Seferi ile misafir aynı manaya mı gelir? Yolculukta namaz nasıl kılınır?
Yolculukta namaz nasıl kılınır
CEVAP
Seferi veya misafir olmak demek, yolcu olmak
demektir. Günümüzde kullanılan misafir kelimesiyle ilgisi yoktur, dini bir
terimdir. 3 günlük yere gitmek niyeti ile yola çıkan kimse, konakladığı bir
yerden üç günlük yola gitmeye niyet ederek, ayrılırsa, gideceği yolun iki
tarafındaki evlerin hizasından ayrılınca seferi olur. Büyük şehirlerde kenar
evler kalmamıştır. Bu bakımdan büyük şehirlerde kaldığımız yere yakın mezarlık,
fabrika, okul ve kışla geçilince seferilik başlar.
Üç günlük yola gitmeye karar vermeden, bütün dünyayı dolaşsa bile, seferi
olmaz. Düşmanı arayan askerlerin hâli böyledir. İki günlük uzaklıkta olan bir
yere gitmeye niyet eden kimse, yoldayken veya o yere varınca, iki günlük yere
daha gitmeye niyet etse, o dört günlük yere giderken seferi olmaz.
Hanefi mezhebinde seferde, 4 rekat olan farz namazları 2 rekat kılmak vacibdir.
4 rekat kılmak mekruhtur, günah olur. Hadis-i şerifte, (Seferde namazı
tamam kılan mukimken eksik kılan gibidir.)buyuruldu. Üç rekatları ve
sünnetleri aynen kılar.
Maliki’de, meşru seferde 4 rekat farzları 2 kılmak sünnet, Şafii’de, meşru
seferde, 2 veya 4 kılmak da caizdir. İki kılmak evladır. Hanbeli’de ise seferde
2 veya 4 kılmak Şafii’deki gibidir.
Hanefi’deki Müslümanların günah işlememeleri için 4 rekatlık namazlarını
seferde 2 rekat olarak kılmaları gerekir. Bunun için sefere ait hükümleri de
bilmek gerekir. Bu bilgiler Hanefi’ye göre aşağıya çıkarılmıştır. İnsanın mukim
olduğu, yani yerleştiği yere Vatan denir.
3 çeşit vatan vardır:
a- Vatan-ı asli: İnsanın doğup büyüdüğü, daha sonra
evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği yerdir.
Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir. O zaman göçtüğü
yer vatan-ı asli olur.
b- Vatan-ı ikamet: 15 gün veya daha çok kalıp, sonra
çıkmaya niyet edilen yerdir.
c- Vatan-ı sükna: İnsanın uğradığı yer olup, 15 günden
az kalmak için niyet edilen, yahut bugün yarın çıkarım diyerek uzun müddet
oturulan yerdir.
Vatanın değişmesi:
Vatanın değişmesi aşağıda belirtilen örneklerdeki gibi olur:
Bir kimse, evlenip veya temelli kalmak üzere bir yere yerleşmedikçe, doğup
büyüdüğü yer vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Evlenirse, eski vatan-ı aslisi
bozulur. Evlendiği yer vatan-ı asli olur. Başka bir yerde temelli kalmak üzere
yerleşirse, bu sefer evlendiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Temelli
yerleştiği yerden ayrılıp başka bir yere temelli yerleşirse, önceki yerleştiği
yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Yani bir kimse, Haymana’da doğsa, vatan-ı
aslisi Haymana olur. Bu kişi, Samsun’da evlense, Haymana vatan-ı asli olmaktan
çıkar ve vatan-ı aslisi Samsun olur. Daha sonra Fatih’te temelli yerleşmeye
karar verirse, o zaman vatan-ı aslisi Fatih olur. Samsun vatan-ı asli olmaktan
çıkar. Vatan-ı aslide bir saat de kalınsa namazlar kısaltılmaz.
Bir kimse, evlenip bir yere yerleştikten sonra, hanımı o şehirde ikamet
ettirse, iş icabı kendisi gidip başka bir şehre temelli yerleşse, iki vatan-ı
aslisi olur.
Bir köyde, ikamet eden bir kadın, şehirdeki doğum evine giderek çocuğu olsa,
çocuğun vatan-ı aslisi annesinin ikamet ettiği köydür. Çünkü orada
büyüyecektir. Birkaç gün kaldığı yerde, yani vatan-ı süknada doğmuş sayılmaz.
Bir kimse 60 km.lik mesafeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup
150-200 km.lik mesafeye gitse bile yine seferi olmaz. Çünkü buraya gelmeye
niyet etmemiştir. Burada iken 60 km. ilerideki şehre bir iş için gitse, yine
seferi olmaz. Dönerken ilk çıktığı yere gelmeye niyet ederse, dönüşte seferi
olur. Bunun gibi, bir kişi, 60 km. olan Çatalca’ya gitmek üzere Fatih’ten
çıksa, otobüste uyuduğu için Edirne’ye gelse, Edirne’ye kendi isteği ile
gitmediği, niyetsiz gittiği için, Edirne’de namazlarını mukim olarak yani 4
rekat olarak kılar. Edirne’den tekrar Fatih’e gitmeye niyet ederek yola çıksa,
Edirne’den çıkar çıkmaz, namazlarını kısaltır.
Sual: Seferi iken namazda nasıl niyet edilir?
CEVAP
Rekat sayısını ve seferi olduğunu söylemeye gerek yok. Her zamanki gibi niyet
edilir. Mesela (Niyet ettim öğle namazının farzını kılmaya) denir.
Sual: Yolculukta saat mi yoksa mesafe mi esas alınır?
CEVAP
Mesafe esas alınır. (104 km.dir)
Sual: Hanefi mezhebinde olup da, Maliki mezhebini taklit eden
birinin seferilik konusunda, mesafe ve ikamet süresi olarak Maliki mezhebini mi
esas alması gerekir?
CEVAP
Mesafe olarak Hanefi, ikamet süresi olarak Maliki mezhebi esas alınır. Çünkü
kendi mezhebimizden çıkmadığımız için, taklit ettiğimiz mezhebin farzlarına
uyuyor, müfsidlerinden kaçıyoruz.
Sual: Yolculukta namazlar kaç rekat kılınır?
CEVAP
Dört rekatlı farzlar iki rekat olarak kılınır, üç rekatlılar kısaltılmaz,
sünnetler vakit müsait değilse hiç kılınmaz, vakit varsa kılmak iyi olur.
Sual: Vatan-ı ikamet nasıl bozulur?
CEVAP
Vatan-ı ikamet üç şeyle bozulur:
1- Başka bir vatan-ı ikamete gidince, sefer niyeti ile çıkmamış
olsa ve aralarındaki uzaklık üç günlük yoldan az olsa bile, önceki vatan-ı
ikamet bozulur.
2- Vatan-ı asliye gidince de bozulur. Bir kimse, vatan-ı aslisi
olan Nevşehir’den Konya’ya bir ay kalmak niyetiyle gitse, sonra, Karamana gidip
evlense ve oraya yerleşse, Karaman vatan-ı asli olur. Konya vatan-ı ikamet,
Nevşehir de vatan-ı asli olmaktan çıkar.
3- Sefere niyet ederek çıkmaktır. Yani vatan-ı ikametten 3 günlük
yola gitmeye niyet ederek ayrılınca, burası vatan-ı ikamet olmaktan çıkar. Daha
az yola niyet ile gidip gelseydi, vatan-ı ikameti bozulmazdı. Vatan-ı ikametten
niyetsiz çıkıp, başka yerde 3 günlük yola gitmek için niyet ederse, 3 günlük
yola gitmeden önce, vatan-ı ikamete girerse, seferi olması bozulur. Mukim olur.
Niyet ettikten başlayarak 3 günlük yol gittikten sonra, buraya girse de artık
burada mukim olmaz.
Sual: Evli bir kimse, iki sene sonra ben falanca şehre temelli
yerleşeceğim demekle orasını vatan-ı asli edinmiş olur mu?
CEVAP
Hayır olmaz. Bir şehre yerleşilir, temelli kalmaya niyet edilirse o zaman
vatan-ı asli edinilmiş olur. Bu arada herhangi bir görevle birkaç aylığına veya
birkaç seneliğine başka şehre gidilse de yine orası yani temelli yerleşmeye
niyet ettiği şehir vatan-ı asli olur. Bir yerin vatan-ı asli olması için, önce
orayı vatan edinip orada ikamet etmek gerekir. Bunun bozulması için de, yeni
bir şehre temelli kalmak üzere yerleşmek gerekir.
Sual: Yolculuk rahat olsa da, seferi olan, dört rekat olan farzları
iki rekat mı kılması gerekir?
CEVAP
Yolculuk genelde sıkıntılı olduğu için, dinimiz dört rekat olan farzların iki
rekat kılınmasını bildirmiştir. Hiçbir sıkıntı olmasa da, iki rekat kılınır.
Şimdi yolculuklar rahattır, seferiliğe ihtiyaç yoktur denmez. Tersine, mukim
iken, hiç rahat olmasak, çok zor şartlarda bile, dört rekatlık farzları iki
rekat olarak kılamayız.
Seferde güçlük yoksa
Sual: Seferde güçlük olunca, dört rekâtlı farzlar iki mi kılınır?
CEVAP
Güçlük olmasa da, çok rahat olsa da, seferde dört rekâtlı farzlar iki rekât
olarak kılınır. Kendi evinde çok güçlük olsa da, namazlar kısaltılamaz.
Yolda doğan
Sual: Yolda, dağ başında doğmuş, bekâr, âkil baliğ ve hiç bir yere
yerleşmemiş kimsenin vatan-ı aslisi olur mu?
CEVAP
Vatan-i aslisiz insan olmaz. Doğduktan sonra getirilip büyüdüğü yer, vatan-i
aslisi olur.
Vatan-ı ikamete uğramak
Sual: Vatan-ı ikametim Fatih’tir. Buradan Yenibosna’ya gidip iki gün
kalsam, sonra Ankara’ya gitmek niyetiyle, Yenibosna’dan çıkıp yine Fatih’e
uğrasam, Fatih’te seferi olur muyum?
CEVAP
Yenibosna’dan Ankara’ya gitmek üzere yola çıkınca seferilik başlar; ancak
Fatih’e uğrayınca seferilik bozulur, mukim olur. Fatih’ten çıkınca, tekrar
seferilik başlar; çünkü Fatih’ten ilk defa çıkarken, seferilik mesafesindeki
yola gitmeye niyet etmemişti. Fatih’in vatan-ı ikamet olmasının bozulması için,
Fatih’ten çıkarken 104 km yola gitmek üzere çıkması gerekirdi. Eğer Fatih’e
uğramazsa, mukim olmaz.
Vatan-ı asli
Sual : Hanımı vefat ettikten sonra başka bir hanımla evlenenin,
vatan-ı aslisi değişir mi? Yani ilk evlendiği yer vatan-ı aslilikten çıkıp, son
evlendiği yer mi vatan-ı aslisi olur?
CEVAP
Evet; ama eğer şimdiki yerde temelli kalmaya niyet etmişse, evlilik temelli
kalınan yeri vatan-i aslilikten çıkarmaz.
Yazlık ev vatan olur mu?
Sual: Yazlıktaki evinde evlenen kimse, altı ay yazlıkta, altı ay
şehirdeki evinde otursa, vatan-ı aslisi neresi olur?
CEVAP
Temelli yerleşmek üzere bir yerde oturan kimse, başka yerde evlense temelli
yerleştiği yer, vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Nerede evlenirse evlensin,
şehirde temelli oturduğu yer vatan-ı asli olarak devam eder. Yılın çoğunu veya
hepsini başka şehirlerde geçirse, hattâ yıllarca başka şehirde de kalsa, yine
vatan-ı aslisi bozulmuş olmaz. Yeni bir vatan elde edilmedikçe, eski vatanı
bozulmaz.
Seferiliğin başlaması
Sual: Vatan-ı asliden çıkıp sefer mesafesindeki bir yere giderken,
fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince seferilik başlar, fakat vatan-ı
ikametten ise, evden çıkar çıkmaz seferilik başlar deniyor. Doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. İkisinde de, fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince,
seferilik başlar.
Doğduğu ve doyduğu yer
Sual: Bir arkadaş, (Vatan-ı asli, insanın doğduğu yer değil,
doyduğu yerdir. Doyduğun yerde birkaç sene de kalsan vatan-ı asli olur) dedi.
Vatan-ı asli, doğduğumuz yer değil midir?
CEVAP
Bir kimsenin, vatan-ı aslisi, doğduğu yerdir. Eğer bu kimse, başka bir şehirde
evlenirse, doğduğu yer vatan-ı asli olmaktan çıkar, artık evlendiği yer vatan-ı
asli olur. Evlendiği yerden başka bir şehirde temelli kalmaya niyet edip
yerleşirse, artık evlendiği yer de vatan-ı asli olmaktan çıkar, temelli kalmaya
karar verdiği yer vatan-ı asli olur.
(İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşamalı)atasözünün, vatan-ı
asli ile alakası yoktur. Bu söz, bir insanın işi, ticareti nerede iyi ise, orada
yaşaması gerekir demektir.
Sual: Seferi, yolcu olan kimsenin,
dört rekatlı farzları iki rekat değil de dört rekat kılmasının bir mahzuru olur
mu?
Cevap: Misafir yani dinimizin yolcu kabul ettiği kimse, Hanefi
mezhebine göre on beş günden az kalmaya niyet etmiş ise, gittiği yerde ve yolda
dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılar. Dört rekat olarak
kılması günah olur.
Sual: Seferî olan bir kimsenin, dört rekatli farzları iki
rekat olarak kılmasının hükmü nedir?
Cevap: Seferi olan kimsenin, dört rekat olan farz namazları iki rekat
olarak kılması Hanefi mezhebinde vacip, Maliki mezhebinde sünnet-i müekkede,
Şafii mezhebinde ise efdaldir. Seferî, yolcu olan bir kimse, mukim olan imama
uyunca, farzları iki değil, mukim gibi dört rekat olarak kılar.