Vesvese ihtiyat değildir

Vesvese ihtiyat değildir

Sual: Besmelesiz kesilmiş hayvanı yani leş yemek, alkollü veya domuz yağlı necis besinleri ve domuz jelatinli gıdaları yemek haram iken nasıl helâl denebilir?
Cochineal diye bir böcekten, kimyasal filtreleme yoluyla elde edilen, karmin isimli madde, boya olarak, her marka kolanın içine konuyor. Fare, meyan kökünü çok sever, meyan köküne pisliklerini bulaştırır, meyan kökünden de kola yapılır. Her kolada bunlar olduğuna göre, her çeşit kolayı içmek haram iken nasıl caiz denebilir? Burada bildirilen haram gıdaları yememek farz değil mi? Şüpheli olan gıdaları da yememek ihtiyat değil midir?
CEVAP
Dediğiniz şeylerin hepsi haramdır, fakat içinde o haram maddelerin olduğu kesin bilinmedikçe, sakınmak, vesvese, kuruntu ve zararlı olur, haram olmaz, zanla kesin hüküm verilmez. (Buna haram madde konmuş olabilir, tedbirli olmak gerekir) demek takva ve ihtiyat değil, vesvesedir. Vesvese bir hastalıktır ve günahtır. Ben takva sahibiyim, şüphelilerden kaçıyorum demek, dinimizi iyi bilmemekten kaynaklanan bir vesvesedir.

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:
Yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir. Mesela dinimiz, (Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin) buyuruyor. (Bilinmese de, haram ve necis şeyler yenmez, mutlaka necis olmayanı yiyin) demiyor. Böyle emretseydi, her şeyden şüphe eder, hiçbir şey yiyemezdik. Bir şeyin necis olmadığını tespit etmek genelde imkânsızdır. [Mesela fırıncının çocuğu un çuvalının üstüne işeyebilir. Yahut fareler unun içine girip kirletebilirler. Fırıncı bunları bilmediği için veya bile bile ekmek yapıp bize verebilir. Bu ekmeği yememiz günah olmaz. Onun için dinimiz, necis ve haram olsa da, (Necis ve haram olduğu bilinmeyenleri yiyebilirsiniz) buyuruyor. Bu inceliği iyi anlamalıdır.]

Resulullah efendimiz bir müşrikin, Hazret-i Ömer de, bir Hristiyan’ın kullandığı [belki de necis olan] testiden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, gayrimüslimlerin verdiği suları içerler, onların sattığı et, peynir gibi gıdaları alırlardı. Hâlbuki pis, necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, vesvese etmeyip, bu çeşit gıdaları yerlerdi. (İhya)

İmam-ı Kastalani hazretleri buyurdu ki:
Peygamber efendimiz, Hayber’de, Eshab-ı kiramla bir Yahudi’nin zehirli kebabından bir lokma yedikten sonra, (Bu et, bana zehirli olduğunu söyledi) buyurup başka yemedi ve son hastalığında, (Hayber’de yediğim zehirli etin acısını hâlâ hissediyorum)buyurdu. (Mevahib)

Resulullah efendimiz, bir Yahudi’nin ekmeğini ve yağlı yemeğini temiz mi diye sormadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru suyla mı, yoksa şarapla mı yoğruldu diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğine birer delildir. (Berika)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Kâfirlerle alışveriş eden Müslümanları pis bilmek, bunların yiyecek ve içeceklerinden sakınmak, ihtiyat değil, bu halden kurtulmak ihtiyattır. (Mektubat 3/22)

Kâfirler, gıdalarımıza necaset katabilecekleri gibi, zehir de katabilirler. Nitekim Yahudi, yemeğe zehir katmıştır. [Hâlbuki zehir yemek haramdır.] Peygamber efendimiz de, araştırmadan o zehirli yemeği yemiştir. Çünkü necis olduğu bilinmeyen şeyleri yememek takva değil, vesvese olur. (Hadika)

Dinimizde, (Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır) kaidesi vardır. Necis olduğuna bir delil bulunmazsa, temiz kabul edilir. (Usul-i Pezdevi)
[Sucuk, meşrubat ve diğer] gıdaların içine necaset katılsa, fakat katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Bilmek, ya bizzat görmekle veya âdil Müslümanların necaset katıldığını biz gördük demeleriyle anlaşılır. Katılıyormuş demekle haram olmaz. (Eşbah)

Gıda maddelerine hile yapılabilir. Fabrikada içine çeşitli necasetler katılabilir. Yahut ihmal yüzünden necaset karışabilir. Reçelin, pekmezin içine fare düşüp ölebilir. İmalatçı, kazanı dökmeyebilir. Meşrubatlara alkol veya necaset karışabilir, fakat içinde necaset olduğu bilinmeyen bütün gıda maddeleri temiz kabul edilir, yenmesi günah olmaz. (Tahrir)

Yemekten tiksinmek
Sual: 
İyi kimselerin evine gidince, temiz ve helâl olduğunu bilsem de, yemeklerini yiyemiyorum. Bir tiksinme oluyor. Bu kibir alameti olabilir mi?
CEVAP
Tiksinme kibirden olduğu gibi, vesveseden de olur. (Bunlar temizliğe riayet etmemiştir) diye yiyemez. Kimisi, başkasının artık suyunu içemediği gibi, onun içtiği boş bardaktan bile su içemez. (Keçinin uyuzu, çeşmenin gözünden su içer) diye bir atasözümüz var. (Değersiz, kibirli kimseler, kendilerini değerli ve en güzel şeye layık görürler) anlamındadır. Vesveseli kimseler de, genelde kibirli olur. Kendilerini üstün, temiz bilirler. (Kaplarımız da, yemeklerimiz de temizdir) desek inandıramayız. Ne desek kabul edemezler. Fakir kimselerle oturup yemek yiyememek, onların yemeğinden tiksinmek de kibir veya vesvese olur.