Vehhabinin Şirk kitabı
Vehhabinin Şirk kitabı
Sual: Muhammed bin Abdurrahman el-Humeyyis isimli bir Vehhabi, ŞİRK diye bir kitap yazmış. Adını da, Hanefi ulemasına göre ŞİRKkoymuş. Vehhabilerden nakil yaparak, Hanefi ulemasının yaptıklarına şirk diyor. Hanefi uleması diye, Şah Muhammed İsmail Dehlevi adında birinin bozuk fikirleri anlatılıyor. Hanefi ulemasından denilen bu zat kimdir?
CEVAP
S. Ebediyye'de deniyor ki:
(Şah Veliyullah-ı Dehlevi'nin dördüncü oğlu Şah Abdülgani gençken vefat etti. Bunun oğlu Şah İsmail 1781'de Delhi’de doğdu. Büyük Ehl-i sünnet âlimi olan dedesinin yolundan ayrılarak Vehhabi oldu. Vehhabilik inançlarının Hindistan’da yayılmasına önderlik yaptı. Bu fitnenin başı olan Muhammed bin Abdülvehhab-ı Necdi’nin Kitab-üt-tevhid isimli kitabını Urdu diline tercüme ederek Takviyet-ül iman ismiyle bastırdı. Böylece, Vehhabiliğin Hindistan'da yayılmasına önayak oldu. Farsçaya tercüme edilip, Takvim-ül beyan ismiyle bastırıldı. Sırat-ı müstakim ve başka kitaplar da neşrettiyse de, Ehl-i sünnet âlimlerinin reddiyeleri karşısında, Pişavur şehrine kaçtı. Müslümanlara önder olmak düşüncesiyle, orada Sihlere cihad ilan etti. Çok Müslümanın telef olmasına sebep oldu. Kendisi de bu savaşta 1831'de öldürüldü. Dedesinin şöhretine aldanarak, bunun tuzağına düşmüş olanlardan Abdullah-ı Gaznevi, Nezir Hüseyin Dehlevi, Muhammed Sıddık Hasan Han, Reşid Ahmed Kenkühi ve Diyobendşehrindeki medresenin bazı hocaları, Vehhabiliğe kendi düşüncelerini de karıştırıp, kitaplar neşrederek, Hindistan’da Vehhabilik ismi altında, yeni bir çığır açtılar.)
Vehhabiler kendilerine Hanefiyiz veya Ehl-i sünnetiz diyerek Müslümanları kandırmaya çalışıyorlar. Vehhabileri de, Hanefi veya Hanbeli âlimi gibi gösterebiliyorlar, yani her türlü hileyi yapabiliyorlar. Bunların tuzaklarına düşmemeli.
CEVAP
S. Ebediyye'de deniyor ki:
(Şah Veliyullah-ı Dehlevi'nin dördüncü oğlu Şah Abdülgani gençken vefat etti. Bunun oğlu Şah İsmail 1781'de Delhi’de doğdu. Büyük Ehl-i sünnet âlimi olan dedesinin yolundan ayrılarak Vehhabi oldu. Vehhabilik inançlarının Hindistan’da yayılmasına önderlik yaptı. Bu fitnenin başı olan Muhammed bin Abdülvehhab-ı Necdi’nin Kitab-üt-tevhid isimli kitabını Urdu diline tercüme ederek Takviyet-ül iman ismiyle bastırdı. Böylece, Vehhabiliğin Hindistan'da yayılmasına önayak oldu. Farsçaya tercüme edilip, Takvim-ül beyan ismiyle bastırıldı. Sırat-ı müstakim ve başka kitaplar da neşrettiyse de, Ehl-i sünnet âlimlerinin reddiyeleri karşısında, Pişavur şehrine kaçtı. Müslümanlara önder olmak düşüncesiyle, orada Sihlere cihad ilan etti. Çok Müslümanın telef olmasına sebep oldu. Kendisi de bu savaşta 1831'de öldürüldü. Dedesinin şöhretine aldanarak, bunun tuzağına düşmüş olanlardan Abdullah-ı Gaznevi, Nezir Hüseyin Dehlevi, Muhammed Sıddık Hasan Han, Reşid Ahmed Kenkühi ve Diyobendşehrindeki medresenin bazı hocaları, Vehhabiliğe kendi düşüncelerini de karıştırıp, kitaplar neşrederek, Hindistan’da Vehhabilik ismi altında, yeni bir çığır açtılar.)
Vehhabiler kendilerine Hanefiyiz veya Ehl-i sünnetiz diyerek Müslümanları kandırmaya çalışıyorlar. Vehhabileri de, Hanefi veya Hanbeli âlimi gibi gösterebiliyorlar, yani her türlü hileyi yapabiliyorlar. Bunların tuzaklarına düşmemeli.