Seferde namazı kısaltmak
Seferde namazı kısaltmak
Sual: Mezhepleri ve hadis-i şerifleri kabul
etmeyip (Yalnız Kur’an)diyen biri, (Seferde namazı
kısaltmak diye bir şey Kur’anda yok) diyor. Her şeyi Kur’anda aramak
yanlış değil mi? Mesela Kur’ana göre namaz nasıl kılınır? Resulullah, nasıl
kılınacağını tatbiki olarak göstermemiş mi? (Allah, “Niye namazı az
kıldın?” demesin de, “Niye çok kıldın?” derse desin, seferde namazı tam
kılmanın mahzuru olmaz) diyor. Bu konuda dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
(Yalnız Kur’an) diyenler, dinimizi içten yıkmaya çalışan mezhepsizlerdir.
Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” seferilik konusundaki
hükümleri de bildirmiş, mezhebimiz de açıklamıştır. Hadis-i şerifleri yok
saymak çok tehlikelidir. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekât
olduğu, nasıl kılınacağı, rükû ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram
namazlarının kılınış şekli, zekât nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri
bilinemezdi. Yani hiçbir âlim, bunları Kur'an-ı kerimden bulup çıkaramazdı.
Bunları Peygamber efendimiz açıklamıştır. Mezhep imamları, hadis-i şerifleri
açıklamasaydı, sünnet kapalı kalırdı. Sünneti, müctehid âlimler açıklamış,
böylece mezhepler meydana çıkmıştır.
Peygamber efendimiz, Nisa sûresinin, (Yeryüzünde sefere çıkınca, namazı
kısaltabilirsiniz!) mealindeki yüz birinci âyetini açıklamış, seferde
namazlarını kısaltmış ve kısaltılmasını emretmiştir. Bu konudaki birkaç hadis-i
şerif meali şöyledir:
(Seferde namazı tamam kılan, mukimken eksik kılan gibidir.) [Dâre
Kutnî, İbni Neccar]
(Allahü teâlâ seferde, dört rekâtlı namazları iki rekât kılmayı
emretmiştir.) [Tirmizî, Nesaî, Ebu Davud]
İbni Abbas hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâ, Resulullah'ın diliyle, dört
rekâtlı farzları, seferde iki rekât olarak kılmayı emretmiştir. (Müslim,
Ebu Davud, Nesaî)
İbni Mesud hazretleri de, Resulullah'ın seferde yatsının dört rekât farzını iki
rekât kıldığını bildirmiştir. (Buharî)
Oruç tutup bayılan birini gören Resulullah, “sallallahü aleyhi ve
sellem”, (Seferde oruç tutmak, taat ve ibadet değildir) buyurdu.
(Buharî, Müslim, Ebu Davud, Nesaî)
Eshab-ı kiramın büyüklerinden Abdullah İbni Ömer hazretlerine, (Nisa sûresinde,
sadece korku hâlinde ve seferde namazı kısaltmaya izin verildiği hâlde, niye
namazları kısaltıyoruz?) diye sorulunca, (Resulullah, bize dinimizi
anlatırken, seferde namazı iki rekât kılmayı öğretti) buyurdu. (Nesaî)
Hanefî uleması, bu hadis-i şerifleri ve benzerlerini delil alarak, seferde dört
rekâtlı farzları iki rekât kılmanın vacib, dört rekât kılmanın ise günah
olduğunu bildirmiştir. (Tahtavî)
(Allah, “Niye namazı az kıldın?” demesin de, “Niye çok kıldın?” derse desin,
seferde namazı tam kılmanın mahzuru olmaz) ifadesi de çok yanlıştır,
ilmî değildir, bir mugalatadır, yanıltıcı bir sözdür. Dinde esas olan emre
uymaktır, emre uymamak suçtur. Mesela, sabah namazını iki yerine üç, akşam
namazını üç yerine dört rekât kılsak bu namazlar hiç sahih olmaz. Üstelik emre
uymamanın ötesinde, Allahü teâlânın emrini değiştirmiş oluruz.