Hırkasında oniki yama vardı
Hırkasında oniki yama vardı
Hazret-i Ömer hilafet makamına geçtikten sonra, kızı Hazret-i Hafsa [ki Resulullahın hanımı olup, müminlerin annelerindendir], muhterem babasını görmeye geldi. Mübarek yüzlerini gördüğünde, üzerinde olan hırkanın oniki yerde yaması vardı, hatta yamanın ikisi deriden idi. Hafsa validemiz, babasını bu hırka ile görünce hatır-ı şerifleri mahzun olup, dedi ki, ey gözüm nuru babacığım. Bu hırkayı bir fakire verip, kendi arkanıza bir yeni hırka yapsanız, olmaz mı?
Hazret-i Ömer buyurdu ki, kızım, sen Fahri âlem hazretlerinin helali idin. Sen Ona bizden yakın idin. Bilmez misin ki, Server-i âlem bu dünyayı deniden [alçak dünyadan] ne mertebe sakınmıştır. Dünyayı hor ve zelil edip, emri altına almıştır. Ahirete teşrif edeceği zaman, bana vasiyet edip, (Ya Ömer, kıyamet gününde, benimle ve Ebu Bekirle buluşmak istersen, yolumuzdan ayrılma) diye buyurmadı mı? (M. Ç. Güzin)
Hazret-i Ömer buyurdu ki, kızım, sen Fahri âlem hazretlerinin helali idin. Sen Ona bizden yakın idin. Bilmez misin ki, Server-i âlem bu dünyayı deniden [alçak dünyadan] ne mertebe sakınmıştır. Dünyayı hor ve zelil edip, emri altına almıştır. Ahirete teşrif edeceği zaman, bana vasiyet edip, (Ya Ömer, kıyamet gününde, benimle ve Ebu Bekirle buluşmak istersen, yolumuzdan ayrılma) diye buyurmadı mı? (M. Ç. Güzin)