Yazılarınızda hep ehl-i sünnet itikadının öneminden bahsediyorsunuz. Bu itikadı ortaya koyan kimdir?
Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan
CEVAP
Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan Resulullah efendimizdir. İman
bilgilerini Eshab-ı kiram bu kaynaktan aldılar. Tâbiin-i izam da bu
bilgilerini, Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Daha sonra gelenler, bunlardan
öğrendiler. Böylece, Ehl-i sünnet bilgileri bizlere nakil ve tevatür yoluyla
geldi. Bu bilgiler akıl ile bulunamaz. Akıl bunları değiştiremez. Akıl, bunları
anlamaya yardımcı olur. Yani, bunları anlamak, doğruluklarını, kıymetlerini
kavramak için akıl lazımdır. Hadis âlimlerinin hepsi, Ehl-i sünnet itikadında
idiler. Amelde dört mezhebin imamları da bu mezhepte idi. İmam-ı Matüridi ve
imam-ı Eşari de Ehl-i sünnet mezhebinde idi. Bu her iki imam, hep bu mezhebi
yaydılar. Sapıklara karşı ve eski Yunan felsefesinin bataklıklarına saplanmış
olan maddecilere karşı bu tek mezhebi savundular. Bu iki büyük Ehl-i sünnet
âliminin zamanları aynı ise de, bulundukları yerler birbirinden ayrı ve
karşılarındaki saldırganların düşünüş ve davranışları başka olduğundan, savunma
metotları ve tenkitleri birbirinden farklı olmuş ise de, bu hâl, yollarının
ayrı olduğunu göstermez. Bunlardan sonra gelen yüzbinlerle derin âlim ve
veliler, bu iki yüce imamın kitaplarını inceleyerek ikisinin de, Ehl-i sünnet
mezhebinde olduklarını söz birliği ile bildirmişlerdir.
Ehl-i sünnet âlimleri, manaları açık olan (Nass)ları, zahirleri üzere
almışlardır. Yani, böyle âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere açık olan
manaları vermişler, zaruret olmadıkça böyle Nassları (tevil) etmemişler, bu
manaları değiştirmemişlerdir. Kendi bilgileri ve görüşleri ile bir değişiklik
hiç yapmamışlardır. Sapık fırkalardan olanlar ve mezhepsizler ise, Yunan
felsefecilerinden ve din düşmanı olan fen taklitçilerinden işittiklerine
uyarak, iman bilgilerinde ve ibadetlerde değişiklik yapmaktan çekinmemişlerdir.
Peygamber efendimizin hadis-i şerifte fırka-i naciyye, kurtuluş fırkası
olarak bildirdiği tek bir itikad mezhebi vardır. O da Ehl-i sünnet vel-cemaat
mezhebidir, imam-ı Matüridi ve imam-ı Eşari bu mezhepte iki itikad imamıdır ve
bu mezhebi yaymışlardır.
İmam-ı Matüridi ve imam-ı Eşari hazretleri ayrı bir mezhep kurmamışlar, Eshab-ı
kiramın, Tâbiinin, dört mezhep imamının ve sonra Ehl-i sünnet âlimlerinin nakil
ve tevatür yolu ile bildirdikleri iman ve itikad bilgilerini açıklamışlar,
anlaşılmasını kolaylaştırmak için kısımlara bölmüşler ve herkesin
anlayabileceği şekilde yaymışlardır. Bunlardan imam-ı Eşari, imam-ı Şafi
hazretlerinin talebe zincirinde bulunmaktadır. İmam-ı Matüridi ise imam-ı a’zam
hazretlerinin talebe zincirindedir.
Ehl-i sünnet itikadının açıklamasında bu iki imam meşhur olmuş, yaşadıkları
zamanlarda itikadda doğru yoldan ayrılmış sapıkların ve Yunan felsefesinin
bataklıklarına saplanmış maddecilerin bozuk düşüncelerine karşı Ehl-i sünnet
vel-cemaat itikadını izah etmekte, bazı bakımlardan farklı usuller takip
etmişlerdir. Daha sonraki asırlarda gelen Ehl-i sünnet âlimleri, bu iki imamın
koyduğu usullere uyarak, Ehl-i sünnet itikadını nakletmişlerdir.
Ehl-i sünnetin reisi ise imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleridir. İmam-ı a’zam
Ebu Hanife hazretleri, fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara
ayırdığı ve usuller, metotlar koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın
bildirdiği itikad, iman bilgilerini de topladı ve yüzlerce talebesine bildirdi.
Talebesinden, ilmi kelam, yani iman bilgileri mütehassısları yetişti. Bunlardan
imam-ı a’zamın talebesi olan imam-ı Muhammed Şeybani'nin yetiştirdiklerinden,
Ebu Bekri Cürcani dünyaca meşhur oldu. Bunun talebesinden de, Ebu Nasır-ı Iyad,
kelam ilminde, Ebu Mensur-i Matüridi'yi yetiştirdi. Ebu Mensur, imam-ı a’zam
hazretlerinden gelen kelam bilgilerini kitaplara yazdı. Doğru yoldan sapmış
olanlarla mücadele ederek, Ehl-i sünnet itikadını kuvvetlendirdi ve her tarafa
yaydı.
İmam-ı Eşari de; imam-ı Şafii'nin talebesi zincirinde, bulunmaktadır. Bu iki büyük
imam, Eshab-ı kiram, Tâbiin ve Tebe-i tâbiinin bildirdiği itikad ve iman
bilgilerini açıklamışlar, kısımlara bölmüşler, herkesin anlayabileceği bir
şekilde yaymışlardır. İmam-ı Eşari ve imam-ı Matüridi hazretleri, hocalarının
müşterek mezhebi olan Ehl-i sünnet vel-cemaattan dışarı çıkmamışlardır.
Bu iki imamın ve hocalarının ve bunların da hocaları olan, amelde dört hak
mezhep imamlarının ve onlara tâbi olanların imanda, itikadda tek bir mezhebi
vardır. Bu mezhep Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir. Çünkü İslamiyet, bütün
insanlara yalnız bir tek imanı ve itikadı emretmektedir. Bu imanın esaslarını
ve nasıl itikad edileceğini, bizzat Peygamber efendimiz aleyhisselam tebliğ
etmiştir.
Taşköprüzade şöyle yazmıştır:
(Ehl-i sünnet vel-cemaatın kelam ilmindeki reisleri iki zattır. Bunlardan
biri Hanefi, diğeri Şafii'dir. Hanefi olanı, Ebu Mensur Matüridi, Şafii olanı
ise Ebu'l Hasen el-Eşari'dir.)
Bazı kitaplarda, Eşariyye mezhebi, Matüridiyye mezhebi diye yazılı ise de, bu
kendi çalışmalarına verilen isimdir, ayrı mezhep değildir. Her ikisi de Ehl-i
sünnet itikadını anlatmıştır. Aralarında ictihad farkları vardır. Bu ayrılıklar
temelde ayrılık olmadığı için, ikisi de Ehl-i sünnettir.
Zebidi de şöyle demiştir:
(Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir.)