►Kur'an-ı Kerim Okumanın Hakkında / Hadis
Kur'an-ı Kerim Okumanın Fazileti
Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî
BÖLÜM: -69-
Kur'an-ı Kerim Okumanın Fazileti hakkında sahih hadis-i şerifler...
993. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak
gelecektir” buyururken işittim, demiştir.
Müslim, Müsâfirîn 252. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 249, 251
994. Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını
ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler
mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın
önünde Bakara ve Âl–i İmrân sûreleri vardır.
Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim.
Müslim, Müsâfirîn 253. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l–Kur’ân 5
995. Osmân İbni Affân radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir. ”
Buhârî, Fezâilü’l–Kur’ân 21. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilü’l–Kur’ân 15; İbni Mâce, Mukaddime 16
996. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine
göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy
getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle
beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır. ”
Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilu’l–Kur’ân 13; İbni Mâce, Edeb 52
997. Ebû Mûsa el–Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet
edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu
hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan
mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise
güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen
gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an
okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir:
Kokusu yoktur ve tadı da acıdır. ”
Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l–Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 16; Tirmizî, Edeb 79; İbni Mâce,
Mukaddime 16
998. Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah şu Kur’an’la bazı kavimleri yükseltir; bazılarını da alçaltır. ”
Müslim, Müsâfirîn 269. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 16
999. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine
göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri
Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz
onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın
kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun
yolunda harcayan kimse. ”
Buhârî, İlm 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 266– 268. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce,
Zühd 22
1000. Berâ İbni Âzib radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bir adam Kehf sûresini okuyordu. Yanında iki
uzun iple bağlanmış bir at vardı. O adamın üzerini bir
bulut kapladı ve yaklaşmaya başladı. Atı da o
buluttan ürkmeye başlamıştı. Sabah olunca, adam Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve bu durumu
anlattı. Bunun üzerine Peygamberimiz:
“O sekînedir; okuduğun için inmiştir” buyurdu.
Buhârî, Fezâilü’l–Kur’ân 11; Müslim, Müsâfirîn 240
1001. İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet
edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân–ı Kerîm’den bir harf okursa, onun
için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin
karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir
harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir
harftir, mîm de bir harftir. ”
Tirmizî, Fezâilü’l–Kur’ân 16
1002. İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet
edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir. ”
Tirmizî, Fazâilü’l–Kur’ân 18. Ayrıca bk. Dârimî, Fezâilü’l–Kur’ân 1; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 223
1003. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan
rivayet edildiğine göre, Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle
denecektir: Oku ve yüksel, dünyada tertîl ile
okuduğun gibi burada da tertîl ile oku. Şüphesiz
senin merteben, okuduğun âyetin son
noktasındadır. ”
Ebû Dâvûd, Vitr 20; Tirmizî, Fezâilü’l–Kur’ân 18