►Bağıştan Dönmenin Keraheti Hakkında / Hadis
Bağıştan Dönmenin Keraheti
Riyâzus
Sâlihîn / İmâm Nevevî
BÖLÜM: -135-
Bağıştan Dönmenin Keraheti hakkında sahih hadis-i şerifler...
1616. İbni Abbas radıyallahu anhümâ' dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bağışından dönen kimse, kusmuğunu yalayan köpeğe benzer. "
Buhârî, Hibe 30, Zekât 59, Cihâd 137, Hiyel 14; Müslim, Hibât 2, 5, 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Büyû' 62; Nesâî, Zekât 100; İbni Mâce, Hibât 5
(Müslim'in
bir rivâyetinde (Hibât 5), "Verdiği sadakadan dönen kimse, yediğini
kustuktan sonra
dönüp onu yiyen köpeğe benzer" buyurulur.
Bir başka rivâyette (Müslim, Hibât 7) ise, "Bağışından dönen, kusmuğunu
yiyen gibidir"
denilmektedir.)
1617. Ömer İbni'l–Hattâb radıyallahu anh
şöyle dedi:
Ben iyi cins bir atımı Allah rızâsı için bir mücâhide vermiştim. O zât ata iyi
bakamadı, onu zayıflattı.
Bunun üzerine ben hayvanı para ile satın almak istedim. Ucuza vereceğini de
tahmin ediyordum.
Durumu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e arzettim. O şöyle buyurdu:
– "Bir dirheme bile verse, sakın onu satın alma, verdiğin sadakadan asla
dönme! Zira
bağışından dönen, kustuğunu yalayan gibidir. "
Buhârî, Hibe 30, 37; Müslim, Hibât 1, 2, 3, 4. (Ayrıca bk. Önceki hadisin diğer kaynakları. )
1618. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den
rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
– "Yedi helâk ediciden kaçının!" Sahâbîler:
– Ey Allahın Resûlü! Bunlar nelerdir? diye sordular. Hz. Peygamber:
– "Allah'a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir
nefsi haksız yere
öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, evli, namuslu
ve hiç bir
şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir, ” buyurdu.
Buhârî, Vasâyâ 23, Tıb 38, Hudûd 44; Müslim, Îmân 145. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 10; Nesâî, Vasâyâ 12
1619. İbni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem faiz alana da verene de lânet etti.
Müslim, Müsâkât 105–106; Tirmizî, Büyû’ 2. Ayrıca bk. Buhârî, Büyû’ 24, 25, 113; Ebû Dâvûd, Büyû’ 4; İbni Mâce, Ticârât 58
(Tirmizî ve diğer muhaddisler, "şâhitlerine ve kâtibine de" kelimelerini ilave ettiler.)
1620. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle
dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i
şöyle buyururken dinledim:
Allah Teâlâ buyurdu ki: “Ben, ortakların ortaklıktan en uzak olanıyım. Kim
işlediği amelde
benden başkasını bana ortak koşarsa, o kişiyi de ortak koştuğunu da reddederim. ”
Müslim, Zühd 46. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 301, 435
1621. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle
buyururken dinledim dedi:
“Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura
getirilir. Allah Teâlâ ona
verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder.
Cenâb–ı Hak:
– Peki, bunlara karşılık ne yaptın? buyurur.
– Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim, diye cevap verir.
– Yalan söylüyorsun. Sen, "babayiğit adam" desinler diye savaştın, o
da denildi, buyurur. Sonra
emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır. Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş
ve Kur‘an okumuş bir
kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar
ve itiraf eder. Ona da:
– Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın? diye sorar.
– İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızân için Kur'an okudum, cevabını verir.
– Yalan söylüyorsun. Sen "âlim" desinler diye ilim öğrendin, "ne
güzel okuyor" desinler diye
Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi, buyurur. Sonra emrolunur o da
yüzüstü
cehenneme atılır.
(Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi
getirilir. Allah verdiği nimetleri
ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder.
– Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın? buyurur.
– Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiç bir yerden esirgemedim, sadece senin
rızânı kazanmak için
verdim, harcadım, der.
– Yalan söylüyorsun. Halbuki sen, bütün yaptıklarını "ne cömert adam"
desinler diye yaptın.
Bu da senin için zaten söylendi, buyurur. Emrolunur bu da yüzüstü cehenneme atılır. ”
Müslim, İmâre 152
1622. İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan
rivayet edildiğine göre birtakım insanlar kendisine
gelip "Biz idarecilerimizin yanına girer ve onlara karşı, oradan
çıktığımız zaman söylediklerimizin tam
zıddı olan sözler söyleriz”, dediler. Bunun üzerine İbni Ömer:
– "Biz bu sizin yaptığınızı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
zamanında iki yüzlülük sayardık"
cevabını verdi.
Buhârî, Ahkâm 27
1623. Cündeb İbni Abdullah İbni Süfyân
radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli
işlerini duyurur.
Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse,
Allah da onun
riyakârlığını açığa vurur. "
Buhârî, Rikak 36, Ahkâm 9; Müslim, Zühd 47–48. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 48; İbni Mâce, Zühd 21
1624. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
"Azîz ve celîl olan Allah'ın hoşnudluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf
dünyalık elde etmek
için öğrenen kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz. "
Ebû Dâvûd, İlim 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 23