"Yâ Resûlallah, bu zat ne hayır yapardı?"
28/06/2020 Pazar Köşe yazarı V.T
"Benî İsrâil'de bir kişi vardı. Çok hayır yapardı. Hattâ, o zat
sizin içinizde haşrolunacaktır."
Ebü'n-Nadr Saîd bin Ebî Arûbe hazretleri hadisleri ilk defa konularına göre
tasnif eden hadis âlimidir. 76 (m. 695)’de Basra'da doğdu. Hasan-ı Basrî, İbn-i
Sîrîn gibi Tabiîn'in büyüklerinden fıkıh, tefsir ve hadis öğrendi. Basra'da
devrin fıkıhta önde gelen âlimi, hadiste en büyük hafızı sayılan İbn-i Ebû
Arûbe 150'de (m. 767) vefat etti. Şöyle nakleder:
Bir kavim, İslâmda birbirine yardım eder, dîni, îmanı, helâli, haramı
birbirlerine öğretirlerse, Allahü teâlâ onlara rahmet eder. Kıyamet günü
onların amelinden deve yaratır da, onun üzerine binerler. Öylece haşr
olunurlar. Bu kimseler âhıret ticâretinde fayda görüp, kâr edenlerdir. Bu
takdîrde Allahü teâlâdan korkanlar, Allahü teâlânın dînini yayanlar,
binicilerdir. Bunun için, Allahü teâlâ Meryem sûresinin seksenbeşinci âyetinde
meâlen, (Allahü teâlâdan korkanlar, o gün, Rablerinin nîmetlerine müşterek
olarak giderler) buyurdu.
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün Eshâbına buyurdular ki:
(Benî İsrâil'de bir kişi vardı. Çok hayır yapardı. Hattâ, o zat sizin içinizde
haşrolunacaktır). Eshâb-ı kirâm dediler ki: (Yâ Resûlallah! Bu zat ne hayır
yapardı?) Resûlullah buyurdu ki: (Ona babasından çok mal kalmıştı. Bununla, bir
bostan satın alıp, onu fakirlere vakfetti. Rabbim huzuruna vardığım zaman, bu,
benim bostanım olur dedi. Yine birçok altın ayırıp, onu fakir ve zayıf
kimselere verdi. Bununla da, cenâb-ı Hakk'tan câriye ve köle satın alırım,
dedi. Yine birçok köle âzâd etti. Bunlar dahi, Allahü teâlânın huzurunda benim
hizmetçilerim olur, dedi. Bir gün de, bir âmâya rast geldi. Gördü ki, bâzen
yürür, bâzen düşer. Ona bir binecek hayvan satın alıp, bu da, Allahü teâlânın
huzurunda benim binecek hayvanımdır dedi.) Peygamber efendimiz bunu haber
verdikten sonra da, (Nefsim, kudreti elinde olan Allahü teâlâya yemin ederim
ki, bu hayvanın, onun için eyerlenmiş ve gem vurulmuş hazır olduğunu görüyorum.
Bu zat, ona biner de mahşere öylece gelir) buyurdu.
(Sırât-ı müstekîm üzre gidenle, gözleri âmâ olup yüzüstüne gittiği yolu bilmeyen müsâvi midir) meâlindeki Mülk sûresi yirmiikinci âyet-i kerimesinin tefsîrinde buyuruldu ki: Allahü teâlâ, kıyâmet günü için müminlerin haşr olunması ile, kâfirlerin haşrine, bu âyet-i kerimeyi misâl kıldı.