ihtiyar olunur) buyuruluyor. İki şerden en az zararlısı tercih edilir...
Eyvallah kelimesi Türkçede şu yerlerde kullanılmaktadır...
Haram işleyene, günah işlediği bilinene, açıktan günah işleyene fâsık denir...
Küfür değildir. Felek, kelimesinin birkaç manası varsa da meşhur manası dünya demektir. Kahpe dünya da denir...
Fetva, bir hususun dine uygun olup olmadığını, hangi fıkıh kitabının neresinden alındığını bildiren hüküm demektir...
Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın razı olduğu şeyleri yaptıran nurdur, bir kuvvettir...
Allahü teâlânın, Peygamberlerine haber vermesine, bildirmesine Vahy denir. Vahy, iki türlüdür...
Hayhuy, farsça bir kelimedir, gürültü, patırdı, karışıklık, kargaşa demektir. Kelimenin yarısını alıp, (hay, Allah demek) yanlıştır...
İhya etmek, diriltmek, yeniden can vermek demektir. Mecaz olarak, sevindirmek, saadete kavuşturmak demektir...
İlm-ül-yakîn, ilimle bilmek, Ayn-ül-yakîn, gözle görerek bilmek, Hakk-ul-yakîn, her şeyi ile bilmek, vakıf olmak demektir...
İmsak, gecenin bitimi, günün başlaması demektir. Dinimizde gün, imsak vaktinde başlar, bir dahaki imsak vaktinde biter...
İtikâf, camiye girip ibadetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir...
Kalb gözü, baştaki gözden daha keskin görür. Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen, (Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı)buyuruluyor. (Necm 11)...
Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur...
Cenab-ı Hak, ruhları yarattığı zaman, (elestü birabbiküm) buyurdu. Ruhlar da (bela) diye cevap verdiler...
Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir...
Keşke demek haram ve küfür değildir. Keşke demenin mahzuru olmaz. Ahiret nimetini kaçıran bir kimse...
Ölümden önceki hayata Dünya hayatı, ölümden sonraki hayata Ahiret hayatı denir...
Bazı kelimeler birkaç manaya gelir. Cümledeki yerlerine göre manaları değişir. Kul, mahluk, insan, köle, bende, emir altında bulunan, tâbi, mensup gibi manalara gelir...
Mealen demek, tefsir âlimlerinin bildirdiklerine göre demektir. Yani tefsir âlimlerinin anladığı mana demektir...
Güzel ahlak sahibi olan ve zamanının fen bilgilerinde yükselmiş olan müslümana medeni denir...
İbni Arabi hazretleri (Müsamere) adındaki kitabında diyor ki:Hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir ki, müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar...
Mübarek kelimesi birkaç manada kullanılır:1- Mukaddes, uğurlu, kutlu, mutlu, hayırlı manasına gelir. Mesela iyd-i mübarek, mukaddes bayram demektir...
Muhlis, ihlas sahibi demektir. İhlas, her işi, her ibadeti yalnız Allah rızası için yapmak demektir...
Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirlerine yapıştırıp, iki başparmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir...
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’a tevbe-i nasuh edin!) buyuruldu. (Tahrim 8)Nasuh kelimesine 23 mana verilmiştir...
İşittiğini söyle demektir.
Bazı kelimelerin birkaç manası olabilir. Rahip, âbid yani çok ibadet eden demektir. Amir bin Abdullah hazretleri, “bu ümmetin âbidi”diye bildiriliyor...
Rıfk yumuşaklık demektir. Katılığın, kabalığın tersidir. Rıfk, mülayimlik, naziklik, yavaşlılık, tatlılık, güzellik, acımak, iyilik etmek, kısaca İslamiyet’e uymaktır...
Evet insanın sağ-sol uzuvlarını da Allahü teâlâ yaratmıştır. İnsanın soldaki uzuvları Cehenneme giderse, sağdakiler de gider...
Birbirine benziyorsa da, farklıdır. Sıhhat, sağlık demektir. Afiyet ise farklıdır...
Şimdi söyleşi diyorlar. Söyleşi, konuşarak vakit geçirme demektir. Ama dinimizde sohbetin tarifi başkadır...
Şans; kader, kısmet, talih anlamındadır. Ama fırsat, imkan, ihtimal, ümit yerine de kullanıyorlar...
Şirk, Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye müşrik, denir. Küfrün çeşitleri vardır...
Gerekmez. İnsan, tesadüfen iyi-kötü iş yapabilir. Tevafuk, birbirine uyma, uygun gelme demektir...
Ümmi, cahil demek değildir. Okur-yazar olmayana ümmi denir. Ümmi olan âlimler de vardır. Kâinatın efendisi Muhammed aleyhisselam ümmi idi...
Vahy haber demektir. Deyim olarak da, Allahü teâlânın Cebrail aleyhisselam vasıtası ile Peygamberlerine gönderdiği haber demektir...
Nakit, peşin demektir. Vaktin kıymetini peşin, yani o anda bilmelidir. O halde gaflet içinde bulunmak, devamlı masiva ile meşguliyet, insanın kendisine en büyük zulmüdür...
Veli, evliya, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih insan demektir. Muhammed Salim hazretlerine, (Bir kimsenin veli olduğu nasıl anlaşılır?)...
Haramlarla birlikte şüphelilerden de sakınmaya vera, helal malın fazlasından da sakınmaya ise Zühd denir...
Arapça ya kelimesinin Türkçesi yoktur. Türkçede buna ihtiyaç da yoktur. Ya kelimesini biz de her zaman ey diye yazıyorsak da, karşılığı değildir...
Merhum, rahmete kavuşmuş demektir. Yaşayanlar için de kullanılabilir. Ancak, yerleşmiş şekli ölüler içindir...
Mücessime ve müşebbihe denilen [yani Allahü teâlâyı bir cisim olarak kabul eden ve Ona insanlardaki gibi uzuvlar isnat eden] fırkalar...
Zikir, zihinde tutmak, hatırlamak, anmak gibi manalara gelir. Kur’an-ı kerimde ise, kitap, Kur’an, Allah’ı anmak, namaz, şeref gibi manalara gelir...
İmhal, mühlet vermek, tehir etmek, geciktirmek; ihmal ise, önem vermemek, eksik bırakmak; Yezdan, ilah demektir...
İhtiyaç olunca o kaville amel edilir demektir. İhtiyaç olunca günümüzde zayıf kaville amel etmek, kuvvetli kaville amel etmek gibi sahih, hatta lazım olur. S. Ebediyye’den bir örnek verelim...
Sevgili, sevilen kimse demektir. Asıl sevilmesi gereken, Allahü teâlâ ve onun sevdikleridir. Yani, sevgili onlardır...
İmameyn = İki imam demektir. İmam-ı Ebu Yusuf ile İmam-ı Muhammed için kullanılır...
Tarikat ehline haram olup da, diğer Müslümanlara helal olan şeyler yoktur. Dinimizin emir ve yasakları, bütün Müslümanlar için geçerlidir...
Ebrar, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için çalışan Müslümanlar, yani salihlerdir. Mukarreb, Allahü teâlânın sevgisine kavuşan büyük veli demektir...
Bazı kimseler arasında bu yaygındır; ama hep o manada kullanılmaz. Sual, Türkçede soru demektir. Sorgulamak, sorguya çekmek, sorgu sual ifadeleri imtihan içindir...
Bu söz, hadis imamlarından İbni Hibban hazretlerine aittir. Bu sözün manası şöyledir...
Şu kadarını bilmek yeterli olur: Mahlûklar [yaratıklar] üç kısma ayrılır:1- Âlem-i emir, ruhlar âlemidir...
Aziz; izzetli, şerefli demektir. Zelil; hor, hakir, alçak, rezil demektir.(Kullara dayanarak izzet kazanmaya çalışanı Allah zelil eder.)[Hâkim]...
Üçü de, yanlış değildir. İmam-ür-Rabbani, Arapça söyleniş şeklidir. İmam-ı Rabbani, Farsça söyleniş şeklidir...
(Akılla, kıyasla din olmaz; nakli esas almak gerekir) demelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:(Allah İbrahim’i halil [dost] edindi.) [Nisa 125]...
Takva, haramlardan sakınmaksa da, (Takva ve fetva) birlikte kullanılınca, takva azimetle hareket etmek, fetva ise ruhsatla amel etmek anlamına gelir. Birkaç örnek verelim...