Namazı iade etmeyi, yani tekrar kılmayı gerektiren durumlar nelerdir?
namazın İadesinii gerektiren durumlar
CEVAP
Bazıları şunlardır:
1- Namazın vaciblerinden birini kasten terk edene, bu namazı iade
etmek vacibdir. Unutarak terk edilirse secde-i sehv yapılır.
2- Namazı kıldığında şüphe eden kimse, vakit çıkmadıysa tekrar
kılar.
3- Secde-i sehvi kasten yapmayanın veya namazın vaciblerinden
birini, mesela Fatiha okumayı, bilerek terk edenin, o namazı tekrar kılması
vacib olur.
4- Namazdan sonra, bir âdil Müslüman yanlış kıldın derse, tekrar
kılması iyi olur. İki âdil Müslüman söylerse, tekrar kılması vacib olur. Âdil
olmazsa, sözüne itibar edilmez.
5- Bir kimse, gusülde bir yerini yıkamayı unutup namaz kılsa, sonra
hatırlasa, orasını yıkayıp farzı tekrar kılar. Maliki’de, yıkanmadık yer
kaldığı bir ay sonra bile hatırlansa, yalnız orayı hemen yıkamalı. Hemen
yıkanmazsa, gusül bâtıl olur, fakat kılınan namazlar sahih olur.
6- Kıble yönünü bilmeyen kimse, kıbleyi araştırıp da, karar verdiği
yöne kılmazsa, rastladığını anlasa da, tekrar kılması gerekir. Rastgele dursa,
kıbleye isabet ettiğini daha sonra anlasa yine namazı iade etmesi gerekir.
Araştırıp karar verdiği istikamete dursa, orasının kıble olmadığı meydana çıksa
namazını iade etmez.
7- İmamda namazı bozan bir şey bulunduğunu anlayan kimse, bu namazı
tekrar kılar.
8- İmam abdestsiz olduğunu hatırlarsa yahut namazdayken namazı
bozan bir şey hâsıl olursa, bunu hemen cemaate bildirir. Namazdan sonra
anlarsa, o cemaatten olanlara söyler veya haber gönderir. Haber alan, iade
eder. Alamayan affolur. Bir kavle göre, imamın cemaate haber vermesi gerekmez.
Cemaatin namazı sahih olur. İmam namazını tekrar kılar.
9- Tertip sahibi olan, kaza borcu varsa, önce kazayı kılıp, sonra
vaktin farzını kılar. Sadece vaktin farzını kılacak kadar vakit kaldıysa,
kazayı sonra kılar. Farzı tekrar kılması gerekmez, ama vakit daraldı sanarak,
vakit namazının farzını kılan, sonra daha zaman olduğunu anlasa, kazayı ve
sonra vaktin farzını tekrar kılar.
10- Tadil-i erkânı kasten terk edenin, o namazı iade etmesi
vacibdir.
11- Hapiste, eli ayağı bağlı olan, teyemmüm edemezse, abdestsiz,
bir şey okumadan, rükû ve secde yapar. Bunu da yapamazsa, ayakta ima eder.
Kurtulunca iade eder.
12- Hapiste, temiz yer, su ve toprak bulamayan kimse, okumadan,
namaz kılar gibi yapar. Kurtulunca, hepsini iade eder.
13- Şehirlerarası otobüsle giderken, uyuyup ihtilam olan kimse,
inip gusletme imkânı da yoksa, teyemmüm ederek namazı kılar, guslettikten sonra
iade eder.
14- Yatılı okulda veya benzeri yerlerde, banyoyu güneş doğduktan
sonra açsalar, tuvalette filan gusletme imkânı da yoksa, teyemmümle kılar.
Guslettikten sonra iade eder.
15- Yanında âdil bir Müslüman bulunan kimse, suyu sormadan teyemmüm
edip namaza dursa, sonra su olduğunu haber alsa, abdest alıp namazı iade eder.
16- Suyunun bittiğini zanneden, namazdan sonra suyunu görse,
teyemmümle kıldığı namazı iade eder. Abdestsiz kılan da, abdestsiz olduğunu
hatırlayınca, namazı iade eder.
17- Su yakın olsa, fakat su yanında düşman, zarar verecek hayvan ve
ateş varsa veya hapisteyse, teyemmüm ederek kılarsa da, bu sebepler kul
tarafından oldukları için, gusül ve abdest alınca, bu namazları tekrar kılması
gerekir.
18- Vaktin girmediği zannıyla namaz kılan, namazdan sonra vaktin
girdiği anlaşılsa bile, tekrar kılar, çünkü vaktin girdiğini kesin bilerek
namaza durması gerekirdi.
19- Tenha yer yoksa taharetlenmek için başkasının yanında avret
yerini açmaz. Tenha oluncaya kadar bekler. Namaz vakti daralırsa, başkaları
yanında taharetlenmez. Çamaşırını da yıkamaz. Necasetle namaz kılar, çünkü
haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir. Sonra, tenha yer bulunca
taharetlenir, çamaşırını yıkar veya değiştirir ve namazı iade eder. (S.
Ebediyye)
Namazı iade etmek
Sual: Namaz hangi hâllerde iade edilir?
CEVAP
Namazda farzlardan biri terk edilirse, o namazı iade etmek farz olur.
Vaciblerden biri kasten terk edilirse, o namazı iade etmek vacib olur.
Vaciblerden biri unutularak terk edilirse secde-i sehv yapılır. Mesela tâdil-i
erkânı kasten terk edenin, o namazı iade etmesi vacibdir. Vacibin terki hariç,
namazda herhangi bir mekruh işlenirse veya sünnet terk edilirse, o namazı iade
etmek vacib olmaz, sünnet olur.
Abdest veya yel sıkıştırmasından kurtulmak için, namazı bozmak mubahtır.
Sual: Açık bir alanda büyük abdestini yapan, taharetlenme
imkânı bulamayan kimse, o hâl ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Bir kimse, açık bir alanda, büyük abdestini bozup taharetlenmek
için tenha bir yer bulamazsa, başkasının yanında avret yerini açmaz. Tenha yer
buluncaya kadar bekler. Namaz vakti daralır ise, başkaları yanında
taharetlenmez, iç çamaşırını yıkamaz. Necaset ile namaz kılar. Çünkü, haramdan
kaçmak, farzı yapmaktan daha çok sevaptır. Sonra tenha yer bulunca
taharetlenir, iç çamaşırını yıkar ve namazı iade eder.