İsyan edenlere ses çıkarmamak
30/11/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bazı kimseler, "İsyan eden, günah işleyenlere ses çıkarmamalı, kimseye karışmamalı" diyor. Bu sözün doğruluk payı var mıdır?
Cevap: Bu konuda
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri Gunyet-üt-tâlibîn kitabında, emr-i ma'rufu
anlatırken;
“Bir kimse, bir günah işleyeni görüp de menedince,
kendine zarar gelme ihtimali bulunduğu zaman, acaba menetmesi caiz olur mu?
Elbette olur, hatta çok kıymetli olur. Allahü teâlâ için cihad etmek gibi sevap
verilir. Hele zalimlerin elinden mazlumu kurtarmak ve memleketi küfür kapladığı
bir zamanda imanı açığa çıkarmak için olunca, böyle zamanlarda, nehy-i münker
yapılmasını âlimler söylüyor” buyuruyor.
Evliyanın büyükleri, sofiyyenin imamları, emr-i
ma'rûfu ve nehy-i münkeri terk edici olsalardı, kitaplarında bunları yazarlar
mı ve bu derece mübalağa ederler mi idi? Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri
buyuruyor ki:
“Kur’ân-ı kerime, hadis-i şeriflere ve akla uygun
şeylere Ma'rûf, bunlara uymayan şeylere Münker denir.” Hadîkada
buyuruluyor ki:
“Nass ile ve müctehidlerin söz birliği ile yasak
edilen şeylere Münker denir. Bunlar da iki kısımdır:
Birinci kısm ma'rûf ve münkerler meydanda olup, âlim
olan ve olmayan bunları bilir. Beş vakit namaz kılmak, ramazan ayında oruç
tutmak, zekât vermek, hac etmek gibi şeylerin farz olduğu Ma'rûf ve
zina, alkollü içkilerin içilmesi, hırsızlık, yankesicilik, faiz alıp vermek,
başkasının malını gasbetmek ve bunlar gibi şeylerin haram olduğu 'Münker'dir.
Bunları her müminin emir ve nehyetmesi lazımdır.
İkinci kısmı, yalnız âlimler bilir. Allahü teâlâ için,
ne gibi şeylere ve nasıl inanmak lazım olduğu gibi. Bu kısımda olanları,
âlimler emir ve nehyeder. Eğer bir âlim, bunları bildirdi ise, âlim olmayanın
da, gücü yeterse, bildirmesi caiz olur. Her müminin Ehl-i sünnet itikâdına
yapışması, bozuk imandan, yani dalaletten kaçınması lazımdır.”
Din bilgilerinde âlim olmayan kimse, bid'at sahipleri
ile münakaşa etmemeli, onlardan uzaklaşmalı, görüşmemelidir. İtikatları bozuk
olduğu için, onları sevmemeyi ibadet bilmelidir. Resulullah efendimiz bir
hadis-i şerefte;
(İmanında veya
ibadetinde bid'at, bozukluk bulunan bir kimseye, Allah için sert bakanın
kalbini, Allahü teâlâ imanla doldurur ve korkudan korur) buyurdu.