Aşağıdaki ifadelerin anlamları nedir? Kimler için kullanılır?
Saygı ifadeleri
CEVAP
Anlamları ve kimler için kullanıldığı karşılarına yazılmıştır:
Hazret: Saygı ifadesi olarak, Allahü teâlâ, Peygamberler ve âlimler
için kullanılır. Hak teâlâ hazretleri, Hazret-i Âdem, imam-ı azam hazretleri,
Hazret-i Mevlana gibi.
İmam: Dinde söz sahibi, müctehid âlim demektir. İmam-ı Ahmed,
İmam-ı Rabbani, İmam-ı Gazali gibi. İmam denince, hazretleridenmese
de, saygı ifadesi de kullanılmış sayılır, ama rahmetüllahi aleyh demek
müstehabdır.
Allâme: Âlim kelimesinin mübâlağalı ism-i fâilidir. Kısaca, büyük âlim
demektir.
Mevlânâ: Efendimiz anlamına gelen ve bir büyüğe karşı söylenen
hürmet ve saygı ifâdesidir. Daha çok, Hâlid-i Bağdâdî, Celaleddin-i Rumî,
Abdürrahman-ı Cami gibi bazı âlimler için kullanılmaktadır.
Hâce: Müderris, hoca, efendi anlamına gelen ve âlimlere, evliyâ
zatlara verilen, Farsça bir ünvandır.
Seyyid: “Efendi, üstün kimse” demektir. Peygamber efendimizin
soyundan gelenlere de seyyid denir.
Ebu: Baba demektir. Ebu Yusuf, Yusuf’un babası demektir.
[Bazen mecazi olarak da kullanılır. Mesela turab, toprak
demektir. Ebu Turab ise, toprakla haşır neşir olan, eli yüzü
topraklı, toprağı, yani secde etmeyi seven, tevazu ehli demektir. Hazret-i Ali,
mescidde kuru yerde yatarken Peygamber efendimiz, Hazret-i Ali’nin yüzünün toz
toprak içinde olduğunu görünce, bizzat mübarek elleriyle toprağı yüzünden
silkip, (Kalk yâ Ebâ Turab) buyurdu. Hazret-i Ali, (Benim
için, Ebu Turab lakabı bu bakımdan çok kıymetlidir) buyururdu.
Ebu Hüreyre, kedicik babası, yani kediyi seven, kedileri bakıp gözeten,
onlara şefkat gösteren kimse demektir.
Ebu Hanife, doğru inanan, İslamiyet’e sarılan kimse, gerçek
Müslümanların hamisi, koruyucusu, babası yani imamı, rehberi demektir.
Ebu Cehil, cahilin daniskası, kuru cahil, koyu cahil, İslamiyet’i,
gerçekleri inkâr eden demektir.]
İbni; bin: Oğul demektir. İbni Ömer, Ömer’in
oğlu; Abdullah bin Ömer de, Ömer’in oğlu Abdullah demektir.
Ümm: Anne demektir. Ümmü Seleme, Seleme’nin
annesi; Ümmü Hâris, Hâris’in annesi demektir.
Bint: Kız çocuğu demektir. Zeyneb binti Resulullah, Resulullahın
kızı Zeyneb demektir.
Şeyhayn: Hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’i
birlikte ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, fıkıh ilminde, İmam-ı
a’zam ile İmam-ı Ebu Yusuf için; hadis ilminde
de, İmam-ı Buhari ile İmam-ı Müslim için
kullanılır.
İmameyn: İki imam, iki âlim demektir. İmam-ı Ebu
Yusuf ile İmam-ı Muhammed’i birlikte ifade etmek için
kullanılır.
Tarafeyn: İmam-ı a’zam ile İmam-ı Muhammed’i
birlikte ifade etmek için kullanılır.
Hateneyn: İki damat demektir, Peygamber efendimizin iki damadı olan, hazret-i
Osman ve hazret-i Ali için kullanılır.
İmam-ı A’zam: Büyük İmam, büyük âlim demektir, Ebu Hanifehazretleri
için kullanılır.
İmam-ı Rabbani: Kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmiyle amel
eden derin âlim demektir, Mektubat-ı Rabbani’nin yazarı Ahmed
Farukî Serhendî hazretleri için kullanılır.
Şah-ı Nakşibend: Behaüddin-i Buhari hazretleri için
kullanılır. Allahü teâlânın sevgisini kalblere nakşettiği için böyle denmiştir.
Huccet-ül-İslam: Üç yüz bin hadis-i şerifi, senetleri, ravileriyle
birlikte ezbere bilen büyük âlim demektir. Daha çok, İmam-ı Gazali hazretleri
için kullanılır.
Gavs-ül-a’zam: Gavs, yardım eden, Evliya arasında kullara
yardımla görevlendirilen kimse demektir. Gavs-ül-a’zam, büyük
yardımcı demektir, Abdülkâdir-i Geylani hazretleri için
kullanılır. İnsanlara ve cinlere yardım eden anlamında, Gavs-üs-Sekaleyn de
denir.
Müfti-yüs-Sekaleyn: İnsanlara ve cinlere fetvâ veren büyük âlim
demektir. Genelde, Ebüssüud Efendi ve Ahmed ibni Kemal hazretleri için
kullanılır.
Dua ifadeleri
Peygamberler, âlimler ve evliya zatlar için kullanılan dua ifadeleri de
şunlardır:
Aleyhisselam: Ona selam olsun demektir, bir Peygamber için
söylenir.
Aleyhimesselam: İkisine selam olsun demektir, iki Peygamber için
söylenir.
Aleyhimüsselam: Onlara selam olsun demektir, ikiden çok Peygamber
için söylenir.
Sallallahü aleyhi ve sellem: Genelde bizim peygamberimiz için
kullanılırsa da, diğer her peygamber için de kullanılır.
Radıyallahü anh: Allah ondan razı olsun demektir, genelde bir erkek
sahabi için söylenir. İmam-ı Rabbani hazretleri İmam-ı a’zam hazretleri için de
kullanmıştır.
Radıyallahü anhâ: Allah ondan razı olsun demektir, bir kadın sahabi
için söylenir.
Radıyallahü anhümâ: Allah o ikisinden razı olsun demektir, iki
sahabi için söylenir.
Radıyallahü anhünne: Allah onlardan razı olsun demektir, ikiden
fazla kadın sahabi için söylenir.
Radıyallahü anhüm: Allah onlardan razı olsun demektir, Eshab-ı
kiramın tamamı için söylenir.
Aleyhirrıdvân: Allah ondan razı olsun demektir, genelde bir erkek
sahabi için söylenir. İmam-ı Rabbani hazretleri, Hazret-i Mehdi için de
kullanmıştır.
Aleyhimürrıdvân: Allah onlardan razı olsun demektir, Eshab-ı
kiramın tamamı için söylenir.
Rıdvanullahi aleyhim ecmaîn: Allah hepsinden razı olsun demektir,
Eshab-ı kiramın tamamı için söylenir.
Rahmetüllahi aleyh: Allah ona rahmet etsin demektir, bir erkek için
söylenir.
Rahmetüllahi aleyhâ: Allah ona rahmet etsin demektir, bir kadın
için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhimâ: Allah o ikisine rahmet etsin demektir, iki
kişi için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhinne: Allah onlara rahmet etsin demektir, ikiden
fazla kadın için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhim: Allah onlara rahmet etsin demektir, ikiden
fazla erkek için söylenir.
Aleyhirrahme: Allah rahmet etsin demektir, bir kişi için
söylenir.
Kuddise sirruh veya Kaddesallahü sirreh: Allah
onun sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, bir velî zat için
kullanılır.
Kuddise sirruhümâ veya Kaddesallahü esrarehümâ: Allah
o ikisinin sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, iki evliya için
kullanılır.
Kuddise sirruhüm veya Kaddesallahü esrarehüm: Allah
onların sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, ikiden çok evliya
için kullanılır.
Kerremallahü vecheh: Allahü teâlâ onun yüzünü mükerrem, şerefli
kılsın demektir. Hazret-i Ali için kullanılır.
Beyyedallahü vecheh: Allahü teâlâ onun yüzünü nurlandırsın
demektir. Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri, Kadı Beydâvî hazretleri için
kullanmıştır.
Cenâb kelimesi
Sual: Cenâb-ı Allah diyoruz. Cenâb kelimesi, Peygamberimiz için de
kullanılır mı? İnsanlar için de, âli Cenâb deniyor. Uygun oluyor mu?
CEVAP
Cenâb, büyüklük ifade etmek için, hürmet maksadıyla söylenir. Cenâb-ı Hak
dendiği gibi, Cenâb-ı Peygamber de denir. Ayrıca, Hazret-i Peygamber, Hazret-i
Muhammed dendiği gibi, Hazret-i Allah da denir. Bunlar saygı ifade eden
kelimelerdir. Âli Cenâb ifadesi de,iyilik sahibi, yüksek
ahlâklı, cömert, büyük zat gibi anlamlara gelir.
Sual: Bazı kimseler Hazret-i Ali için, Ali aleyhisselam diyorlar.
Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Aleyhisselam, ona selam olsun demektir; ama bu tabir Peygamberler için
söylenir. Sahabi, âlim ve veli için söylenmez. Söylenirse kavram karışıklığına
sebep olur. Hazret-i Ali’ye peygamber diyenler de, Ali aleyhisselam diyorlar.
Bunun için Peygamber olmayana aleyhisselam dememelidir. Asırlardır, din
kitaplarında böyle bildirilmiştir. Yeni bir şey çıkarmak da uygun olmaz.
Hazret-i Ali, Eshab-ı kiramdandır. Bir erkek sahabi için, radıyallahü
anh denir. Bir âlim için, rahmetullahi aleyh denir.
Bir veli için, kuddise sirruh denir. Ölmüş bir mümin için
de, merhum veya rahmetli denir. Gayrimüslim
ölü için bu ifadeleri kullanmak caiz olmaz. Toprağı bol olsun denebilir. Bu
deyimleri değiştirmek yanlış olur.
Hat sanatında
Sual: Hat yazısıyla Allah, Muhammed yazarken, saygı ifadesi
kullanılmasa uygun olur mu?
CEVAP
Hayır, uygun olmaz. Allah celle celalühü, Muhammed aleyhisselam gibi bir
saygı ifadesi de yazmak gerekir. (Redd-ül-muhtar)
Saygı sözü
Sual: S. Ebediyye’de, (Allahü teâlânın ismini söyleyince, işitince,
yazınca, celle-celalüh, teâlâ gibi bir saygı sözü söylemek, yazmak birincisinde
vacib, tekrarında ise müstehabdır. Resulullah'ın ismini işitince salevat
söylemek de böyledir) deniyor. Namaza başlarken “Allahü
ekber” diyoruz. “Allahü teâlâ ekber” mi demek gerekiyor? Elhamdülillah diyoruz.
“Elhamdülillahi teâlâ” mı demek gerekiyor? İnşallah yerine
“İnşallahü teâlâ”, Maşallah yerine “Maşallahü teâlâ” mı demek
gerekiyor? Bir de Resulullah desek saygısızlık mı olur? Muhakkak “aleyhisselam”
eklemek mi gerekiyor?
CEVAP
Namaza başlarken (Allahü ekber) denir. Dinimiz öyle
bildiriyor. Ekber demekle saygı ifadesi söylenmiş oluyor. (En büyük
olan Allah'tır)deniyor. Büyük demekle saygımızı belirtmiş oluyoruz.
Elhamdülillah demekle (Hamd Allah’a mahsustur) diye Ona şükretmek gerektiği
belirtiliyor.
İnşallah, denince, her şeyin Onun dilemesiyle olduğu, yani her şeye gücü
yettiğini bildirerek Onu yüceltiyoruz, saygımızı belirtiyoruz. Maşallah, (Allah
korusun, Allah nazardan saklasın) anlamına gelir. Yani Rabbimizin koruyucu
olduğunu bilip Ona sığınıyoruz. Bu bir saygı işidir. Ya Rabbî, (Ey benim
Rabbim) demektir. Bunu söyleyince saygı gösterilmiş oluyor. Müdürüm, komutanım
denince de saygı gösterilmiş oluyor.
Peygamberimizin ismi Muhammed’dir “sallallahü aleyhi ve sellem”.
Bu özel isim, ilk defa söylenince “aleyhisselam” demek veya salevat getirmek
vacibdir. (S.A), (S.A.S) gibi kısaltmalar uygun değildir. Resulullah denince
ona saygı gösterilmiş oluyor. Allah'ın Resulü, peygamberi denmiş oluyor. Bu bir
saygıdır. Ama Resulullah dedikten sonra salevat getirilirse, (sallallahü aleyhi
ve sellem) denirse elbette daha iyi olur.
Eshab-ı kiramın veya İslam âlimlerinin ismini yazarken de saygılı davranmalı.
Mesela (Gazalî dedi ki) demeyip, (İmam-ı Gazalî) denirse saygı ifade edilmiş
olur, ama “hazretleri” veya “rahmetüllahi aleyh” denirse daha güzel olur.
Eshab-ı kiramdan olan bir zat için de “radıyallahü anh” demeli, fakat (r.a.)
gibi kısaltma yapmamalıdır. Mesela Ebu Hureyre “radıyallahü anh” demeli.
Dînî ifadeleri kısaltmak
Sual: Dînî ifadeleri, c.c., s.a.v., a.s., hz. şeklinde kısaltmak
uygun olmadığı hâlde, bu kısaltmalara haber sitelerimizde, ansiklopedilerimizde
ve bazen gazetemizde de rastlıyoruz. Acaba bu kısaltmalar bir ihtiyaçtan dolayı
mı yapılıyor?
CEVAP
Evet, çeşitli sebeplerle, mesela yer darlığından dolayı kısaltılmış
olabilir veya böyle kısaltmalar yapılmaması gerektiğini bilmeyen bir eleman
yazmış olabilir. Daha başka sebepler de olabilir. Yetkililer, yöneticiler bu
durumu bildiği için, bunların üstünde ısrarla durmamalıdır.
Cenab kelimesi
Sual: Selefî biri, (Mevla kelimesi gibi, Cenab kelimesini
de Allah için kullanmak şirk olur. Cenab, çevre, ev bahçesi anlamına geldiği
için Cenab-ı Hak demek şirktir. Hazret kelimesi de ön demektir. Hazret-i Allah
demek de aynı şekilde şirktir) diyor. Eski âlimlerimizin kitaplarında
bu kelimeler geçiyor. Bu kelimeleri Allah için kullanmanın mahzuru var mı?
CEVAP
Hiçbir mahzuru yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin hepsi, bu kelimeleri saygı
ifadesi olarak kullanmışlardır. Cenb, canib, cenab aynı kökten gelen
kelimelerdir.
Cenb kelimesi, (cihet, yön, taraf, yan, iz, bucak, böğür, kenar, köşe) gibi
mânâlara gelir. Kur’an-ı kerimde de geçmektedir. İki âyet-i kerime meali
şöyledir:
(Musa, Tur tarafından bir ateş gördü.) [Kasas 29]
(Biz, ona Tur Dağı’nın sağ yanından seslendik.) [Meryem 52]
Nisa sûresinin 36., Yunus sûresinin 12. âyetlerindeki cenb kelimesine
tefsirlerde (yan) mânâsı verilmiştir. Zümer sûresinin 56. âyetinde, (Cenbillah
= Allah'ın cenbi) diye geçiyor. Bu âyetin meali de şöyledir:
([O günden sakının ki günahkâr olan] nefis şöyle diyecektir:
Allah'ın yanında [Onun emirlerine itaat etmeyip] işlediğim
kusurlardan dolayı yazıklar olsun bana!) [Zümer 56 - Beydâvî,
Celâleyn, Medârik tefsirleri]
Canip kelimesi de, yan, taraf anlamında kullanılmaktadır. Bir beyit
şöyledir:
Ey misafir, kıl namazı, kıble şu caniptedir,
İşte leğen, işte ibrik, havlu ise iptedir.
Âlicenab kelimesi de, iyilik sahibi, şerefli, yüksek ahlâklı,
cömert, büyük zat anlamına gelir. Cenab-ı Hak, Cenab-ı Peygamber gibi
ifadelerde ise, çevresi büyük, yan, taraf anlamına gelmez. Büyük, şerefli gibi
anlamlara gelir.
Hazret kelimesi de, Hazret-i Allah, Hazret-i Âdem Peygamber, İmam-ı Gazâlî
hazretleri gibi saygı için çok kullanılır. Hazret kelimeleri buralarda ön
mânâsına gelmez.
Mevla kelimesi de, birçok mânâya gelir. Meşhur olan üç mânâsı (İlah, köle ve
efendi) demektir.
(Mevla’mızın rahmeti boldur) cümlesinde Mevla, ilah mânâsındadır.
(Mevlana Halid-i Bağdadi, Mevlana Celaleddin-i Rumî kıymetli zatlardır)
cümlesindeki mevla kelimesi, efendi demektir. Mevlana, (Efendimiz) demektir.
(Hazret-i Bilâl, Hazret-i Ebu Bekir’in mevlası idi) cümlesinde mevla, azat
edilmiş köle mânâsına gelir.
Birkaç mânâsı olan kelimeler hakkında, mânâlardan birini esas alarak, öyle
yanlış ve çirkin şeyler söylemek doğru olmaz.
Merhum ne demektir?
Sual: (Merhum hocamız) deniyor. Merhum ne demektir?
CEVAP
Merhum, halk arasında, vefat etmiş anlamında kullanılıyorsa da, rahmetli,
rahmete kavuşmuş demektir. (Rahmetullahi aleyh) yani (Allah ona rahmet eylesin)
anlamında, Müslümanlar için kullanılan bir dua ve saygı ifadesidir.