Yâren Dede'nin duâsıyla...
10/01/2025 Cuma Köşe yazarı A.U
Balıkesir'in Sındırgı kazâsı, Pürsünler köyü yanındaki tepenin üstünde bir
türbe var. Allah dostlarından Yâren Dede yatıyor burada.
Bir gün, bir kimse, hanımı ve on yaşlarındaki
çocuğuyla, geldi bu zâta.
Çocuk çok sevimliydi.
Onu bu zâta gösterip;
“Efendim, bu çocuğumuz âmâdır. Gitmediğimiz tabip
kalmadı. Çocuğumuzun göz nûruna kavuşması için bir duâ etseniz” diye yalvardı.
Yâren Dede dinledi.
Ve çâresizlik içinde:
“Ölüleri diriltmek, körlerin gözünü açmak gibi işler
Îsâ aleyhisselâmın mûcizesiydi. Ben kim oluyorum ki, buna çâre bulayım?” dedi.
Adamcağız ısrâr etti:
“Duâ edin” diye yalvardı.
Büyük zât acıdı adama.
“Pekâlâ” buyurdu.
Çağırdı o çocuğu yanına.
Eliyle gözlerini meshedip;
“Azîz ve Celîl olan Allah'ın izniyle açılın!” diye
niyaz etti.
Açıldı çocuğun gözleri.
Bunu gören anne ve baba, sevinçten şaşkına
döndüler.
Ve sordular ki; “Efendim, önce ‘Bu iş bizim işimiz
değil’ dediniz, sonra duâ buyurdunuz. Hikmeti neydi acabâ?”
Buyurdu ki:
“Evet, önce öyle dedim. Ama o sırada
Cenâb-ı Hak kalbime ‘Ölüleri Îsâ mı diriltiyordu? O mu açıyordu
körlerin gözlerini? Elbette biz diriltiyor ve biz açıyorduk. Bu çocuğun
gözlerinin açılması için de seni sebep kıldık. Sen duâ et. İcâbını biz
yaparız’ diye ilham etti. Bunun üzerine duâ ettim... Allahü teâlâ
kabul etti ve açtı çocuğun gözlerini.”