"Layt Hoca" denilen bir kadın, (Kur’an’da azap âyetleri yoktur. Allah da çok merhametli olduğu için günah işlemekten çekinmiyorum) diyor. Kur’an’da azap âyeti hiç yok mudur?
Azap âyetleri pek çoktur
CEVAP
Kur’an-ı kerimde azap âyetleri pek çoktur. Birkaçının meali şöyledir:
(Kullarıma haber ver ki, ben gafururrahim olduğum gibi, azabım da çok acı,
çok şiddetlidir.) [Hicr 49-50]
(Allah’ın azabı şiddetlidir.) [Bekara 211, Yunus 70, Rad 6,13, 34,
Taha 127, Mümin 22, Haşr 7]
(Elbette azabım çok şiddetlidir.) [İbrahim 7]
(Allah’ın azabının şiddetli olduğunu bilebilselerdi!) [Bekara 165]
(İşte o gün, hükümranlık çok merhametli olan Allah’ındır. Kâfirler için de
pek çetin bir gündür. O gün, zalim kimse ellerini ısırıp, “Vay başıma gelene,
keşke Peygamberin yoluna uysaydım da falancayı [bâtıl yoldakini] dost
edinmeseydim” der.) [Furkan 26-28]
(Allah ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki Allah, azabı şiddetli olandır.) [Enfal
13]
(Kurtuluşa erenler, Allah’a ve Resulüne itaat edip Allah’tan korkan ve
sakınanlardır.) [Nur 52]
(İşlediklerinin cezası olarak, artık az gülüp, çok ağlasınlar.) [Tevbe
82]
(Allah katında en kıymetliniz, Ondan çok korkup sakınanınızdır.)[Hucurat
13]
(Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa, öylece korkun.) [Âl-i İmran
102]
(Sizden öncekilere de, size de Allah’tan korkmanızı tavsiye ettik.)[Nisa
131]
Müminun sûresinin, (Rablerinin huzuruna çıkacaklarından kalbleri
korkuyla çarpar) mealindeki 60. âyetinde bildirilen kimselerin hırsız
mı, zâni mi olduğu sorulunca, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Bunlar, namaz, oruç ve zekât gibi ibadetlerini yerine getirdikleri hâlde
“Acaba ibadetlerimiz kabul olmadı mı” diye korkan kimselerdir.) [Tirmizî]
Bu kadar âyet-i kerimelere rağmen, kendi ibadetine güvenip Allah'ın azabından
korkmamak ne büyük tehlikedir. Hikmet ehli zatlar da buyuruyor ki:
Allahü teâlânın çok merhametli olduğunu bildiren âyet-i kerimeler, azap
âyetleridir. Allahü teâlâ, kulları yanmasın diye, bir emri defalarca
bildiriyor, (Yapmayın, böyle yaparsanız şöyle azap çekersiniz)demek
suretiyle ikaz ediyor. Herkes imtihandadır. Bu imtihanda, Allahü teâlâ önceden
her şeyi bildiriyor. Bunu soracağım, cevabı da budur diyor. Yani öyle bir
imtihan ki, sorular ve cevaplar belli, kitaplara bakmak, kopya çekmek,
istediğine sormak serbest. Buna rağmen bu imtihanı verememek çok acıdır.