Günâh işleyen huzursuz olur!
02/12/2024 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden olan Sırrî-yi Sekatî hazretlerinin
kabr-i şerîfi, Bağdat’tadır.
Bu mübarek zât yaşadığı bir hâdiseyi, şöyle anlatıyor:
Çarşı içinde bir dükkânım vardı ki, orada alım-satım
işiyle uğraşıyordum.
Bir akşam evdeydim...
Yalnız oturuyorken;
“Çarşı yanıyooor!” diye
bir ses duydum.
Hemen koşup gittim.
Bütün dükkânlar yanmıştı.
Yalnız benimki yanmamıştı.
Sevinip, gayriihtiyârî;
“Elhamdülillah” dedim.
Ama sonra toparlandım.
Başımı önüme eğdim.
Utandım kendimden!
Zîra diğer Müslüman kardeşlerim üzüntülüydü!
“Onlar üzüntülüyken, ben nasıl
seviniyorum?” dedim.
Çok pişmân oldum.
Zîra ben de üzülmeliydim.
Onların derdiyle dertlenmeliydim.
Odaya kapanarak;
“Ey nefsim, sen nasıl Müslümansın ki, kendi menfaatini
düşünür, gayriyi düşünmezsin!’ dedim.
O kadar pişmân oldum ki,
Hiç unutmadım bu hatâmı.
● ● ●
Bir gün de bir talebe;
“Ey efendim, ben huzûrlu olmak istiyorum, ne yapmamı
tavsiye edersiniz” diye sordu.
Büyük zât, ona;
“Hiç günâh işleme.
Huzursuzluk, günâh işlemekten olur. Hattâ, ayağımız taşa takılsa, veyâ evde
tabak çanak kırılsa, bu, işlediğimiz bir günâh sebebiyledir” buyurdu.