Haramlardan kimler nasıl kaçar?
Haramlardan kimler kaçar
CEVAP
Farzları herkes yapabilir, ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salih
kullar kaçar. Dinimizde günah işlememek, ibadet etmekten daha kıymetlidir. Bir
hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve
insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor.
Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına
göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile
ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir.
Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin) Bid'at
işlemek ise, büyük günahlardan daha tehlikelidir. Bu bakımdan dine hizmet etmek
niyetiyle bid'at işlemeyi mubah görmemeli.
Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram
işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet
yapmaktan önce gelir. (U. Besair)
Bir emri yapmak, bir haramı işlemeye sebep olursa, haram işlememek için, o
emir tehir veya terk edilir, yapılmaz. Mesela bir kadının hacca gitmesi farzdır
yani emirdir, ama yanında mahremi yoksa gitmesi haram olur. Avret yerini
açmadan, necaseti temizlemek mümkün olmazsa, namazı, öyle kılar. Çünkü,
temizlemek emirdir, açmak ise yasaktır.
Ey Oğul İlmihali’nde diyor ki:
Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Farzları
yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur.
Burada sanki ibadet etmek haramdan kaçmaktan önce geliyor sanılabilir. Ama öyle
değildir. Yine haramdan kaçmak önce gelmektedir.
Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
“Teberri etmedikçe, tevelli olmaz. Yani uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz. Farzları
herkes yapabilir; ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salihler kaçar. İyi
olan da, kötü olan da, iyilik yapabilir. Kötülük yapmamak ise, ancak Allah
adamlarının özelliğidir. Sıddıklar günah işlemez.”
Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur meselesine
gelince, haramların terkinde sadece tasdik yani bunlar haramdır diye inanmak ve
kaçınmak vardır, amel yoktur. Farzlar da ise tasdik ile beraber ameli de yapmak
vardır. Amel terk edildiği için günahı daha fazladır. Başka bir ifadeyle,
farzları yapmayan ameli terk ettiği için, haramları işlemekten daha büyük
günaha girer. Haram işi yapmayan mesela içki içmeyen; namaz kılmak, oruç
tutmak, zekat vermek gibi ameli gerektiren işleri yapmıyor. İçki içen sadece
bir haram işlemiş olur. Namaz kılmayan ise, çok ameli terk etmiştir.
Bir namazda 12 farz var. Beş vakit namazda 60 farz var. Namaz kılmayan, günde
60 kere büyük günah işliyor. Artık bu insanı düşünün, ne kadar iyilik yaparsa
yapsın, ne kadar ibadet ederse etsin hepsinin sevabı azalıp yok olur. Borçtan
kurtulur ise de sevap olarak eline bir şey geçmez. O halde, kim ne kadar çok
büyük günah işlerse işlesin, ama namazı terk etmesin.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Haramlardan tamamen kaçınabilmek için, mubahların fazlasından kaçınmalı!
Mubahları gerektiği kadar kullanmalı! Bir insan, mubah [İslamiyet’in izin
verdiği] şeylerden her istediğini yapar, taşkınca mubah işlerse, şüpheli
şeyleri yapmaya başlar. Şüpheliler ise, haram olanlara yakındır. İnsanın nefsi,
hayvan gibi, kendine düşkündür. Uçurum yanında dolaşan, bir gün uçuruma
düşebilir. Takvayı tam yapabilmek için mubahları gerektiği kadar kullanmalı,
zaruret miktarını aşmamalı! Bu kadarını da, kulluk vazifelerini yapabilmek için
kullanmaya, niyet etmelidir. Mubahların fazlasından kaçınabilmek büyük
nimettir. Hiç olmazsa, haramlardan kaçınmalı, mubahların fazlasından da elden
geldiği kadar sakınmaya çalışmalı! Mubahlar lüzumundan fazla işlendiğinde,
pişman olup tevbe etmeli! Bu işleri, haram işlemeye başlangıç bilmeli! Allahü
teâlâya sığınmalı ve yalvarmalı! Bu pişmanlık, tevbe ve yalvarmak, belki
mubahların fazlasından büsbütün sakınmak yerine geçerek, böyle işlerin
zararından korur. Çünkü (Günahkârın, boynunu bükmesi, ibadet edenin göğsünü
kabartmasından daha iyidir) buyurmuşlardır. (m.76)