Felsefeciler hangi konularda yanılmaktadırlar?
18/03/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A
İlk ve Orta Çağ filozoflarının, “varlıkların,
prensiplerin ve sebeplerin ilmi” şeklinde târif ettikleri,
Yunanca “philos” (sevgi) ve “sofia” (hikmet) kelimelerinden
meydâna gelmiş bir terim olan “Philosophie (Felsefe)”, kelime
manası itibarıyla, “hikmet sevgisi” demektir. Bu durumda, madde-hayat-yaratılış-kâinat-rûh-ölüm-ölüm
sonrası... gibi konularda, insan gayretinin, akla dayanarak ortaya
koyduğu düşünce ve görüşlerin tamamına “felsefe” denir.
Felsefeden maksadın, “her şeyin aslını aramak” olduğu kabul
edilir.
Günümüzün genel târifi ise; “Felsefe: Madde ve
hayatı, kâinat, cemiyet, rûh gibi varlıkları, dîn ve tanrı konularını
inceleyen düşünce gayreti ve bunun neticeleri” şeklindedir.
Eski Yunanistan’da bütün ilimler, felsefe içinde
incelenirdi. Filozoflar, ahlâk, mantık, metafizik gibi asıl
konularının yanı sıra; astronomi, fizik, tabiat tarihi gibi
bilim dallarıyla da uğraşırlardı.
Fen bilgilerine, İslâm âlimlerinin çalışmaları
neticesinde, zamanla müşâhede (gözlem), tedkîk (inceleme), tecrübenin
(deneyin) girmesiyle, bu bilgiler felsefeden ayrıldı.
Eski Yunan filozoflarından Eflâtun ve Aristo’nun,
daha sonra gelen filozoflar üstündeki tesirleri daha uzun ömürlü olmuştur.
Bugünkü felsefeyi, İngiliz filozofu Francis Bacon ile Fransız
filozofu René Descartes’in kurduğu kabul edilir. Bu iki filozofun,
felsefede “metod” üstüne görüşleri, kendilerinden sonra
gelenleri de etkilemiştir.
Her çağda gelen filozoflar, bir öncekilerin görüşlerinin
eksik ve yanlışlarını göstererek, onları, kısmen veya tamamen reddetmişler ve
bu sorulara, kendileri yeni baştan cevaplar aramışlardır.
Felsefenin tek dayanağı akıldır. Filozoflar,
akılları ile her şeyi çözmeye çalışmışlar, çeşitli bilgilerini,
akıllarıyla bir düzene sokarak, yukarıdaki sorulara cevap vermek
istemişlerdir. Fakat, gerek zamanla, tecrübî bilgilerin değişmesi ve
gerekse başka bir insanın aklının, bir önceki filozoftan daha farklı bir yapıya
sahip olması sebebiyle, kurdukları felsefî sistemler, şu veya
bu oranda ve bazen tamamen değişmiştir. Böylece ortaya çıkan
çeşitli felsefe okulları, birbirlerini devamlı reddetmişlerdir.
Bunlar arasında, târih boyunca, stoacılık,
epikurosçuluk, şüphecilik, yeni Eflâtun'culuktan başka ampirizm, doğmatizm,
pragmatizm, pozitivizm, materyalizm, iskolatizm, transandantalizm, determinizm,
realizm, idealizm, nihilizm, egzistansiyalizm, mistisizm... gibileri
de parlayıp sönmüştür.
MÖ 600 yıllarında yaşayan Tales (Thales),
ilk filozof olarak kabul edilir. Mensubu olduğu İyon felsefe okulu; “Dünya neden
yapılmıştır?” sorusuna cevap aramıştır. Bu soruya, çeşitli görüşler
öne sürerek cevap verenlere; “Nereden biliyorsunuz?” suâli sorulmuş,
bunlara “sofistler” denilmiş ve bunlar eşyânın hakîkatini de
inkâr etmişlerdir...