“Allah, seni insanlardan koruyacaktır.”
08/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T
“Eğer siz O’na (Resûlüme) yardım etmezseniz, Allahü teâlâ vaktiyle O’na yardım ettiği gibi yine eder..."
Kâdı Iyâd hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh, tefsîr, hadîs âlimlerinin büyüklerindendir. 476 (m. 1083)’de Fas’ın Sebte şehrinde doğdu. 544 (m. 1150)’de Merrâkeş’te vefât etti. Kâdı Iyâd hazretlerinin “Şifâ-i şerîf” isimli eserinde buyuruluyor ki:
Rabbimiz, Peygamber efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
“Allah, seni insanlardan koruyacaktır.” (Mâide-67)
“Hani bir zaman o küfredenler, seni tutup bağlamaları, ya öldürmeleri, yahut (yurdundan) zorla çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı kurarlarken, Allah da onun karşılığını yapıyordu. Allah, tuzak kuranlara mukâbele edenlerin en hayırlısıdır.” (Enfâl-30)
“Eğer siz O’na (Resûlüme) yardım etmezseniz, Allahü teâlâ vaktiyle O’na yardım ettiği gibi yine eder. Kâfirler O’nu (Mekke’den) çıkardıkları zaman, bizzat Allahü teâlâ O’na yardım etmişti.” (Tövbe-40) Bu âyet-i kerîmelerde, Rabbimizin Peygamber efendimize yardımları anlatılmaktadır. O’na karşı bir araya gelip, O’nu öldürmek ve yurdundan çıkarmak istedikleri zaman, O’nu nasıl kurtardığını, mağarada gizlediğini, müşriklerin O’nu nasıl göremediklerini, bununla ilgili mucizelerini, hadîs ehlinin bize anlattığı mağaradaki durumunu ve Allahü teâlânın verdiği sükûneti, âyet-i kerîmelerde Hak teâlâ bildirmektedir.
Allahü teâlâ, Kevser sûresinde meâlen buyuruyor ki:
“Şüphe yok ki, biz sana Kevser’i verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Sana buğz eden kişi, Ebter’in tâ kendisidir.” Bu sûrede, Peygamber efendimize verilen nimetler anlatılmakta ve Allahü teâlâ, O’nun düşmanına, Habîbinin nâmına cevap vermiş, asıl ebter (zürriyetsiz) olan kişinin, düşmanı olduğunu bildirmiştir. Senin düşmanın, sana hakaret eden, buğz eden kimse, ebterin zelîl ve hakîrin birisidir. Onda hayır yoktur ve ismi dahî unutulacaktır. Fakat senin şanın ve nâmın ilelebed devam edecektir. Habîbim, bunun için üzülme, demek istemiştir.
Peygamber efendimizin kadrini, kıymetini şânını ve büyüklüğünü bildiren âyet-i kerîmelerde Rabbimiz meâlen buyuruyor ki:
“Ey Resûlüm, sana da Kur’ânı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara anlatasın; olur ki, iyice düşünürler.” (Nahl-44)
“(Habîbim) de ki: Ey insanlar, şüphesiz ben göklerin ve yerin mülküne (tasarrufuna) mâlik olan, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan, öldüren ve dirilten Allahın size, hepinize gönderdiği Peygamberim.” (A’râf-158)
“Peygamber, müminlere (her husûsta) nefislerinden evladır.” (Ahzâb-6)