"Dünyâ ehlinin bile ilme saygısı vardı!"
29/11/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
"Bizden önceki
âlimler, ilme sarılıp, dünyâya ehemmiyet vermezlerdi."
Vehb
bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24)
senesinde Yemen'de Sana'da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti.
Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin
Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir...
Vehb
bin Münebbih hazretleri, Atâ Horasânî'ye dedi ki: "Bizden önceki âlimler,
ilme sarılıp, dünyâya ehemmiyet vermezlerdi. O zamanki dünyâ ehli ise, ilme
saygılı idiler. Onun için, âlimlere hürmet ederler, dünyâlıklarından onları da
faydalandırırlardı. Şimdi ise, ilim sâhipleri, dünyâ ehli için ilimlerini sarf
ediyorlar. Çünkü onların mallarında gözleri vardır. Belki onlardan, biraz
dünyâlık koparabiliriz diye düşünüyorlar. Hâlbuki şimdi dünyâ ehli, onların
ilimlerine bile rağbet edip kıymet vermiyorlar... Ey Atâ! Sultanların
kapılarından uzak dur. Çünkü, onların kapılarında fitneler vardır. Onlardan
belki dünyâlığa kavuşursun fakat, diğer taraftan dîninden çok şeyler fedâ eder,
kaybedersin. Dünyâdan yetecek mikdarla yetinmeyen kimseye, hiçbir şey kâfi
gelmez. Ancak, sonunda bir avuç toprak onu doyurur."
Yakınlarından
birisine şunları tavsiye etti: "Yemeğe besmele (Bismillâhirrahmânirrahîm)
ile başla. Sonunda Allahü teâlâya, verdiği nîmetinden dolayı hamdet
(Elhamdülillah, de). Senden, bildiğin bir şey sorulursa, söyle. Eğer
bilmiyorsan, bilmiyorum, de. Sana sorulursa cevap ver ve konuş, yoksa sükût
et."
Emevî
halîfelerinden Süleymân bin Abdülmelik, Mescid-i haramda iken, ona üzerinde
yazı bulunan bir taş getirdiler. Bunun üzerine, onu okuyacak birisinin
çağırılmasını istedi. Vehb bin Münebbih'i getirip, okuttular. Taşta şu yazı
vardı:
Ey Âdemoğlu! Sen, eğer ecelinin devamlı yaklaşmakta olduğunu
iyi bilseydin, uzun emel sâhibi olmaktan vazgeçer, sâlih amellerini artırıp,
çoğaltmaya bakar, dünyâya düşkünlüğünü bırakırdın. Şüphesiz sana yarın nedâmet
ve pişmanlık gelecektir. Çoluk çocuğun ve en yakın hizmetçilerin seni toprağa
teslim edecekler. Sonra da ayrılıp gidecekler. Artık dünyâya dönüşün olmayacak.
Amellerinle baş başa kalacaksın. İyi amellerini artırma imkânı bulamayacaksın.
İyi amel yapıp, kabre gelmişsen ne mutlu sana! Günahlarla yüklü gelmişsen,
yazık sana! Öyleyse kıyâmet günü için şimdiden hazırlık yap. Pişman olmadan
önce, tedbirini al!"