Affedilmeyen günâh var mı?
26/11/2024 Salı Köşe yazarı R.A
Allahü teâlâ, tövbe edilen her günâhı affeder. Affetmediği tek günâh
yoktur. Müşrikleri, kâfirleri bile tövbe edince affediyor.
Bir Müslümân, bütün günâhlarına değil de, bunlardan
yalnız birine, meselâ kumar oynamaya veya içki içmeye tevbe (tövbe) etse, diğer
günâhlar geciktirilse, bu durumda, tövbe edilen günâh affedilir mi?
Bilindiği üzere, günâhlar birbirine bağlı değildirler.
Tövbe edilen ve bir daha yapılmayan günâh, elbette affolur. Günâhların
tövbesini geciktirmek doğru değildir. Günâhtan sonra, hemen tövbe etmek
farzdır. Tövbeyi geciktirmek, bu günâhı işlemekten daha büyük günâhtır. Bu
günâh, her gün bir misli artar. Bunun için de, ayrıca tövbe etmek
gerekir. (Berîka)
***
Bir kimse, içki, kumar, fâiz, zinâ ve livâta gibi
hemen her büyük günâhı işlemiş, fakat tövbe edip, bunların hepsini bırakmış;
Allah onun günâhlarını affetmez mi?
Allahü teâlâ, tövbe edilen her günâhı affeder.
Affetmediği tek günâh yoktur. Müşrikleri, kâfirleri bile tövbe edince
affediyor. Bir âyet-i kerîme meâli şöyledir:
“Ey günâhı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden
ümîdinizi kesmeyiniz! Allah bütün günâhları affeder. O sonsuz mağfiret ve
nihâyetsiz merhamet sâhibidir.” [Zümer, 53]
Bir hadîs-i şerîf de şu meâldedir:
“Tövbe eden kimse, hiç günâh işlememiş gibi olur.” [İbn-i
Mâce]
Bu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler gösteriyor ki,
tövbe edince, her günâh affolur.
Hadîs-i şerîflerde geçen “Günâhı affedilmez”
demek, “Hiç affa uğramaz, doğruca Cehenneme gider” demek
değildir. Âhirette de, helâlleşme olacaktır. Hak sâhibi, âhirette hakkını helâl
ederse, mesele kalmaz. Helâl etmezse, hakkı kadar sevâbları alınıp, hak
sâhibine verilir. Böylece, kul borcu olanın, sevâbları azalmış olur. Sevâbları
yoksa, hak sâhibinin günâhlarını, yüklenmek zorunda kalır. Namaz borcu olan kimse
de, affa veya şefâate kavuşarak Cennete gidebilir. Affa veya şefâate
kavuşmazsa, kabirde, mahşerde çektiği sıkıntılar günâhlarına keffâret olur.
Hangi ibâdet, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturursa, o
en büyük ibâdet olur. En büyük günâh ise, Allahü teâlânın gazabına sebep olan
günâhtır. Bunu da biz bilemeyiz. Allahü teâlânın gazabı günâhlar içinde
saklıdır. Onun için her günâhtan kaçınmalıdır. Belki bizim büyük sanmadığımız
bir günâh, Onun gazabına sebep olabilir. Nefsine yenilip günâh işleyen de, korku
içinde olmalıdır.
Hadîs-i şerîflerde, suâli soranların
hâllerine uygun, çeşitli cevaplar verilmiştir. Günâhlar da öyledir. Bazısı için
zinâ, onun felâketine sebep olur, bazısı için de içki sebep olabilir. Bir de,
zamana göre, uygun cevaplar verilmiştir. Meselâ İslâmiyet’in ilk zamanları
cihâd önemli idi. Günümüzde emr-i marûfun, Ehl-i Sünnet itikâdını yaymanın
önemi büyüktür. Demek ki, kişilerin hâllerine ve zamana göre büyüklük
değişiyor. Zâten emredilen ibâdetleri yapmak, yasak edilenlerden kaçınmak her
Müslümânın her zaman vazîfesidir.