Mahşerdeki dünyâ!..
22/10/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U
Ebülleys-i Semerkandî hazretleri 983 senesinde vefât etti.
Bir gün şunu anlattı sevdiklerine:
Hak teâlâ mahşerde, bu dünyâya (insan) sûreti verip, herkesin görebileceği
bir yerde bulundurur.
Şöyle ki; Saçları karmakarışık.
Gözleri mor, dili dışarı sarkmış.
Kapkara ve çirkin suratlıdır.
Çirkin bir "koca karı" gibidir.
Bir melek seslenir ki:
“Ey insanlar, bunu tanır mısınız?”
Mahşer halkı “Tanımıyoruz” derler.
Aynı melek onlara der ki:
“Hani uğrunda kavga ederdiniz. Ve birbirlerinizle
dövüşürdünüz. Hattâ, birbirinizi öldürürdünüz! İşte çoğunuzu aldatan
o dünyâ. Şu karşınızdaki 'çirkin şey’dir.
O vakit zebânîler gelirler.
Onu yerlerde sürüklerler.
Ve Cehenneme götürürler.
O, yerde sürüklenirken der ki:
“Yâ Rabbî, beni (ateşe) götürüyorlar. Nerededir benim ardımca
yürüyenler? Seni bırakıp da bana gönül verenler. Dün benim peşimde
kimler geldiyse. Şimdi onlar da Cehenneme atılsınlar.
Onlar, mahşer içinden seçilir.
(Dünyâ) ile birlikte ateşe atılır.
Fakat bakarlar ki, şeytan da ateşte.
Ona serzenişte bulunup derler ki:
“Biz senin yüzünden buraya atıldık. Bir şey yap da, bizi buradan
kurtar”
Şeytan onlara der ki:
“Siz, dîninizi hiç merak etmediniz.
İslâm âlimlerinden uzak durdunuz.
Her gün beş vakit ezanlar okundu.
Ama siz duymadınız, aldırmadınız.
Siz, kendi kendinizi o ateşe attınız.
Şimdi suçu niçin üstüme atarsınız?