"Ey Mahmûd! Uzat elini seni yukarı çekeyim..."
21/11/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
Bir kış akşamı, Üftâde
hazretleri talebeleriyle sohbet ediyordu. Birden "Canımız tâze üzüm
istedi" dedi...
Mehmed Üftâde Efendi, Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında, Bursa'da yaşayan büyük velîlerdendir. 1490 (H.895) senesinde Bursa'da doğdu. Karacabeyli Hızır Dede isminde bir velînin sohbetlerinde yetişti. Şeyh-i ekber Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde ederek kalb gözü açıldı, kemâle gelip olgunlaştı. Çok talebe yetiştirdi. Bunların en meşhuru Aziz Mahmud Hüdayi’dir. Üftâde Efendi 1581 (H.989)’da Bursa'da vefât etti. Çok kerametleri görüldü...
Bir
kış günü akşamı, Üftâde hazretleri talebelerini toplamış sohbet ediyordu. Bir
ara; "Dostlarım! Canımız tâze üzüm istedi. Acaba bulmak mümkün
müdür?" buyurdu. Talebeler içlerinden; "Bu kış günü, bu karda tâze
üzüm olur mu?" diye düşünürlerken, Azîz Mahmûd Hüdâyî de kendi kendine;
"Mâdemki bu sözü hocam söyledi, mutlakâ bunda bir hikmet vardır" diye
düşünerek ayağa kalktı ve; "Efendim! Müsâade ederseniz bendeniz
getireyim" dedi. Müsâade edilince sepeti aldığı gibi Bursa'nın Çekirge
mevkiindeki bağa gitti. Bağ, karlar altında idi. Bir asma çubuğunun üzerinden
karları temizlediğinde, salkım salkım üzümler gördü. Bunun hocası Üftâde
hazretlerinin bir kerâmeti olduğunu anlayıp, üzümleri sepete koymaya başladı.
Asmadaki üzümler bittiğinde, sepet de ağzına kadar dolmuştu. Sepeti omuzuna
alarak dergâha doğru yürüdü...
Hızlı
hızlı yürürken, birden ayağı kaydı ve bir çukura düştü. Çukur derin olduğundan,
çıkmak için çok uğraştıysa da başaramadı.Çâresiz kalınca hocası Üftâde'den
yardım istemek hatırına geldi ve içinden; "İmdât! Yâ mübârek hocam!"
der demez, çukurun başından bir ses; "Ey Mahmûd! Uzat elini de yukarı
çekeyim" dedi. Bu sesin sâhibine baktı, fakat tanıyamadı. Çukurun
başındaki kimsenin kendisine gülümsediğini gördü. Utanarak elini uzattı. Yukarı
çıktığında o kimseyi göremez oldu. Yine sepeti omuzuna alarak dergâha doğru
süratle gitti. Hocasının huzûruna vardığında sohbet devâm ediyordu. Omuzunda
üzüm dolu sepeti gören talebeler şaşırıp kaldılar. Üftâde hazretleri, yardım
edenin Hızır aleyhisselâm olduğunu söyledi.
Talebeler hocaları hazreti Üftâde'nin, Allahü teâlânın
katında yüksek bir velî olduğunu ve Azîz Mahmûd Hüdâyî'nin hocalarına olan
teslîmiyetini bir kere daha anladılar.