İnsanlarla uğraşmakta hayır ve fayda yoktur…
22/11/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
Kutub İbrâhim Efendi
Bursa'da yaşayan büyük velilerden olup Üftâde hazretlerinin torunudur. 1606
(H.1015) senesinde doğdu. Azîz Mahmûd Hüdâî'nin sohbetlerinde kemâle geldi.
Rivayete göre, Üftâde Efendi bir gün Azîz Mahmûd Hüdâî'ye; "Bizim
evladımızdan biri size talebe olacak ve sizin vasıtanızla hakikat sırrına
kavuşacaktır." demiş, böylece torununun Hüdâî'den hilâfet alacağını
kerametiyle haber vermiştir. Kutub İbrâhim Efendi, hilâfet alıp Bursa'ya
dönerken; "Sultan’ım ne kadar zaman sonra ziyarete müsaade
buyurulur?" diye arz edince, Hüdâî; "Biz sizin hizmetiniz için bu
vakte kadar tevakkuf eyledik (bekledik)." diye cevap verdi. Bursa'ya
vardığında, Azîz Mahmûd Hüdâî'nin vefat haberi geldi. Kutup İbrâhim, Bursa'da
dedesinin zaviyesinde 50 seneden fazla talebe yetiştirmekle meşgul oldu.
İnsanlara doğru yolu anlattı. Vefatı yaklaştığı zaman; "Ben vefat edince
naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzurunda cesedimin dahi ayak uzatması
ruhumu sıkar." buyurdu. 1678 (H.1089) senesinde vefat etti. Bir sohbeti
sırasında buyurdu ki:
"Himmet
etmek; Allahü teâlânın isimleri ile münasebeti olan bir zatın, kalbinde yalnız
bir işin yapılmasını bulundurması demektir. Bu şeye teveccüh eder. Kalbine
bundan başka hiçbir şey getirmez. Yalnız, o işin yapılmasını ister. Allahü
teâlâ da o işi yaratır. Allahü teâlânın âdeti böyledir. Kâfirlerin himmet
ettikleri şeylerin de hasıl oldukları görülmüştür. Allahü teâlâ, bana bu
kuvveti ihsan etmiştir. Fakat, bu makamda edep lazımdır. Edep de, kulun
kendisini Hak teâlânın iradesine tabi etmesidir. Kendi iradesine tabi olmamak,
Hak teâlânın fermanını beklemek lazımdır."
“Bütün salâhı, iyiliği, Resûl-i ekremin şu iki mübarek sözünde
buldum: “Nefsine yapış ve evin geniş olsun.” Nefse yapışmaya
gelince; insan kendisi ile meşgul olursa, nefsini manevi kirlerden ve
kötülüklerden alıkoyar. Nefsine iyi ve övülen güzel hasletleri ve sıfatları
kazandırır. Bu vesile ile Allahü teâlâya yakın kimselerden olur. Hem,
insanlarla uğraşmakta hayır ve fayda yoktur. “Evin geniş olsun” sözüne gelince;
burada, selametin insanlardan uzak olmakta olduğu beyan buyurulmaktadır. İnsan
evinden çıktığı zaman, her türlü rezalete bulaşır ve kötü işler yapar. Bu
mevzuda şöyle bir şiir yazdım: Kalbin kibri, doğru yolu kabul etmeye mânidir.
Onun için kendini büyük görme, mütevazı ol. Evinde kal, ondan bir karış bile
ayrılma. Eğer evden ayrılırsan, pek çok kötülüklerle karşılaşırsın.”