Tövbe edilen günah affedilir
25/11/2024 Pazartesi Köşe yazarı R.A
“Hak teâlâ (hadîs-i
kudsîde) buyurdu ki: Kulumun günâhları göklere kadar ulaşsa, benden ümit
kesmeyip, af dilerse affederim.”
Tevbe (tövbe) edince, çok büyük de olsa, günâhımız tamâmen affolur mu diye bir suâl hâtıra gelebilir. Elbette tövbe edenin günâhları affolur. İki âyet-i kerîme meâli şöyledir: “Ey günâhta haddi aşanlar (haddi aşan kullarım), Allah’ın rahmetinden ümîd kesmeyiniz. Zîrâ Allah, bütün günâhları affeder. O, gafûr ve rahîmdir (affı, merhameti çoktur.)” [Zümer, 53] “Ey müminler, Allah’a tövbe edin ki, kurtuluşa eresiniz.” [Nûr, 31]
Peygamber
Efendimiz, hadîs-i şerîflerinde buyurmuştur ki:
“Hak
teâlâ (hadîs-i
kudsîde) buyurdu ki: Kulumun günâhları göklere kadar ulaşsa,
benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.” [Tirmizî]
Yine “Allahü
teâlâ (hadîs-i kudsîde) buyurdu ki, "Ey kulum, af
dilediğin müddetçe, günâhlarının çokluğuna bakmadan affederim. Günâhların
bulutlara kadar yükselse de yine affederim. Yer dolusu günâhla gelsen, yer
dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki îmân ile gel" [Tirmizî]
“Allahü
teâlâ, günâhını, Cenâb-ı Hakk’ın affından büyük gören kimseye şiddetli gazap
eder.” [Deylemî]
“Allah’ın
rahmetinden ümîd kestirip [dînden] nefret ettirenlere, Allah
lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin.” [Nesâî]
“Bir
kimse, yakînen Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma inansa, Cehennem ona
harâm olur.” [Hâkim]
“Tövbe
eden kimse, günâh işlememiş kişi gibi olur.” [İbn-i Mâce]
“Ömründe
bir defa Allah’ı anan veya O’ndan korkan Cehennemden çıkar.” [Tirmizî]
“İyilik
ve ibâdet edene büyük ecir verileceğini müjdeleyin, nefret ettirmeyin.” [Şir’a]
“İnsanlara
Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz etmeyin.” [Beyhekî]
“Allah’ı
kullarına sevdirin ki, Allah da sizi sevsin.” [Taberânî]
“İhlâsla
'Lâ ilâhe illallah (Muhammedün Resûlullah)' diyen Cennete girer.” [Beyhekî]
“Allahü
teâlâ, kulunun tövbe etmesine, çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin
sevinmesinden daha çok sevinir.” [Buhârî]
“Müminin
kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ da ona umduğunu verir, korktuğundan
da emin eder” (Tirmizî)
“Allahü
teâlâ, tövbe edenin tövbesinden dolayı, susamış kimsenin, suya kavuşmasından,
çocuğu olmayanın çocuk sâhibi olmasından ve bir şey kaybedenin o yitiğini
bulmasından daha çok sevinir. Her kim içten ve bir daha günâha dönmemek üzere
Allah’a tövbe ederse, Allah da onun günâhlarını yazan iki meleğe, kendi
organlarına ve günâh işlediği yere, bütün bunlara günâhlarını unutturur.” [Ebul-Abbâs]
Allahü
teâlâ, Dâvûd aleyhisselâma vahyetti ki:
“Ya
Dâvûd beni sev, beni seveni sev! Beni de kullarıma sevdir.”
O
da: “Yâ Rabbî, bunu nasıl yapayım?” dedi.
Allahü
teâlâ da “Nimet ve ihsânlarımı onlara hâtırlat, onlar benden ancak
iyilik beklesinler” buyurdu.
“Ölürken
mutlakâ Allahü teâlâya hüsn-i zan etmelisiniz.” [Müslim]
“Allahü teâlâ (hadîs-i kudsîde), "Ben,
kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl zannederse öyle bulur" buyurdu.” [İbn-i
Hibbân] (Yani "Allah, beni affeder" diye ümîd
ediyorsa, onu affeder. Allah’tan ümîdini keserek, "Ben, mutlakâ
Cehennemliğim" diyorsa, Cehenneme gider.)