Doğrunun meydana çıkması için, tartışmak faydalı değil mi?
Tartışmanın on zararı
CEVAP
Hayır, tartışarak kimseyi ikna etmek mümkün olmaz. Ayrıca, hiçbir tartışma
iki tarafı da memnun etmez. Bir taraf karşı tarafı yenerse, karşı taraf
yenildiği için üzülür. Onun için, (Tartışma dostun dostluğunu azaltır,
düşmanın düşmanlığını artırır) buyurmuşlardır. Birkaç hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Münakaşa etmeyen ve kimseyi incitmeyen Müslüman Cennete girer.) [Tirmizi]
(Konuşurken itiraz etmeyene veya haklı olduğu halde münakaşayı terk edene,
Cennette bir köşk verilir.) [Taberani]
(Haklı da olsa, münakaşayı terk etmeyen, hakiki imana kavuşamaz.) [İbni
Ebi-d-dünya]
(Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Buhari]
(Mücadele ve münakaşayı terk edin, çünkü iki taraftan birinin
söylediği yanlıştır. Neticede iki taraf da günaha girer.) [Ramuz]
Sadece yanlış söyleyen değil, haklı olan da, tartıştığı için günaha girmiş
oluyor. Hakkı açıklamak niyetiyle de olsa, başkalarını mağlup etmek için
yapılan münazaralar [tartışmalar] zararlıdır. Bir kimsede tartışmada galip
gelme sevgisi, hakkı karşısındakinin ağzından duymaktan daha sevimli gelirse,
her kötülüğün içine girmiş demektir. İçki içmekle diğer günahları işlemek
arasında muhayyer bırakılan kişi, içkiyi hafif görüp içerek, diğer günahları da
işlediği gibi, tartışmayı kazanma arzusu, diğer kötülüklere sebebiyet verir.
Hadis-i şerifte, (Hitabeti kuvvetli ve tartışmacı olan, faydalı amelden
mahrum kalır) buyurulmuştur.
Tartışmanın zararlarından bazılarını bildirelim:
1- Tartışma hasede yol açar: Tartışan, karşısındakinin, ilmine
kıskançlık duyar, onu çekemez. Bu da hasede yol açar. Bir hadis-i şerif meali:
(Hased, ateşin odunu yediği gibi, hasenatı [iyilikleri,
sevabları] yer.)[İbni Mace]
Tartışmanın galibi de, mağlubu da zarardadır. Mağlup olana, (Galip gelene
maşallah) dense, galip geleni çekemez. Galip gelen de, kendini üstün görmeye
başlar. (Falanca, bana ne numaralar çekti, ama yemedim, pes demeye mecbur
kaldı) der, kendini üstün görmeye çalışır. Bu ise felakettir. Bir hadis-i şerif
meali:
(Allahü teâlâ, kibirleneni alçaltır, tevazu edeni yükseltir.)[Taberani]
2- Hakkı küçük görmeye sebep olur: Tartışmacı, kendini üstün görme
hastalığından kurtulamaz. Hep kendisinin hâkim olmasını, bir toplantıda hep
kendisinin konuşmasını ister. (Gerçeklerin gizli kalmaması, ortaya çıkması için
konuşuyorum) der. Karşı tarafın veya başkalarının bildirdiklerine önem vermez,
haklı delillerini küçük görür. Bu da kibre yol açar. Bir hadis-i şerif meali:
(Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]
3- Kin tutmaya yol açar: Tartışmacının düşüncesi kabul görmezse,
karşısındakine kin besler, bazen ömür boyu onu affetmez. Kin imana da zarar
verir. Bir hadis-i şerif meali:
(Mümin kinci olmaz.) [İ. Gazali]
4- Zarara sevinmeye sebep olur: Tartışmacı, muhatabının yenilerek
kötü duruma düşmesine sevinir. Hâlbuki sâlih kimse, kendisinin değil, karşı
tarafın haklı çıkmasını ister. Bir hadis-i şerif meali:
(Kendisi için istediğini, din kardeşi için istemeyen kâmil mümin olamaz.) [Buhari]
5- Övünmeye sebep olur: Tartışmacı galip gelirse, kendini övmekten
kurtaramaz. (Şu delilleri getirerek onu susturdum) diye kendini över.
Hâlbuki, (Çirkin olan doğru, kişinin kendini övmesidir) denilmiştir.
Allahü teâlâ da kendimizi övmekten bizi men eder. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbette Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez.)[Lokman 18]
Arkadaşını mağlup etmekle övünülen bir cemiyette, kardeşliğin tesisi mümkün
olur mu? Övünmek, başkasını hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Hâlbuki bir
hadis-i şerif meali:
(Din kardeşini hakir görmek, insana kötülük olarak yeter.)[Müslim]
6- Kusur araştırmaya sebep olur: Tartışmacı, karşıdakinin gizli
kusurlarını araştırmaktan kendini alamaz. Nerede ne demiş diye araştırır.
Hâlbuki Allahü teâlâ, başkalarının kusurlarını araştırmayı yasaklamıştır.
Tartışmacı, onun bedenî kusurlarını ima ile de olsa söyler. Mesela gözlüklüyse,
(Bu gerçekler gözlükle görülmez, gerçeği görmek için gözlük yetmez) diyerek
onun gözündeki kusurunu, bedenî kusurlarını ilmî noksanlığı için bir sebepmiş
gibi gösterir.
7- Gıybete sebep olur: Tartışmacı, karşı tarafın sözlerini başkalarına
anlatır. (O şöyle dedi, ben şöyle cevap verdim) diyerek kendini gıybetten
kurtaramaz. Her ne kadar sözleri doğru olarak nakletse bile, maksadı onun
âcizliğini göstermek olduğu için, o da bu konuşmalardan razı olmayacağına göre,
sözleri gıybet olur. Hâlbuki gıybet felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Kıyamette, sevab defteri açılan bir kimse, “Ben şu ibadetleri
yapmıştım, burada yazılı değil” der. “Onlar, silinip gıybet
ettiklerinin defterlerine yazıldı” denir.) [İsfehani]
8- Nifaka, riyaya yol açar: Tartışmacı, görünüşte karşıdakine sevgi
gösterir. O ise bu sevgisinin yalan olduğunu bilir. Bu, münafıklık alametidir.
Tartışmacı başkalarının gözüne, gönlüne girebilmek için bazen demagojiye sapar.
Halka yaranmak ve dille sevgi gösterip, kalben bir mümine buğzetmek riyadır.
Riya ise felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Riya küçük şirktir.) [Taberani
9- Hakkı kabul etmemeye sebep olur: Tartışmacının nefret ettiği
şey, hakkın karşıdakinin ağzından çıkmasıdır. Hâlbuki hakkı kabul etmemek büyük
felakettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmemek için inat
gösterendir.) [Buhari]
10- İnada sebep olur: İnat, karşımızdakini aşağı görmeye, ondan nefret
etmeye, ona düşmanlığa yol açar. Bir hadis-i şerif meali:
(Din kardeşine itiraz etme, [üzücü] şaka yapma ve verdiğin
sözden dönme!) [Tirmizi]