CEVAP
Her müslüman, Cennet ve Cehenneme inanır. Cehennemden kurtulmak, Cennete
girmek isteyen akıllı kimsenin ölüme hazır beklemesi gerekir. Çünkü Peygamber
efendimiz, (Akıllı kimse, kendisini hesaba çekip ölüm için hazırlanan
kimsedir) buyuruyor. Bir şey için hazırlanmak, onu sık sık
hatırlamakla olur. Hatırlamak ise, hatırlatıcı şeylere bakmakla, onları
yapmakla mümkündür. Genel olarak bütün insanlar ölümden gafildir. Bir âyet-i
kerimede, (Hesap görme zamanı yaklaşmasına rağmen, insanlar gaflet
içinde, bundan yüz çeviriyorlar) buyuruluyor. (Enbiya 1)
Dünyanın faydasız zevklerine aldanan, ölümden habersiz yaşar. Yanında ölümden
bahsedilince, nefret eder. Peygamber efendimiz, (Kim ölümden nefret
ederse, Allah da ondan nefret eder)buyuruyor. Allahü teâlâ da, (Kendisinden
kaçtığınız ölüme mutlaka yakalanacaksınız) buyuruyor. (Cuma 8)
Günahlardan kaçıp ibadetlerini yapan kimse, ölümü istemese, ölümden nefret
etmiş sayılmaz. Çünkü, o kusurlarını telafi peşindedir. Bir kimseye sevgilisi
hemen gel dese, o kimse de, yıkansa, tıraş olsa, yeni elbiseler giymekle,
sevgilisine hediyeler almakla meşgul olsa, geciktiği için sevgilisine
kavuşmaktan nefret etmiş sayılmaz. Yani ölümden hoşlanmamasında mazurdur.
Çünkü ölüm için hazırlık yapmaktadır.
Ebu Süleyman Darani hazretleri, saliha bir hanıma, (Ölümü sever misin?) dedi.
O da (Hayır sevmem) dedi. Sebebini sorunca, (Birine karşı bir kabahat
işlesem, onun yüzüne bakmaya utanırım. Onu görmek istemem. Bu kadar günah
içinde iken, günahlardan kurtulmadan, nasıl olur da Allahü teâlânın huzuruna
çıkmayı sevebilirim?) dedi.
Arifler ise, ölümü devamlı hatırlar. Çünkü onlar ölüme her zaman hazırdır.
Ayrıca onlar bilir ki, ölüm sevgili ile buluşma zamanıdır. Ölüm, dostu dosta
kavuşturan bir köprüdür. Bu köprüden geçmeyen sevgiliye kavuşamaz. Arifler
bunun için ölümü severler.
Hazret-i Mevlana da Azrail aleyhisselama, (Tez gel, haydi
canımı çabuk al, beni Rabbime hemen kavuştur) demiştir. Öyle ya,
seven sevgilisi ile buluşacağı günü hiç hatırından çıkarır mı, o günün bir an
gelmesini şiddetli şekilde arzu etmez mi? Hatta ölümün gecikmesine canı
sıkılır. Bir an önce ona kavuşmaya can atar.
Hazret-i Huzeyfe ölüm döşeğinde iken, (Dost ani bir
baskınla geldi, pişmanlık fayda vermez. Ya Rabbi, yaşamak hakkımda hayırlı
ise yaşamamı nasip eyle, ölüm, hakkımda hayırlı ise, ölüm yolunu bana
kolaylaştır) diye dua etmiştir. Müslümanlar da böyle dua etmelidir.
Her zaman, iyi ve kötü hallerde de ölümü hatırlamanın fazileti çoktur. Çünkü
dünyanın faydasız zevklerine sımsıkı sarılan kimse bile, ölümü ana ana
dünyanın kirli işlerinden uzaklaşmaya başlar. Zamanla dünyanın külfeti, ona
ağır gelir, zevklerinden hoşlanmaz. Böylece dünyanın faydasız işlerinden
soğutan her şey, bir kurtuluş sebebidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Ölümü anmak, günahlardan korur.) [İbni Ebiddünya]
(Ölümü anmak sadaka vermek gibi sevaptır.) [Deylemi]
(Ölümü çok hatırlayanın kalbi ihya olur, ölümü de kolaylaşır.)[Deylemi]
(Ölümü çok anmak, insanı dünyadan çeker, günahlardan sıyırır.)[İbni
Lâl]
(En akıllınız, ölümü çok hatırlayan, ahiret için azık toplamakta acele
edendir. Ölümü çok hatırlayan dünya ve ahiret saadetine kavuşur.) [Taberani]
(Lezzetleri yok eden, ağız tadını bozan, ümitleri kıran ölümü çok anın!
Ölümü darlıkta düşünen rahatlar. Bollukta düşünen, lüzumsuz işten, israftan
kaçar kanaatkâr olur.) [İ. Hibban]
(Allah’tan utanan, ölümü düşünmeden yatmaz, haram lokma yemez, zinadan
kaçar, dilini, gözünü ve kulağını haramlardan sakınır, öldükten sonra
çürüyeceğini düşünür.) [Taberani]
(Ölümü anmak, günahlardan korur ve dünyadan [Allahü teâlânın
rızasına mani olan her şeyden] alıkoyar.) [İbni Ebiddünya]
(Demir paslandığı gibi, kalbler de günahla paslanır. Kalblerin cilası
ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır.)[Beyheki]
“Ölümü çok anıp günahlardan kaçanın kabri, Cennet bahçesi olur. Ölümü unutup
günahlara dalan kimse kabri de Cehennem çukuru olur." (Süfyan-ı
Sevri)
Bir zatı çok övdüler. Orada bulunan Resulullah efendimiz, (O kimse
ölümü hatırlar mı?) buyurdu. (Ölümden söz ettiğini duymadık)
dediler. (Ölümü anmayan değerli olmaz) buyurdu.
(İ.Ebiddünya)
Sual: Dünya sıkıntılarından, hastalıklardan,
fakirlikten kurtulmak için ölümü istemenin mahzuru var mıdır?
Cevap: Hastalıktan ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü
istemek caiz değildir. Dinde sıkıntı ve fitnelerden korkarak Allahü teâlâdan
ölümü istemek sünnettir. Allah yolunda şehid olmayı istemek de böyledir.
Mekke-i mükerremede, Medine-i münevverede bulunulduğu zamanda ve evliya
türbelerinin yanında ölümü istemek de caizdir. Allahü teâlâya kavuşmayı
sevdiği için ölümü istemek müstehaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse Allahü teâlâya kavuşmayı severse, Allahü teâlâ da ona kavuşmayı
sever.)
|