►Dualar Hakkında / Hadis
Dualar
Riyâzus
Sâlihîn / İmâm Nevevî
BÖLÜM: -118-
Dualar hakkında sahih hadis-i şerifler...
1468. Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Dua ibadettir. ”
Ebû Dâvûd, Vitir 23; Tirmizî, Tefsîru’l–Kur’ân 3, 41, Daavât 1. Ayrıca bk. İbni Mâce, Duâ 1
1469. Hz. Âişe şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem özlü duaları sever, özlü olmayan duayı yapmazdı.
Ebû Dâvûd, Vitir 23
1470. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem çoğu zaman şöyle dua ederdi:
“Allâhümme âtinâ fi’d–dünyâ hasene ve fi’l–âhireti hasene ve kınâ azâbe’n–nâr:
Allahım! Bize
dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azâbından koru!”
Buhârî, Tefsîr 38, Daavât 55; Müslim, Zikr 23, 26, 27. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 26, Menâsik 51; Tirmizî, Daavât 72; İbni Mâce, Menâsik
32
Müslim’in
rivayetinde şu ilâve vardır:
Enes sadece bir dua okuyacağı zaman bunu okurdu. Birkaç dua okuyacağı zaman
onlar arasında bunu
da okurdu.
Müslim, Zikr 26
1471. İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî es’elüke’l–hüdâ ve’t–tükâ ve’l–afâfe ve’l–gınâ: Allahım! Senden
hidâyet, takvâ,
iffet ve gönül zenginliği isterim. ”
Müslim, Zikir 72. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 72; İbni Mâce, Duâ 2
1472. Târık İbni Eşyem radıyallahu anh
şöyle dedi:
Bir kimse müslüman olduğu zaman Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ona
namaz kılmayı
öğretir, sonra da şöyle dua etmesini tavsiye ederdi:
“Allâhümmağfirlî verhamnî vehdinî ve âfinî verzuknî: Allahım, beni bağışla,
bana merhamet et,
rızânı kazandıracak işler yaptır, bana âfiyet ve hayırlı rızık ver. ”
Müslim, Zikir 35
Yine
Müslim’in Târık İbni Eşyem radıyallahu anh’den rivayet ettiğine göre, Târık
Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem’i dinlerken bir adam gelerek:
– Yâ Resûlallah! Rabbimden bir şey isteyeceğim zaman nasıl dua edeyim? diye
sordu. Resûl–i Ekrem
de şöyle buyurdu:
– “Allâhümmağfir lî verhamnî ve âfinî verzuknî: Allahım, beni bağışla, bana
merhamet et, rızânı
kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver, de. Bu sözler senin hem
dünya hem de âhiret
için istemen gereken şeyleri ihtiva eder. ”
Müslim, Zikir 36
1473. Abdullah İbni Amr İbni Âs
radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etti:
“Allâhümme musarrife’l–kulûb! Sarrif kulûbenâ alâ tâatik: Ey kalpleri
yönlendiren Allahım!
Kalplerimizi sana itaate yönelt!”
Müslim, Kader 17. Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 168
1474. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Dayanılamayacak dertten, insanı helâke götürecek tâlihsizlikten, başa gelecek
fenalıktan ve
düşmanı sevindirecek felâketten Allah’a sığınınız. ”
Buhârî, Daavât 28, Kader 13; Müslim, Zikir 53. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 34, 35
1475. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme aslih lî dînillezî hüve ısmetü emrî, ve aslih lî dünyâyelletî fîhâ
meâşî, ve aslih lî
âhiretilletî fîhâ meâdî, vec‘ali’l–hayâte ziyâdeten lî fî külli hayr,
vec‘ali’l–mevte râhaten lî min külli
şer: Allahım! Bütün işlerimin başı olan dinim konusunda hataya düşmekten beni
koru! Yaşadığım şu
dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla! Dönüp varacağım âhiretimi
kazanmama yardım et!
Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver! Her türlü kötülükten kurtulmamı
sağlayacak
bir ölüm nasip et!”
Müslim, Zikir 71
1476. Ali radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
“Allâhümmehdinî ve seddidnî: Allahım! Beni doğru yola ilet ve o yolda başarılı kıl! de” buyurdu.
Müslim, Zikir 78. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hâtem 4
Başka bir rivayete göre de şöyle buyurdu: “Allâhümme innî es’elüke’l–hüdâ ve’s–sedâd: Allahım!
Senden beni doğru yola iletmeni ve o yolda başarılı kılmanı niyâz ederim. ”
Müslim, Zikir 78
1477. Enes radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–aczi ve’l–keseli ve’l–cübni ve’l–heremi
ve’l–buhl, ve eûzü bike
min azâbi’l–kabr, ve eûzü bike min fitneti’l–mahyâ ve’l–memât: Allahım!
Âcizlikten, tembellikten,
korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten sana sığınırım.
Kabir azâbından sana
sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım. ”
Müslim, Zikir 50. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 32; Nesâî, İstiâze 7
Diğer bir rivayete göre, “. . . ve dalai’d–deyni ve galebeti’r–ricâl: Borç altında ezilmekten ve
zâlimlerin başa geçmesinden” buyurdu.
Nesâî, İstiâze 8. Ayrıca bk. Buhârî, Daavât 36
1478. Ebû Bekir es–Sıddîk radıyallahu anh
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Bana bir dua öğret de namazımda okuyayım, dedi. O da şöyle buyurdu:
– “Allâhümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z–zünûbe illâ
ente, fağfir–lî
mağfireten min indik, ve’rhamnî inneke ente’l–gafûru’r–rahîm: Allahım! Ben
kendime çok
zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız sensin. Öyleyse tükenmez lutfunla
beni bağışla, bana
merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız sensin, de. ”
Buhârî, Ezân 149, Daavât 17, Tevhîd 9; Müslim, Zikir 48. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 97; Nesâî, Sehv 59; İbni Mâce, Duâ 2
1479. Ebû Mûsâ el–Eş‘arî radıyallahu
anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümmağfirlî hatîetî ve cehlî ve isrâfî fî emrî ve mâ ente a‘lemü bihî
minnî. Allâhümmağfirlî
ciddî ve hezlî, ve hataî ve amdî ve küllü zâlike indî. Allâhümmağfirlî mâ
kaddemtü vemâ ahhartü,
vemâ esrartü vemâ a‘lentü, vemâ ente a‘lemü bihî minnî, ente’l–mukaddimü ve
ente’l–muahhir, ve
ente alâ külli şey’in kadîr:
Allahım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak
işlediğim kusurlarımı,
benden daha iyi bildiğin bütün suçlarımı bağışla! Allahım! Ciddî ve şaka yollu
yaptıklarımı,
yanlışlıkla ve bilerek işlediğim günahlarımı affeyle! Bütün bu kusurların bende
bulunduğunu itiraf
ederim. Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve
açığa vurduğum,
ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle!
Öne geçiren de sen,
geride bırakan da sensin. Senin gücün her şeye yeter”
Buhârî, Daavât 60; Müslim, Zikir 70. Ayrıca bk. 1427 numaralı hadisin kaynakları
1480. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet
edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike min şerri mâ amiltü ve min şerri mâ lem a‘mel:
Allahım! Şimdiye kadar
yaptığım, bundan sonra yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım. ”
Müslim, Zikir 65, 66. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 32; Nesâî, Sehv 63, İstiâze 58, 59; İbni Mâce, Dua 3
1481. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle
dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şu idi:
“Allâhümme innî eûzü bike min zevâli ni‘metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve
fücâeti nıkmetike ve
cemîi sahatik: Allahım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lutfettiğin
âfiyetin bozulmasından,
ansızın vereceğin cezâdan ve senin gazabını üzerime çekecek her şeyden sana sığınırım. ”
Müslim, Zikir 96. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 32
1482. Zeyd İbni Erkam’dan rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–aczi ve’l–keseli ve’l–buhli ve’l–heremi ve
azâbi’l–kabr.
Allâhümme âti nefsî takvâhâ, ve zekkihâ ente hayrü men zekkâhâ, ente veliyyühâ
ve mevlâhâ.
Allâhümme innî eûzü bike min ilmin lâ yenfa‘ ve min kalbin lâ yahşa‘ ve min
nefsin lâ teşba‘ ve
min da‘vetin lâ yüstecâbü lehâ: Allahım! Âcizlikten, tembellikten, cimrilikten,
ihtiyarlayıp ele avuca
düşmekten ve kabir azâbından sana sığınırım. Allahım! Nefsime takvâ nasip et ve
onu her türlü
günahtan temizle; onu en iyi temizleyecek sensin. Ona yardım edip eğitecek
sadece sensin. Allahım!
Faydasız ilimden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten ve kabul
olunmayan duadan sana
sığınırım. ”
Müslim, Zikir 73. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 13, 65
1483. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem hep şöyle dua ederdi:
“Allâhümme leke eslemtü ve bike âmentü ve ‘aleyke tevekkeltü ve ileyke enebtü
ve bike hâsamtü ve
ileyke hâkemtü, fağfir–lî mâ kaddemtü vemâ ahhartü vemâ esrartü vemâ a‘lentü,
ente’l–
mukaddimü ve ente’l–muahhir, lâ ilâhe illâ ente: Allahım! Sana teslim oldum,
sana inandım, sana
güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı
mücâdele ettim.
Kitabın ile hükmettim. Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım,
gizlediğim, açığa vurduğum
ve senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen,
geride bırakan da sensin.
Senden başka ilâh yoktur. ”
Buhârî, Teheccüd 1, Daavât 10, Tevhîd 8, 24; 35. Müslim, Müsâfirîn 199, 201, Zikir 67. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 119; Tirmizî, Daavât
29; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 9; İbni Mâce, İkâme 180
Bazı râviler, “lâ havle velâ kuvvete illâ billâh: Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak
Allah’ın yardımıyla kazanılabilir” cümlesini ilâve etmişlerdir.
Buhârî, Teheccüd 1; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 9
1484. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve
sellem şu sözlerle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike min fitneti’n–nâri ve azâbi’n–nâr ve min şerri’l–gınâ
ve’l–fakr:
Allahım! Cehennem fitnesinden, cehennem azâbından, zenginliğin ve fakirliğin
şerrinden sana
sığınırım. ”
Ebû Dâvûd, Vitir 32; Tirmizî, Daavât 77
1485. Ziyâd İbni İlâka’nın rivayetine
göre amcası Kutbe İbni Mâlik radıyallahu anh şöyle
dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike min münkerâti’l–ahlâki ve’l–a‘mâli ve’l–ehvâ:
Allahım! Kötü ahlâklı
olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım. ”
Tirmizî, Daavât 126
1486. Şekel İbni Humeyd radıyallahu anh
şöyle dedi:
– Yâ Resûlallah! Bana bir dua öğret! dedim. Bunun üzerine bana:
– “Allâhümme innî eûzü bike min şerri sem‘î ve min şerri basarî ve min şerri
lisânî ve min şerri
kalbî ve min şerri meniyyî: Allahım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden,
dilimin şerrinden,
kalbimin şerrinden ve cinsel organımın şerrinden sana sığınırım, de” buyurdu.
Ebû Dâvûd, Vitir 32; Tirmizî, Daavât 74. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 4, 10, 11, 28
1487. Enes radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dua ederdi:
“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–barasi ve’l–cünûni ve’l–cüzâmi ve
seyyii’l–eskâm: Allahım!
Alaca hastalığından, akıl rahatsızlığından, cüzzâm illetinden ve kötü hastalıklardan sana sığınırım. ”
Ebû Dâvûd, Vitir 32. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 36
1488. Ebû Hüreyre radıyallahu anh
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle dua
ettiğini söyledi:
“Allâhümme innî eûzü bike mine’l–cûi feinnehû bi’se’d–dacî‘, ve eûzü bike
mine’l–hiyâneti
feinnehâ bi’seti’l–bitâne:
Allahım! Açlıktan sana sığınırım; o insanı avucunun içine alan ne fena bir
haldir. Emanete ihânetten
de sana sığınırım; o ne kötü bir huy ve tabiattır. ”
Ebû Dâvûd, Vitir 32. Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 19, 20; İbni Mâce, Et’ime 53
1489. Ali radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre anlaşmalı bir köle ona gelerek:
– Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et, dedi. O da:
– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana
öğreteyim mi? Bunu
okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu
ödemene yardım
eder. Şöyle dua et dedi:
“Allâhümmekfinî bi–helâlike an harâmik, ve ağninî bi–fazlike ammen sivâk:
Allahım! Bana helâl
rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!”
Tirmizî, Daavât 111
1490. İmrân İbni Husayn radıyallahu
anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem
sallallahu aleyhi ve sellem onun babası Husayn’a dua etmesi için şu iki cümleyi
öğretti:
“Allâhümme elhimnî rüşdî ve eiznî min şerri nefsî: Allahım! Beni senin doğru
yoluna ilet! Nefsimin
şerrinden beni koru!”
Tirmizî, Daavât 70
1491. Ebü’l–Fazl Abbas İbni Abdülmuttalib
radıyallahu anh şöyle dedi:
– Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.
– “Allah’dan âfiyet dileyin!” buyurdu.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar yanına geldim ve:
– Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.
– “Ey Abbas! Ey Resûlullah’ın amcası! Allah’tan dünya ve âhirette âfiyet dileyin!” buyurdu.
Tirmizî, Daavât 85. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 209
1492. Şehr İbni Havşeb şöyle dedi:
Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’ya:
– Ey mü’minlerin annesi! Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem senin yanında
bulunduğu zamanlarda
en çok hangi duayı okurdu? diye sordum. O da şöyle dedi:
– Çoğu zaman “Yâ mukallibe’l–kulûb! Sebbit kalbî alâ dînik: Ey kalpleri halden
hale çeviren Allah!
Benim kalbimi dininden ayırma!” diye dua ederdi.
Tirmizî, Kader 7, Daavât 90, 124. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, IV, 182, VI, 91, 251, 294, 302, 315
1493. Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Dâvûd aleyhisselâm şöyle dua ederdi: Allâhümme innî es’elüke hubbeke ve hubbe
men
yuhibbüke, ve’l–amele’llezî yübelligunî hubbeke. Allâhümmec‘al hubbeke ehabbe
ileyye min nefsî
ve ehlî ve mine’l–mâi’l–bârid: Allahım! Senden seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi
ve senin sevgine
ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allahım! Senin sevgini bana canımdan,
ailemden ve soğuk
sudan daha ileri kıl!”
Tirmizî, Daavât 73, Tefsîrü’l–Kur’ân 39
1494. Enes radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Yâ ze’l–celâli ve’l–ikrâm: Ey azamet ve kerem sahibi Allahım! duasını ihmâl
etmeyip sık sık
söyleyiniz. ”
Tirmizî, Daavât 92. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, IV, 177
1495. Ebû Ümâme radıyallahu anh şöyle
dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem birçok dua okudu, fakat biz ondan hiçbir
şey ezberleyemedik.
Bunun üzerine:
– Yâ Resûlallah! Pek çok dua okudun, biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman
Resûl–i Ekrem
şöyle buyurdu:
– “O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz:
Allâhümme innî
es’elüke min hayri mâ seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün sallallahu aleyhi ve
sellem. Ve
neûzü bike min şerri mesteâzeke minhü nebiyyüke Muhammedün sallallahu aleyhi ve
sellem. Ve
ente’l–müsteân, ve aleyke’l–belâğ, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billâh:
Allahım! Peygamber’in
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in senden dilediği hayırları ben de
dilerim. Peygamber’in
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in sana sığındığı şerlerden biz de sana
sığınırız. Yardım ancak
senden beklenir. İnsanı dünya ve âhirette muradına ulaştıracak sensin. Günahtan
kaçacak güç, ibadet
edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir. ”
Tirmizî, Daavât 89
1496. İbn Mes‘ûd radıyallahu anh şöyle
dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şöyleydi:
“Allâhümme innî es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike ve’s–selâmete
min külli ismin
ve’l–ganîmete min külli birrin ve’l–fevze bi’l–cenneti ve’n–necâte mine’n–nâr:
Allahım! Senin
rahmetini kazandıracak, bağışlamanı sağlayacak işler yapmayı, her türlü
günahtan uzak durmayı,
bütün iyilikleri işlemeyi, cennete kavuşup cehennemden kurtulmayı nasip etmeni niyâz ediyorum. ”
Hâkim, el–Müstedrek, I, 525. Ayrıca bk. Tirmizî, Vitir 17; İbni Mâce, İkâme 189
1497. Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle
buyururken dinlediğini söylemiştir:
“Bir müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka
melek ona, aynı
şeyler sana da verilsin, diye dua eder. ”
Müslim, Zikir 86. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 29
1498. Yine Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyururdu:
“Bir müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur.
Bir kimse din
kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘duan kabul
olsun, aynı
şeyler sana da verilsin’ diye dua eder. ”
Müslim, Zikir 87, 88. Ayrıca bk. İbni Mâce, Menâsik 5
1499. Üsâme İbni Zeyd radıyallahu
anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kendisine iyilik edilen bir kimse o iyiliği yapana, cezâkellâhü hayran: Allah
seni hayırla
mükâfatlandırsın, derse, ona en iyi şekilde teşekkür etmiş olur. ”
Tirmizî, Birr 87
1500. Câbir radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da
beddua
etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir. ”
Müslim, Zühd 74. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 27
1501. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok
dua etmeye
bakın!”
Müslim, Salât 215. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 148; Nesâî, Tatbîk 78
1502. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Herhangi biriniz acele etmedikçe duası kabul edilir. (Kul acele ederek)
Rabbime kaç defa dua
ettim de duamı kabul etmedi, der. ”
Buhârî, Daavât 22; Müslim, Zikir 90, 91. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 23; Tirmizî, Daavât 12; İbni Mâce, Dua 7
Müslim’in
diğer rivayeti şöyledir:
– “Bir kul günah olan veya akrabası ile darılmasına yol açan bir şeyi
dilemedikçe yahut acele
etmedikçe duası kabul olunur. ”
– Yâ Resûlallah! Acele etmek ne demektir? diye sorulunca da şöyle buyurdu:
– “Nice defalar hep dua ettim de Rabbimin duamı kabul buyurduğunu gördüğüm yok,
der.
Duasının hemen kabul edilmemesi sebebiyle bıkar ve duayı bırakır. ”
Müslim, Zikir 92
1503. Ebû Ümâme radıyallahu anh şöyle
dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Hangi dua daha çok kabul edilir? diye sordular.
– “Gecenin son saatlerinde ve farz namazlardan sonra yapılan dua” buyurdu.
Tirmizî, Daavât 79. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvû‘ 10; Nesâî, Mevâkît 35, 40
1504. Ubâde İbni’s–Sâmit radıyallahu
anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yeryüzünde bir müslüman Allah’tan bir şey dilerse, günah bir şeyi istemediği
veya akrabası ile
ilgisini kesmeyi arzu etmediği sürece Allah onun dileğini mutlaka yerine
getirir veya ona
vereceği şey kadar bir kötülüğü kendisinden giderir. ”
Orada bulunanlardan biri:
– O takdirde biz Allah’tan çok şey isteriz, deyince, Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem:
– “Allah’ın lutfu dilediğiniz şeylerden daha çoktur” buyurdu.
Tirmizî, Daavât 115. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III, 18
1505. İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem bir keder ve üzüntü hissettiği zaman şöyle dua ederdi:
“Lâ ilâhe illallâhü’l–azîmü’l–halîm. Lâ ilâhe illallâhü rabbü’l–arşi’l–azîm. Lâ
ilâhe illallâhü
rabbü’s–semâvâti ve rabbü’l–ardı ve rabbü’l–arşi’l–kerîm: Azamet ve hilim
sahibi olan Allah’tan
başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Azametli arşın sahibi olan Allah’tan
başka ibadete lâyık hiçbir
ilâh yoktur. Göklerin rabbi, yerin rabbi ve yüce arşın rabbinden başka ibadete
lâyık hiçbir ilâh
yoktur. ”
Buhârî, Daavât 27, Tevhîd 22, 23; Müslim, Zikir 83. Ayrıca bk. Tirmizî, Duâ 39; İbni Mâce, Duâ 17