Yatalak bir hasta, nasıl abdest alır, nasıl namaz kılar?
Hasta veya yaralı olanın abdesti
CEVAP
Abdest alması veya aldırtılması mümkün değilse, teyemmüm eder, namazlarını ima
ile kılar. (Merakıl-felah)
Kesilen yeri yıkar
Sual: Ayağı topuk kemiğinden kesik olan, kesilen yeri abdestte
yıkaması gerekir mi?
CEVAP
Evet.
Ayağında protez olan
Sual: Ayağım topuk kemiğinden kesik olduğu için protez
kullanıyorum. Protezi giyip çıkarmam zordur. Bu özür olur mu?
CEVAP
Evet. Protezin üstünden mesh etmek caizdir.
Elde olmadan yel kaçıran
Sual: Akıntısı olan ve yel kaçıran yani gelen yeli tutamayan hanımlar
da Maliki’yi taklit edebilir mi?
CEVAP
Evet. Sadece erkeklere mahsus değil. Kadın da yel kaçırır. Elinde olmadan
kaçırmak Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Namaz kılarken böyle bir
durum meydana gelirse namaz bittikten sonra abdesti devam eder, namazı da
bozulmaz.
Abdestini bozmaz
Sual: Bir insanın hem yel hem idrar özrü varsa yani gelen yeli ve
idrarı tutamıyorsa, nasıl yapmalı?
CEVAP
Maliki’yi taklit etmeli. İsterse beş tane özrü olsun, hiç biri abdesti bozmaz.
Yani elde olmadan çıkan yel, idrar, akıntı, ishal, basur kanı, yaradan çıbandan
çıkan kan irin, burun kanaması, gözden ağrı ile gelen yaşlar vs. abdesti
bozmaz. Başka abdesti bozan bir şey olmazsa, sabahtan yatsıya kadar namaz kılar
Kur’an okur. Çünkü abdesti bozulmadı. Ama Hanefi mezhebinde farklı, Hanefi’de
her namaz vakti girince abdest alması gerekir.
İdrar kaçıran kimse
Sual: İdrar kaçıran özürlü bir Hanefî, az da olsa isteyerek idrar
yapsa, abdesti bozulmuş olur mu?
CEVAP
Özürlü olduğu için elde olmadan zaten idrarı damlıyor, idrarını tutamıyor. Bu
arada kendi zorlamasıyla da olsa idrar yapsa abdesti bozulmuş olmaz.
İdrar kaçıranın namazı
Sual: Günde bir defa veya iki günde bir defa idrar kaçırıyorum.
Bazen namazda kaçırdığımı sanıyorum. Namazım sahih oluyor mu?
CEVAP
İdrar kaçıran, fakat sizin gibi özür sahibi olmayan kimse, temiz olarak
bağladığı bezde yaşlık görür, ne vakit damladığını bilmezse, hayz kanında
olduğu gibi, gördüğü anda damladı sayılır. Şüphe eden kimse, namaza dururken
beze bakar, yaşlık görürse, yeniden abdest alır. Namazda iken şüphelenirse,
selam verince hemen bakıp, damlamış olduğunu görürse, namazını iade eder.
Selamdan birkaç dakika sonra bakıp görürse, namazını abdestli kılmış sayılır.
Bu durumda olan kimse, Hanefi’de özürlü sayılmaz ise de, Maliki’de özürlü
sayılır. Onun için Maliki mezhebini taklit ederse, idrar kaçırmakla abdesti
bozulmuş olmaz ve namazda iken beze veya çamaşıra akan idrar da necis sayılmaz.
Bu ruhsattan faydalanıp kendimizi sıkıntıya sokmamalıyız.
Necasetli çamaşırla namaz
Sual: İdrar için, sonda takıldı. İdrar, bir torbada birikiyor.
Üstüm başım necasetlidir. Bu durumda Maliki’yi taklit edip necasetli çamaşır
ile namaz kılmam caiz midir? Yoksa kılmayıp iyi olunca mı kaza etmeliyim?
CEVAP
Kazaya bırakmak haramdır, başka çareniz olmadığı için, o hâliyle kılmak
caizdir. Maliki’de necaset namaza mani değildir.
Ameliyatlı hastadan gelen necaset
Sual: Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar.
Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi taklit caiz mi?
CEVAP
Evet.
Kendiliğinden olan akıntı
Sual: İdrar yollarımı üşüttüğüm için devamlı tuvalete gitme
ihtiyacı duyuyorum. Namaz kılarken beni rahatsız ediyor, bu durumda kılmam
mekruh olur mu? Kaza namazlarına iyileşinceye kadar ara vermem daha mı iyi
olur?
CEVAP
Mekruh olmaz. Maliki’yi taklit ederseniz, kendiliğinden akıntı olursa
abdestiniz bozulmaz. Kaza kılmayı geciktirmeyin. Maliki’yi taklit edip, o
hâlinizle kılın.
Ağızdan gelen kan
Sual: Dişini çektiren kimsenin kanaması devam ediyorsa, vaktin
sonunu mu bekler, yoksa hemen kılabilir mi?
CEVAP
Vaktin sonunu beklemesine lüzum yoktur, hemen kılabilir. Çünkü ağızdan kan
çıkmadığı müddetçe, abdest bozulmuş olmaz.
Ağzı tuz ile gargara yaptıktan sonra, pamuk konur. Sonra abdest alıp namaz
kılınır. Şayet namaz kılarken ağızdan dışarı kan çıkarsa abdest bozulur.
Abdestin bu sebeple bozulmaması için, abdest alırken Maliki taklit edilir. O
zaman dişten gelen kan, ağızdan dışarı çıksa da abdest bozulmuş olmaz.
Diş etleri kanayan
Sual: Diş etleri kanayan nasıl abdest alır?
CEVAP
Hanefî mezhebine göre özür sahibi olabilmek için, kanamanın bir namaz vaktinin
başından sonuna kadar devam etmesi gerekir. Sonraki vakitlerde de, en az bir
defa akarsa özür sahibi olur. Bir defa akmazsa özür sahibi olmaz. Hanefî
mezhebine göre özür sahibi olamayan bir kişi, Mâlikî mezhebini taklit eder.
Mâlikî mezhebinde diş kanamaları abdesti bozmaz. Bir abdest ile, abdesti bozan
başka şey olmazsa istediği kadar namaz kılar. Mesela sabah abdesti ile yatsıyı
bile kılar.
Yardımcısız hasta
Sual: Bir yardımcısız hasta, nasıl abdest alır ve gusleder?
CEVAP
Abdest alamayan bir hasta, bir yardımcı bulamazsa, teyemmüm edip namaz kılar.
Yaşlıların abdesti
Sual: Yaşlı anne babam abdestte çok sıkıntı çekiyorlar. Ne tavsiye
edersiniz?
CEVAP
Yaşlılar genelde özür sahibi olurlar. Bunlar Maliki’yi taklit ederse
akıntıları, yel kaçırmaları yani gelen yeli tutamamaları, idrar kaçırmaları,
kanamaları abdestlerini bozmaz. Nasıl diş dolgusu için Maliki taklit
ediliyorsa, hastalık için de aynen taklit edilir.
Haram işlememek için
Sual: Çalışan bir bayanım. Tenha yer bulup abdest almakta zorluk
çekiyorum. Hastalığım sebebiyle iğne oluyorum, kan çıkabiliyor. İçinde
bulunduğum durumdan dolayı Maliki’yi taklit etmem caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur. Yabancı erkekler yanında kolları açmak haramdır. Haram
işlememek için de mezhep taklit edilir.
Yaradan kan akarken
Sual: Bir yerimiz kanıyor. Kan az da olsa akıyor. Namaz vakti de
çıkacaksa veya daha vakit var ise ne yapmalıyız?
CEVAP
Yaranın üstüne yara bandı sarmalı. Abdest alıp Maliki’ye uyarak namaz
kılmalıdır. Bandın üstünü mesh etmek yeterlidir. Bu abdestle, abdesti bozan
başka bir şey olmadığı müddetçe sayısız vakit namaz kılınabilir. Yaradan kan
akıyor diye tekrar abdest almak gerekmez.
Elinde yara olanın abdesti
Sual: Elinde çatlak, yara veya egzama olan nasıl abdest alır ve
gusleder?
CEVAP
Elindeki çatlak, yara veya egzamayı ıslatmak zarar verirse, eline eldiven
takıp, eldiven ile abdest alabilirse, böyle abdest alması gerekir. Eldiven
bulamazsa, ellerine su alamaz ve yüzünü, başını, ayaklarını suya sokamaz ise,
teyemmüm eder. Yaralı kısımları ıslatmadan gusledemezse, yine teyemmüm eder.
Ellerini kullanamayan
Sual: İki eli çolak veya felçli olup kullanamayan nasıl taharet
edip abdest alır?
CEVAP
Elleri çolak olan, taharetlenmez. Kollarını toprağa, yüzünü duvara sürüp
teyemmüm eder.
Abdest uzuvları yaralı olan
Sual: Abdest uzuvlarının bir kısmı yaralı olan nasıl abdest alır?
CEVAP
Abdest uzuvlarından hepsinin yarıdan çoğu veya dört abdest uzvundan ikisi
sağlam ise, abdest alıp, yaralı yerleri mesh eder. Mesh zarar verirse, sargı
üzerine mesh eder. Abdest uzuvlarının yarıdan çoğu yaralı ise teyemmüm eder.
Teyemmüm edenin, bazı yerleri yıkaması caiz değildir.
Başı ve yüzü yara olan
Sual: Başım ve yüzüm tamamen yara beredir. Vücudumu yıkarken yüzüme
de su sıçrayabiliyor. Doktor, su değmemesini söyledi. Bu durumda nasıl abdest
alırım ve nasıl guslederim?
CEVAP
Baştan boynunuza kadar olan kısma renksiz bir poşet geçirirsiniz. Vücudunuzun
diğer yerlerini yıkarsınız. Islak el ile, baş ve yüzünüzü poşetin üstünden mesh
edersiniz. Eğer poşetin üstünden başınızdan aşağı su dökerseniz mesh yerine
geçer. Ayrıca mesh etmenizin de mahzuru olmaz.
Sargı üstüne mesh
Sual: Abdest veya gusülde, su değmemesi gereken bir yerin üstüne
sarılan sargının veya poşetin üstünü mesh etsek, sonra bunları kaldırınca
yıkanmamış yeri mesh etmek gerekir mi?
CEVAP
Yaranın, çıbanın, derideki çatlak veya yarıkların üzerine veya içine konan
merhem, pamuk, fitil, gazlı bez, sargı gibi şeylerin çözülmesi, çıkarılması
yaraya zarar verirse veya bunlar çıkınca, yıkamak veya mesh etmek zarar
verirse, bunlardan merhem, poşet gibi, su geçirmeyenler üzerine su akıtılır. Su
geçirenler üzerine mesh edilir. Zarar vermek, şifanın gecikmesi yahut ağrının
artması demektir.
Mesh ettikten sonra, bunlar, yara iyi olmadan alınır veya düşerlerse, mesh
bozulmaz. Yara iyi olup da düşerlerse, altlarını yıkamak gerekir. Bunlar
üzerine mesh, altlarını yıkamak yerine geçer. Bunlara mesh eden, özür sahibi
olmaz, böyle biri, sağlam kimselere imam olabilir. Salih ve uzman doktorun (Islatılmaması
lazımdır) dediği bir yer, yara gibi olur. Bunlara mesh etmekte, abdestsiz ve
cünüp arasında, fark yoktur. (S. Ebediyye)
Alçının üstü mesh edilir
Sual: Sağ ayağım burkulduğu için alçıya aldılar, herhangi bir
kanama veya yara yok, buna rağmen her vakit namazda abdest tazelemem lazım mı,
yoksa bir abdestle iki üç vakit namazı kılabilir miyim?
CEVAP
Evet, abdest bozulmadan beş vakit de kılabilirsiniz. Bozulunca, abdest alırken
alçının üstü mesh edilir.
Özür sahibi
Sual: Trafik kazası geçirdim. Birkaç haftadır, alçılı koluma mesh
ederek abdest alıyorum. Bir hoca, (Sen özürlüsün, vaktin sonuna kadar
bekleyerek her namaz vaktinde abdest alman gerekir) dedi. Doğru mudur?
CEVAP
Çok yanlıştır. Bir kere, kolu sargılı olan özürlü olmaz, bir akıntısı olan özür
sahibi olabilir. Sabah aldığı abdestle, abdesti bozan bir şey olmadıkça,
yatsıyı da aynı abdestle kılabilir. İkincisi, özürlü olan da yine vaktin sonunu
beklemez. Özür sahibi olmayıp da, akıntısı ilk defa olan kimse, vaktin sonuna
kadar bekler. Bunun, alçılı kol ile alakası yoktur.
Spiral taktırınca
Sual: Spiral taktırıldığında birkaç gün kanama olabiliyormuş. Bu
durumda diş dolgusu sebebiyle Maliki mezhebini taklit eden bir kişi bu süre
zarfında namazlarını kılabilir mi?
CEVAP
Geçen aydaki temiz ve hayzlı günlerin bilinmesi gerekir. Geçen aydaki de
istihazalı ise, ondan önceki ayın temiz ve kanlı günlerinin bildirilmesi
gerekir. Bilinmezse cevap verilemez. Eğer 15 temiz gün içinde spiral takılmışsa
ve kan gelmişse, namazını kılar. Spiral âdet düzenini de bozabilir. Her namaz
vakti abdest alarak kılabilir. Maliki’yi taklit ederse, her namaz vakti abdest
almaya lüzum yok. Abdesti bozan başka bir şey olmadıkça, spiralden meydana
gelen kanama abdesti bozmaz. Ancak 15 günden sonra gelmişse hayız kabul edilir.
Sık sık kusanın abdesti
Sual: Hastalık veya hamilelik sebebiyle sık sık kusan kimsenin
abdesti bozulur mu?
CEVAP
Maliki’yi taklit ederse bozulmaz.
Burnu kanayanın abdesti
Sual: Bir hastalık sebebiyle zaman zaman burun kanasa abdest
bozulmuş olur mu?
CEVAP
Burundan kan akarsa elbette abdest bozulur; ama Maliki’yi taklit edenin
abdestini bozmaz; çünkü elinde olmadan akıyor. Semavi bir özürle aktığı için
abdesti bozmaz. Burnunu bir yere vurup kanatsa semavi özür olmadığı için
abdesti bozulur.
Namazda burnu kanayan
Sual: Sık sık veya ara sıra burnu kanayan kimsenin, namazda iken
burnu kanasa abdesti ve namazı bozulur mu?
CEVAP
Maliki’yi taklit ederse, abdesti de namazı da bozulmuş olmaz.
Malikiyi taklit eden beklemez
Sual: Bir vaktin girmesiyle eli veya herhangi bir yeri kanayan bir
kimse, farzı kılacak kadar bir zamanda kan durmazsa, vaktin sonuna doğru o
haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken, yatsı vaktinin girmesiyle eli
kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı namazını ve vitri kılmak için
yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı beklemesi lazım?
CEVAP
Evet; ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha kadar beklenmez.
Ayaktaki yaradan çıkan kan
Sual: Ayağında mantar ve yara olan, ayakta durunca tazyikten dolayı
kan veya irin çıkan abdestinin bozulmaması için oturarak kılması caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. (Hindiyye)
Böyle hallerde Maliki mezhebini taklit etmek iyi olur. Maliki taklit edilirse,
çıkan kan, irin abdesti bozmaz. Bunun gibi sebeplerle veya başka bir özürden
dolayı Maliki mezhebi taklit edilirken, gusülde, abdestte ve namazda Maliki’nin
farzlarına ve müfsitlerine riayet etmek gerekir.
Basurdan akan kan
Sual: Basur hastasıyım, kanama oluyor, çamaşırım kirleniyor.
Abdestli durmam zor. Bir kolayı yok mu?
CEVAP
Kolayı var. Maliki mezhebini bu konuda taklit ederseniz, basurdan akan kan,
abdesti bozmadığı gibi, necis de sayılmaz. Yani namaz içinde kan gelse, hem
abdestiniz bozulmaz, hem de çamaşırı kirleten kan, necis sayılmadığı için o
hâliyle kılabilirsiniz.
Namazdan önce kan gelirse, yine abdestinizi bozmaz ancak imkan ve vakit varsa
çamaşırınızı değiştirmeniz gerekir, çünkü kendi mezhebimizden çıkmış değiliz.
İmkan yoksa, o hâliyle kılmak caizdir.
Günde bir defa
Sual: Kadın, günde bir defa gelen akıntı için, Maliki’yi taklit
eder mi?
CEVAP
Evet.
Maliki’de özür sahibi olur
Sual: Günde 2-3 sefer akıntısı olan bir hanım özür sahibi midir?
Akıntısının ne zaman olduğunu hissetmediği zaman da oluyor. Abdestinden devamlı
şüpheleniyor. Bu durumda ne yapması gerekir?
CEVAP
Hanefi’de özürlü olabilmek için iki namaz arasında en az bir kere gelmesi
gerekir. Yani günde beş kere akıntı gelmesi lazım ki özürlü olasınız. Maliki’de
ise günde bir kere gelse hatta üç beş günde bir kere gelse bile yine özürlü
oluyor. Onun için Maliki’yi taklit ederseniz akıntılar abdesti bozmaz, isterse
namazda gelsin mahzuru olmaz.
Abdestte kolaylık
Sual: Doktor bir bayanım. Bayanlarda mensturuel sıklusun yani aylık
âdet döngüsünün dönemlerine bağlı olarak miktarı ve kıvamı değişen fizyolojik
yani doğal akıntı vardır. Bu akıntı meselesi abdest ve namaz konusunda
bayanların yaşadığı en büyük sıkıntı. Ancak benim birçok tesettürlü arkadaşım
var ve hiçbirinin böyle bir şeyden yani Maliki mezhebini taklitten haberleri
yok. O zaman kadınlar Maliki’yi neden taklit etmiyorlar?
CEVAP
Bilmedikleri için taklit etmiyorlar. Çekinip rahatça soru soramamalarından bu
sıkıntıyı çekiyorlar. Maliki’yi taklit etseler rahat edecekler. Bu akıntılar ne
abdestlerini ne de namazlarını bozacak.
Ayrıca, iç çamaşırına akıntı bulaşmış ise, temizini bulmak zor olursa, bunu
değiştirmeden namaz kılabilir. Maliki’de necaseti temizlemek farz değil.
İhtiyaç halinde necasetle namaz kılmak caizdir.
Doğal akıntı nasıl olur?
Sual: Doğal akıntı sarı akıntı mı, rengi nasıl? Evlide bekârda
değişir mi? Menopozdan sonra da doğal akıntı olur mu? Bu doğal akıntı nedir,
diğerlerinden farkını nasıl anlayacağız?
CEVAP
Nisaiye uzmanı bayan doktor diyor ki:
Doğal akıntı denilen şeyin rengi aslında şeffaf-beyaz arasıdır. Ancak bu akıntı
çamaşırda veya pamukta birikince ve biraz bekleyince sarımsı renk alır.
Dolayısıyla çamaşırda görülen sarı renk doğaldır. Evlide bekârda aynıdır.
Menopozdan sonra olmaz, ancak eğer hormon hapı kullanılıyorsa, bir rahatsızlık
varsa olabilir.
Maliki’de bozmaz
Sual: Kadınların hayzı bittikten sonra, istihaza yani özür hâli
oluyor. Normal akıntıları da oluyor. Bunlar için Maliki’yi taklit edebilir mi?
CEVAP
Evet, taklit eder ve bu durumlar abdesti bozmaz.
Akıntısı olan
Sual: 13 yaşında buluğa eren kızım akıntıdan dolayı Maliki
mezhebine uyabilir mi?
CEVAP
Elbette, akıntısı o zaman abdestini bozmaz.
Sual: Bir kimsenin başında hastalık ve yaralar varsa,
abdest alırken ne yapması, nasıl hareket etmesi gerekir?
Cevap: Bu konu ile alakalı olarak Merâk-ıl-felâhın Tahtâvî
hâşiyesinde deniyor ki:
“Başında hastalık olup, abdestte başını meshetmek zarar verirse,
meshetmek sakıt olur.” Yani abdest alırken başını meshetmez, sadece diğer
uzuvlarını yıkar.
Sual: Hasta bir kimse, su ile abdest aldığında, bu hal
kendisine zarar verirse, teyemmüm yapabilir mi?
Cevap: Merâk-ıl-felâhın Tahtâvî haşiyesinde, konu ile alakalı
olarak deniyor ki:
“Hastalık, teyemmüm etmek için özürdür. Ancak sağlam kimsenin, abdest alınca,
hasta olacağından korkması özür olmaz. Sağlam kimse oruç tutunca, hasta
olacağından korkarsa, kazaya bırakması caiz olur diyen âlimler ise, hasta
olmaktan korkan kimsenin de teyemmüm etmesi caiz olur dediler. Hastaya, su ile
abdest almak ve hareket etmesi zarar verirse, teyemmüm yapar. Suyun veya
hareketin zarar vermesi, kendinin çok zannetmesi veya Müslüman ve mütehassıs
bir doktorun haber vermesi ile anlaşılır. Fıskı açıkça bilinmeyen doktorun sözü
de kabul edilir.”
Sual: Ellerde zaman zaman meydana gelen çatlaklar oluyor. Buçatlaklardan bazısı büyük de olmaktadır. Abdest alırken genişolarak açılan bu yerler de yıkanacak mıdır?
Cevap: Abdest alırken, deri üzerindeki yarık yıkanır. Su değdirmesi
zarar veriyorsa, mesh eder. Mesh etmek de mümkün değilse, mesh de terk olunur.
Ayağındaki yarığa merhem sürmüş kimse, merhemin üstünü yıkar. Yıkamak yaraya
zarar verirse, o zaman mesh eder. Yıkadıktan sonra merhem düşerse, altı iyi
olmuş ise, altını yıkar. İyi olmamış ise, yıkamaz. İki elinde yarık, yara olup
su ile abdest alması zarar verirse, teyemmüm eder. Bir eli sağlam ise, bunun
ile abdest alır. Eli dirsekten, ayağı topuktan kesilmiş ise, kesik yeri yıkar.
Sual: Abdest ve gusül alamayan hasta bir kimse de özürlü
mü sayılır, özürlü gibi mi abdest alır?
Cevap: Özür, yalnız abdesti bozan şeylerdir. Abdest veya gusül
abdesti alamayan hasta, özürlü olmaz. Böyle olan bir kimse, yerine göre, su
değmeyecek uzvunu mesh ederek abdest alır veya teyemmüm ederek, namazlarını
sağlam kimse gibi kılar.
Sual: Hanefi veya Şafii mezhebinde olup idrar
yollarındaki rahatsızlıktan dolayı idrar kaçıran bir kimse, her namaz vakti
abdest almakta güçlük çekiyorsa, ne yapması, nasıl hareket etmesi lazımdır?
Cevap: Böyle olan hasta ve yaşlılar, gusül, abdest ve namazda
Maliki mezhebinin şartlarına riayet ederek bu mezhebi taklit etmelidir.
El-fıkh-u alel mezâhibil-erbe'a kitabında deniyor ki:
“Maliki mezhebinin ikinci kavline göre, özür sahibi olmak için, hastalık sebebi
ile çıkan, abdesti bozan bir şeyin bir kere çıkması kafidir. Bir namaz vakti
içinde devamlı çıkması lazım değildir. Namazdan evvel veya namaz içinde idrar,
yel kaçıran hastaların ve ihtiyarların abdestlerinin ve namazlarının bozulmaması
için, haraç ve meşakkat hâlinde, bunların Maliki mezhebini taklit etmeleri ve
imam olmaları sahih olur.”
Sual: El ve ayaktaki çatlaklara, merhem sürüldüğü zaman,
abdest alırken ne şekilde hareket edeceğiz?
Cevap: El veya ayak tabanındaki yarığa, çatlağa su zarar verirse ve
merhem de kullanılıyorsa, merhemin üstü yıkanır. Bu da zarar verirse, yara mesh
edilir. Bu da zarar verirse, yara üzerindeki sargı mesh edilir. Bu da zarar
verirse, başka mezhep taklit edilemez. Çünkü diğer üç mezhepte de bu hâl,
zarurettir, affedilmiştir. Gusülde de böyledir. Zararı olmayanı yapmak
lazımdır. Abdest alırken soğuk su zarar verip, sıcak su zarar vermezse, sıcak
su ile abdest uzuvlarını yıkamak lazım olur. İlaç yaranın, yarığın kenarındaki
sağlam deriye aşmış ise, bunun altını yıkamak lazım olur. Göz kapakları üstünü
yıkamak da, göz ağrısı yaparsa, böyledir. Abdestten, gusülden sonra tıraş
olunca, tıraş yerlerini yıkamak lazım olmaz. Tırnak kesmek de böyledir.
Sual: Elleri yara olan bir kimse, yine su ile
mi abdest almalıdır?
Cevap: Elleri yara olan, yüzünü ve ayaklarını suya sokar.
Sokamazsa, teyemmüm eder.
Sual: Soğuk su ile gusül alınca hasta olacak veya
hastalığı artacak kimse, gusül için teyemmüm yapabilir mi?
Cevap: Şehir, köy haricinde olup sıcak su bulamayan kimse, soğuk su
ile gusül ederse, hasta olacağından korkunca teyemmüm eder. Şehir içinde de
böyle olduğuna fetva verildi.
Sual: Vücudunun çoğunda yaralar olan bir kimse, abdest ve
guslü nasıl alır?
Cevap: Abdest ve gusül azasının yarıdan fazlası yara ise, teyemmüm
eder. Yarısı yara ise, sağlam yerleri yıkar. Yaraları mesh eder, yaraya mesh
zarar verirse, sargı üzerine mesh eder. Bu da zarar verirse, hiç mesh etmez.
Sual: Elleri ve ayakları olmayan veya kesik olan, nasıl
abdest alır?
Cevap: İki elinin ve ayağının yıkaması farz olan yerleri kesik olanın
yüzü de yara ise, teyemmüm edemeyeceğinden abdestsiz kılar ve namazı iade
etmez. Yüzü sağlam ise, yüzünü yıkatır. Yardımcısı yoksa, yüzünü toprağa sürer.
Sual: Sağlam kimsenin abdest uzuvlarını başka birinin
yıkaması uygun olur mu?
Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde deniyor ki:
“Sağlam insanın abdest uzuvlarını başkasının yıkaması mekruhtur. Buna
başkasının abdest suyu getirmesi ve kendisi yıkarken başkasının su dökmesi
caizdir. Hasta, elbisesini ve yatağını hep kirletiyorsa yahut bunları
değiştirmek meşakkatli oluyorsa, necis oldukları hâlde namazını kılar. 'Cebire'
denilen tahtalar, flasterler, merhemler, altlarındaki yara iyi olduktan sonra
düşerlerse, abdest bozulur. Yara iyi olur, fakat üstündekiler düşmezse,
zararsız kaldırılabilirlerse, abdest ve gusül yine bozulur.”
Sual: Başında yaralar olan kimse, abdest alırken başını
mesh etmese abdesti olur mu?
Cevap: Başında hastalık olup, mesh zarar verirse, mesh sakıt olur,
yani başını mesh etmez.
Sual: Bir ayağında yara olup sargı ile kapatılmış olan
bir kimse, abdest alırken ne yapması, nasıl hareket etmesi gerekir?
Cevap: Sağlam ayağı yıkayıp diğerindeki sargıya mesh caizdir. Yara iyi
olmadan, üzerindeki şey düşerse, abdest bozulmaz. Mesh ettikten sonra, mesh
olunan şey değiştirilirse de bozulmaz.
Sual: Bir eli çolak veya kesik olan bir kimse, abdesti
nasıl ve ne şekilde alır?
Cevap: Sağlam kimsenin bir eli tutmuyor, yaralı, kesik, çolak ise,
diğer eli ile abdest alır. İki eli de böyle ise, elini, yüzünü toprağa sürer.
Sual: Vücuttaki yara ve kırık üzerine sargı bezi
sarılmaktadır. Abdest alırken bu sargı bezlerini çıkarmak gerekir mi?
Cevap: Yaranın, çıbanın, kırığın üstüne, bunları tedavi ve zarardan
korumak için zaruri olarak sarılan sargı veya tahta, merhem, alçı açılıp yara
yıkanamaz ve mesh edilemezse, bunların yüzeylerinin ekserisine ve arada kalan
sağlam cilt üzerine mesh edilir. İmkân olursa, bunlar çıkarılıp yara üzerine
mesh etmek ve sağlam cildi yıkamak lazım olur. Bunların abdestli olarak
sarılması ve belli müddeti yoktur.
Sual: Abdestte yıkanması gereken bir yerdeki yaraya
merhem sürülmüş ise, abdest alırken bu yaranın üzerini yıkamak gerekir mi?
Cevap: Tırnak kırılır veya yara olursa, üzerine veya ayaktaki çatlağa
konan merhemi kaldırmak zarar verirse, zaruret olacağından, merhemin üstü
yıkanır. Yıkamak zarar verirse mesh eder. Bu da zarar verirse mesh de etmez.
Diğer üç mezhepte, böyle olduğu için başka mezhebi taklide imkân yoktur. Bu
merhemin, cebire gibi olduğu, İbni Âbidînde yazılıdır. Fakat, diş dolgusu ve
kaplaması böyle değildir. Çünkü Malikiyi veya Şafiiyi taklit mümkündür.
Abdest uzvunda yarası olanın abdesti
Sual: Abdestte yıkaması emredilen uzuvlarda yara olan bir kimse, ne şekilde
abdest alabilir?
Cevap: Abdest azasının yarısında yara olan kimse, su olduğu hâlde
teyemmüm eder. Yara yarıdan azında ise, sağlamını yıkayıp, yarayı mesh eder.
Gusülde, bütün beden bir uzuv sayıldığı için, bütün bedenin yarısı yara ise
teyemmüm eder. Yaralı yer, yarıdan az ise, sağlamını yıkayıp yaraları mesh
eder. Yaraya mesh zarar verirse, sargıya mesh eder. Buna da zarar verirse,
meshi terk eder. Abdestte ve gusülde, başa mesh zarar verirse, başı mesh etmez.
Eli çolak yahut elinde egzama, yara olup, su kullanamayan teyemmüm eder.
Yüzünü, kollarını yere, kireçli, topraklı, taşlı duvara sürer. Elleri ve
ayakları kesik olanın yüzü de yara ise, namazı abdestsiz kılar. Abdest
aldıracak kimse bulamayan da, teyemmüm eder. Çocuğu, ücret ile tuttuğu kimse,
yardıma mecburdurlar. Başkalarından da yardım ister. Fakat başkaları yardım
etmeye mecbur değildir. Karı ve koca da, birbirlerine abdest aldırmaya mecbur
değildirler.
Sual: Abdestte yıkanacak yerlerinde yara olup bu yaraları
sargı bezi ile kapatmış olan bir kimse, abdest alırken bu sargı bezlerini
çıkarması mı gerekir?
Cevap: Kan aldırarak, sülük tutunarak, yara, çıban olarak, kemiği
kırılarak veya incinerek sargı, pamuk, gaz bezi üzerine flaster, merhem koyan,
orasını soğuk, sıcak su ile yıkamaya veya mesh etmeye kadir olamazsa, abdestte
ve gusülde, bunların yarıdan fazlası üstüne bir kere mesh eder. Sargıyı çözmek
zarar verirse, altındaki sağlam yerler yıkanmaz. Sargı aralarında görünen
sağlam deri kısımları mesh edilir. Sargıyı abdestli olarak sarmak lazım
değildir. Meshten sonra, sargı değiştirilirse, üstüne başkası da sarılırsa,
yenisine mesh lazım olmaz.
Elinde çatlak, egzama olanın abdesti
Sual: Elinde veya diğer abdest uzuvlarında egzama olan bir kimse, su ile abdest
alması kendisine zarar verirse, ne yapması gerekir?
Cevap: Bu konuda Halebîde deniyor ki:
“Bir veya iki elinde çatlak, egzama veya başka yara olup, bunları ıslatmak
zarar verirse, bu kimse abdest alamaz. Bu sebepten abdest alamayan kimseye,
hatır ile veya para ile başkasının abdest aldırması, İmâm-ı a'zam hazretlerine
göre müstehabdır. Başkasından yardım istemeden teyemmüm edip kılarsa, namazı
kabul olur. Yardımcı veya para bulamazsa, teyemmüm etmesi, imâmeyne göre de,
caiz olur.”
Bundan anlaşılıyor ki, yaralı eline eldiven takıp, eldiven
ile abdest alabilirse, böyle abdest alması lazım olur.
