Onlar da insanmış

Onlar da insanmış

Sual: (Ebu Hanife’nin üç, Şâfiî’nin beş, Mâlik ile Ahmed’in yedi hatası vardır. Gazali, Rabbani gibi âlimlerin elbette daha çok hatası vardır. Hiçbiri Peygamber değildir, ilah değildir, birer insandır, elbette hataları olacaktır. Bunların görüşlerine ihtiyatla yaklaşmalıdır) diyen kimselere rastlıyoruz. Bu büyük zatların hatalarını söyleyenlerin, bu kendi görüşlerinde hata etmediklerini nereden biliyorlar? Sözlerinde hata olmadığını söylediklerine göre, kendilerini acaba peygamber veya ilah olarak mı düşünüyorlar?
CEVAP
Kendilerini Peygamber ve ilah olarak düşünmezler, ama kendi görüşlerinin isabetli olduğunda ısrar etmeleri taassup ehli birer mezhepsiz olduklarını göstermektedir.

İmam-ı a'zam gibi büyük müctehid âlimlere, (Şu hatası var) denemez. Buna hiç kimsenin yetkisi de yoktur.

Doğru Allah indinde birdir, değişmez. Doğru tektir, hak çok olabilir. Dört mezhepteki hükümler farklı olduğu hâlde dördü de haktır, çünkü farklı ictihad haktır ve rahmettir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farklı ictihad rahmettir.) [Beyheki, Deylemi İ. Münavî, İbni Nasr]

Müctehid ictihadında hata etmiş olsa da, yine haktır ve bundan dolayı sevab alır. Ona uyan kimse de sevab alır.

İkinci bir husus, ictihad da ictihadla nakz olmaz. Yani, bir müctehid öteki müctehidin ictihadı yanlış dese de geçerli olmaz. Öteki de bu müctehidin ictihadına hata diyemez. Dese de geçerli olmaz. Âlim, hata etse de sevab aldığı için, ictihadı hak olduğu için, âlimin hatası olsa bile dinde senettir. Onun hatası da senet olduğu için, müctehid bir âlimin hata ettiğini söylemek yanlış olur. Hata ettiği de zaten bilinmez.

Bir başka husus da bu müctehid âlimler Resulullah'ın vârisleri olduğu için, onlara hata isnat etmek de yanlıştır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ulema, enbiyanın vârisidir.) [Tirmizi]

Vârisi suçlamak, onu vâris bırakan peygamberi suçlamak olur. İctihad etme yetkisini ona dinimiz vermiştir. Niye böyle ictihad ettin demeye kimsenin hakkı yoktur. Âlimlerin sözleri dinde senet ki, Kur’an-ı kerimde onlar övülüyor:
(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]

(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]

(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]

Âlimler böyle övülüp, ictihadları rahmet ve hataları sevab olduğu hâlde, (Onlar da insandır, onlar da hata edebilir) diyerek onların da hatası olduğunu söylemek, edepsizliğin çok ötesinde bir suçtur. Mezhepsizler, daha da ileri giderek, Peygamber efendimiz için de, (O da beşerdir, yani insandır. Onun bir insan olduğu dikkate alınmıyor)diyerek tenkit ediyor. (Evliya da, âlim de, Peygamber de insandır) diyerek, onların hata edebileceğini söyleyen türedilere itibar edilmemeli. Hiçbir Müslüman, âlimler için, (Onlar insan değil, peygamberdir veya ilahtır) demez. Bu, türedilerin Resulullah'ı ve âlimleri suçlamak için kullandıkları alçakça bir taktiktir.