Yalan söyleyenden melekler uzaklaşır!
21/03/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T
Yalan, günahların en çirkini, ayıpların en fenâsı,
kalpleri karartan bütün kötülüklerin başıdır.
Ebü’l-Fazl Mûsâ İznikî hazretleri Osmanlı evliyâ ve
ulemâsındandır. İznik’te doğumuş olup, doğum târihi bilinmemektedir. 838 (m.
1434) senesinde vefât etmiştir. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Yalan, günahların en çirkini, ayıpların en fenâsı, kalpleri
karartan bütün kötülüklerin başıdır. Yalan, Peygamber efendimizin (sallallahü
teâlâ aleyhi ve sellem) en sevmediği huydur. Melek, yalan söyleyenden, yalanı
sebebi ile çıkan pis koku sebebiyle yanından bir mil uzaklaşır.
Çocuğa “Sus, sana şunu alacağım” dememelidir. Almazsan,
bu sözün aleyhine yalan diye yazılır. Bir şey anlatır, haber verirken,
aksırmayı fırsat ve nimet bilmelidir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve
sellem) bir hadîs-i şerîfte “Konuşurken aksırmak, konuştuğunun doğru
olduğunu gösteren en âdil şâhiddir” buyurdu.
Kişinin üç yerde yalan söylemesine izin verilmiştir.
Birincisi, harpte yalan söylemektir. Zira harp bir hiledir, ikincisi, iki
kişinin arasını bulmak, iki mümini barıştırmak için yalan söylemektir.
Üçüncüsü, erkeğin hanımını memnun etmek için gerektiği yerde yalan
söylemesidir.
Gıybet, Müslüman kardeşini, beğenmediği bir şeyle
anmaktır. Bir kimse, bir din kardeşinin arkasından açık, kapalı ve işâretle,
yahut bir başkasını onun ayıplarını anlatmağa teşvikle, yahut gıybet eden
kimseye hayranlık duymakla gıybet etmiş olur. Gıybet, zinâdan daha şiddetlidir
ve sevapları ateşin odunu yediği gibi yer. Gıybet edeni de dinlememelidir.
Çünkü gıybeti dinleyen de, gıybet günâhında gıybet edene ortaktır. Dinde sahih
olan bir maksatla, niyetle, başkalarının beğenilmeyen iş ve sözlerini anlatmak
ve onu bildirmek gerekiyorsa, bu durumda gıybet günâhı kalkmış olur. Bunu
İmâm-ı Gazâlî hazretleri beş kısma ayırmıştır. Birincisi; Müslümanı,
kötülükten, günahtan menetmektir, ikincisi; zulme uğramaktır. Üçüncüsü; günâha
mâni olmak ve isyan edeni doğru yola çevirmek için, yaptıklarını söylemede
fayda düşünmektir. Dördüncüsü; aşikâre günah işleyen, fısk meclisi kuran,
yaptığı kötülük ve çirkin işleri dile getirmekten kaçınmayan kimsenin
yaptıklarını söylemek gıybet olmaz. Beşincisi; kör, topal gibi kusurunun
bilindiği bir lakabla tanınan kimse için, bu isimleri kullanmak günah olmaz.
Gıybet etmenin keffâreti, gıybet ettiği kimse için istiğfar etmektir.