"Âhiret derdi olanın, dünyâ derdi olmaz!"
31/12/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Allah adamlarından Garip Baba, duâsı makbûl olan zâtlardandır.
Yüzyıllar evvel Keşan'da yaşamış.
Bir gün sevdiklerinden bir kimse geldi bu zâta.
Ancak üzüntülüydü.
Mübârek zât bir bakışta anladı iç hâlini ve buyurdu
ki:
“Bugün üzgün gibisin.”
“Evet hocam, çok fenâyım.”
“Hayırdır, nedir seni böyle çok üzen?”
“Bu gece babamı gördüm rüyâda. Azap içindeydi hocam.
Ne olur, duâ edin de kurtulsun bu azaptan.”
Buyurdu ki:
“Allah kerîmdir evlâdım. Dilediğini affeder.”
Adam sevinerek gitti eve.
Ertesi gece yine gördü babasını.
Ama neşeli ve yeşillikler içindeydi bu defâ.
Onu böyle görünce sordu hemen:
“Babacığım, dün azaptaydın, şimdiyse nîmetler
içindesin. Merak ettim, nasıl oldu bu iş?”
Babası sevinçle;
“Garip Baba’nın duâsıyla kurtuldum oğlum. Allah
adamlarının duâlarıyla nice insanlar affoluyor. Onları sevenlerin işi, burada
kolay” dedi.
● ● ●
Bir gün, bir genç;
“Hocam, ben her şeyi kendime dert ediyorum, biri
bitip öteki geliyor” diye arz etti.
Büyük zât;
“Yanlış yapıyorsun
evlât. Dert, âhiret derdidir. Dünyâyı değil, âhireti dert et. Âhiret derdi
olanın, dünyâ derdi olmaz. Âhiret derdi yanında dünyânın bütün sıkıntıları bir
araya gelse, yine de hiçtir” buyurdu.