"Allahü teâlânın yardımı yakındır"
23/10/2020 Cuma Köşe yazarı V.T
"Peygamber ve ona îman edenler, Allahın yardımı ne zaman olacak
derlerdi."
Şemsüddîn Muhammed ibn-i Zafer hazretleri tefsir âlimidir. 497 (1104)’de, o
devirde bir Müslüman beldesi olan Sicilya'da doğdu. Çocuk yaşta iken ailesi
Mekke'ye göç etti. İlk tahsilini burada aldıktan sonra Mısır'a gitti. Daha
sonra Sicilya adasına geçti. Buraların Hristiyanlar tarafından işgal edilmesi
üzerine Suriye’de Hama'ya gitti. 565 (m. 1170)’de orada vefat etti.
“Sülvânü'l-muhtâc” adlı eserinde şöyle anlatır:
Kur’ân-ı kerim; binlerce sene önce yok olmuş, eserleri bile kalmamış
geçmiş ümmetlerin hâllerinden haber verdi. Hûd sûresinin kırkdokuzuncu âyetinde
meâlen, (Bu Nuh aleyhisselâmın kıssası gayb haberlerindendir ki, [Cebrâîl
aleyhisselam vâsıtası ile] biz onu sana vahyederiz. Bundan önce, Onu ne sen, ne
de kavmin bilmezdiniz) buyurulmuştur.
Bekara sûresinin ikiyüzondördüncü âyetinde meâlen, (Müminler! Siz hemen
Cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz? Sizden önce geçen, Allah dostlarına
gelen çâresizlik gibi bir şey size gelmedi. Onlara şiddetli fakirlik, hastalık,
açlık ve belâ göndermiştim. Kendilerine gelen belâlardan o kadar muzdarib
oldular ki, Peygamber ve ona îman edenler, Allahü teâlânın yardımı ne zaman
olacak derlerdi. Dikkat ediniz, uyanık olunuz ki, Allahü teâlânın yardımı yakındır)
buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimedeki nusrat, yardım vaadi umûmî olup,
Müslümanlara vadedilmektedir. Bu vaat hemen zuhûr etti. İslâmiyet evvelâ
Arabistâna, sonra bütün dünyaya yayıldı.
Bedir gazâsından önce, Allahü teâlâ, Eshâb-ı kirâma zaferi müjdeledi ve
Kamer sûresinin kırkbeşinci âyetinde meâlen, (Yakında onlar hezîmete uğrayıp,
harbden kaçarak arka verirler) buyurdu. Aynen buyurulduğu gibi, Bedir gazâsında
Kureyş kavmi hezîmete uğrayıp helâk oldu.
Allahü teâlâ, Rûm sûresinin bir, iki, üç ve dördüncü âyetlerinde meâlen (...ve Rûm [Arablara] en yakın olan bir yerde [Şâm civârında, İrânlılara] mağlup oldu. Mağlubiyetten sonra, üç yıl ile dokuz yıl arasında burada hasımları [olan Acemlere] gâlip olacaklardır. Yenmek ve yenilmek [kesin olarak biliniz ki] önde ve sonda Allahü teâlânın emrindedir. Rûmların Îrânlılara gâlip olduğu günde müminler sevineceklerdir) buyurdu. Bu âyet-i kerimelerin tefsîrinde, müfessirlerin ve siyer âlimlerinin ittifakla bildirdikleri husûs şudur: Rûmların mağlubiyetten sonra Acemlere, yâni İrânlılara gâlip olacaklarının haber verilmesidir. Bu aynen vukû buldu.